Burak ile ilgili hem olumlu hem de olumsuz yöndeki şovenizmden gına geldi artık.
Ben şahsen istemiyordum ama teknik sebeplerle.
Kimler kimler kabullenildi yahu artık salın şu konuyu.
Tatile erken gitmek için bilinçli 4. sarıyı almaya çalıştığını utanmadan anlatan adam Beşiktaş efsanesi kabul ediliyor.
Camialar zaman içerisinde değişir tıpkı toplumların değiştiği gibi.
Bu değişimi bir kişi üzerinden olumlu ya da olumsuz olarak açıklayamazsınız.
Bir kişi bir camiayı şerefli ya da (
Hakaret Yasak)₅ yapmaz. Değerler ya vardır ya yoktur.
Amacın şovenizm değil gerçekten o değerler ise Aurelio'yu da istemezsin, Sergen'i de, Quaresmayı da, Babel'i de .
Sadece bir kişi için bu aklına geliyorsa gülerler adama.
Passolig'i protesto ediyoruz ayağına olimpiyata gitmeyip sonra bir anda!!! protestodan vazgeçenler kanaat önderliği falan yapamazlar.
Ne Süreyya Soner'in Burak'a sarılması bir anlam taşıyor benim için ne de mide, şeref ıvır zıvır muhabbeti yapıp o kavramların da içini boşaltanlar.
Gelinen noktada bakacağım tek bir şey var, aldığının hakkını vermeye çalışacak mı ?
Benim için tek kriter budur. Diğer değerler amatör ruh dönemlerinde kaldı ve kayboldu gitti. Kabul edin ya da etmeyin.
Para için sakatım ayağına 1 ay maça çıkmayanlardan daha kıymetli olur benim için adam gibi emek verirse.
Gerisi hikaye.