Herkese merhaba, forumu takip ediyorum dh zamanından beri ama yazasım gelmiyordu hiç. Bugün izninizle içimi dökeceğim biraz.
Ben zaten futbol izlemeyi seven biri de hiç olmadığımdan, gsnin 4 sene şampiyonluğunu gördükten sonra beşiktaşı takip etmeyi bırakmış biriyim. O 4 sene aleni bir şekilde gs nin korunduğunu, üstüne de şereflendirildiğini görünce niye dert sahibi olayım dedim. Abimi hatırlıyorum sinirden ağlardı. Ben baktım zaten adelet yok boşver dedim. 2011'e kadar da ne şampiyonluk umrumda oldu (o da 2 tane:) ne de başarısızlık.
Beşiktaşın ezilmediği bir dönem hiç olmamıştır, bilen bilir. Bilmeyen büyüklerine sorsun anlatırlar, yaşadığımız olayların hiç biri yeni değil bana göre. Klubün karakteri bu ve bunu değiştirmek pek mümkün değil. Gsnin yaptığı gibi hakemleri, rakip takımları döve döve şampiyonluk isteyen adam zaten beşiktaşlı olmayacağından bu durum değişmez. Fb gibi biz yapmasak trabzon şike yapacaktı diyen zaten adam beşiktaşlı olmayacağından bu durum değişmez.
Bana göre değişen tek şey düşmanların daha da acımasız olması. Farkındaysanız kimse de san şeref kalmamış, aleni bir şekilde kötülük yapmaktan geri durmuyolar. Telefon kayıtlarını dinlemeyeniniz var mı? Ya da çıkan yalan haberlerin fener ve gsninkinden katlarca fazla olduğunu farketmeyeniniz? Ya da belirgin şekilde yapılan manipülasyonları görmeyeniniz. Benim tepem atmış vaziyette artık.
1- beşiktaş 2. lige düşsün umrumda olmaz, hatta daha da bağlanırım
2- demiröreni gördükten sonra fo'ya abartılı bir şekilde (altını çizerim abartılı) kabahat bulanları art niyetli görürüm
3- takımdaki iyi niyetli temiz futbolculara hakaret edenin beşiktaşlılığını sorgularım.
Esas konuya gelirsek, transfer dahil tartışılan konuların hepsinde yönetimin hem hataları hem de önemli başarıları var, insan neresinden konuya gireceğini şaşırıyor açıkcası. O yüzden içimden yazmak gelmiyordu. Ama son sayfaları okuduktan sonra nacizane fikirlerimi soylemek istedim.
1- yönetim profesyonel değil, bazı konularda halen amatör (malesef)
2- beşiktaşın ve kişisel olarak yönetimin düşmanı çok
3- bilinçli bir şekilde takım sabote ediliyor (siyasi ve mali amaçlı).
Olaylara bu çerçeveden bakınca trasfer dahil tüm konularda yönetimin daha doğrusu beşiktaşın yanındayım. Gitsinler kasımpaşanın yedeğini alsınlar. Baki mercimek gibi şerefli adam bulsunlar, daha da başarısız olsun umrumda değil. Stad yapılıyor, en az 50 yıl bizden sonraki taraftarların keyfini süreceği şekilde hem de. Sayfalarca çatısını konuştu bu tararftar, eminim çoğu evine bu kadar ilgi göstermiyordur, zaman imkan bulamıyordur. Arkadaş sözkonusu beşiktaşsa hiç birşey sürünmeden olmaz, yakın bir tarihte de olmayacak. Beşiktaşın özü bu, boşuna halkın takımı değiliz. Boşuna beşiktaş mücadele demektir demiyoruz. Duygusallık olsun diye söylemiyorum, realite bu. O yüzden takmayın kafaya, uğraşırlar ama başaramazlar Beşiktaşı yıkmayı. Bu sene olmazsa, seneye, olmazsa bir dahakine, eninde sonunda şampiyon da oluruz. Yeterki beşiktaş olarak kalalım, değiştiremesinler bizi. Transfer haberlerini, dönen tartışmaları gördükçe amacın takımın kimliğini değiştirmeye yönelik olduğu net bir şekilde anlaşılıyor. Trabzon yenik düştü mesela, gsnin umrunda bile değil artık. Bir tek fener kafa tutuyor, ama tasvip edilecek halleri yok. Aymazlık içindeler.
Bu nedenle arkadaşlar, takım ve yönetim bunca sıkıntıyla boğuşurken yemişim transferi
saygılarımla