Bunu yıllardır yazıyorum; aslında çok da basit bir gözlem, milyonları ilgilendiren bir kurumda devrimsel kararlar almak isteniyorsa içinde bulunulan toplumun, idarenin, zihniyetinin buna uygun olması gerekiyor. Her dakika kavga dövüş olan bir toplumda, toplumun dinamiklerine tamamen zıt bir icraat yapılmaya kalkıldığında sonuç rezil rüsva olur. Denemesi bedava diyeceğim ama değil faturası çok ağır. Ha bahsettiğim en naif tabir tabi, insanların aklıyla dalga geçmek de olabilir bilemiyorum, günah almak istemiyorum. Yabancı hoca, hatta yabancı futbolcu getirilmek istendiğinde bu ülkenin dinamiklerine uygun mu diye tartmak gerek şahsi görüşümce. Karşıda "ağla, kudur, koyduk mu" tayfasıyla, kulüp istemediğini belirttiği halde üst üste aynı hakemi atayan bir ekip var. Yani bu ortamda altyapıymış, gençleşmeymiş falan ancak güldürür. Görebildiğim kadarıyla "sistemleşen" kulüpler bu işe ciddi anlamda kafa yoruyor ve ciddi anlamda para bağlıyorlar. Tesisinden eğitimine beslenmesine kadar her anlamda özel ilgi ve çaba gerekiyor gördüğüm kadarıyla. Yani sadece Portekiz 2.lig hocasının, bilmediği bir ülkenin "büyük" bir kulübün kaderini baştan aşağı değiştireceğini sanmak çok komik. Tekrar ediyorum kimsenin günahını almak istemiyorum ama bu haberi ilk gördüğümde aklıma iki şey geldi. Birincisi, aslında biz başka birini bekliyoruz ama o kişinin bir sonraki maçımızla alakalı bir takım problemler yaşadığı, bu yüzden de oltalama haber yapıldığı (ki bunu Beşiktaş çok sever) ya da başka bir amacın olduğu izlenimini oluşturdu.