Beşiktaşın gol yemesi için dua edecek bir Beşiktaş taraftarı olamaz.
çok yazık insanlar önce taraf olmanın anlamını öğrenmeli.
necmi ağabey olay çok daha başka. sadece tolga'ya düşmanlık yapmıyorlar, ezbere bir stilleri var. örneğin istemedikleri bir futbolcu oynuyor beşiktaş'ta: ismail, pektemek, tolga, serdar, quaresma... anında bir karşı taraf belirleniyor, bunun için yine beşiktaş'ta olan başka isimler seçiliyor: tosiç, cenk, günay-boyko-fabri, beck, kerim... ve bunun üzerinden propaganda başlıyor. az, biraz destek alırlarsa olay hemen teknik direktörün yetersizliğine, adam kayırmasına, basiretsizliğine bağlanıyor; ondan sonraki adım teknik ekibe, ardından yöneticilere, bir adım sonra da başkana getiriliyor. ne kadar yüz bulurlarsa o kadar bulandırıyorlar ortalığı. sırf bu saçmalık yüzünden doğru eleştiriler de arada kaynıyor, eksikleri gidermek daha da zorlaşıyor. teknik ekibin üzerinde, oyuncunun üzerinde baskı uygulamak nasıl bir kâr sağlayacak ki beşiktaş'a. kaleciyi taraftar belirlerse daha iyi bir beşiktaş mı göreceğiz? bu sayıklamalara sahip insanlar atıp tuttukları futbolcuların yerine geçmesini istedikleri kişileri seçerken hangi kriterlere göre konuşuyorlar? her şey muallak.
hepimizin görebildiği bazı şeyler var: pektemek, cenk kadar yararlı değildi. bilic zamanında havanda su dövüldüğü şenol güneş sayesinde kanıtlandı, ama şenol güneş olmadan da herkesin malumuydu bu konu. ismail çok iyi değildi, keçiboynuzu yemek gibiydi futbolunu izlemek, ama geçen sezon parlatılmasaydı emin olun şu anda kadrodaydı. quaresma'dan geçen sene umutlu olmayanların yeterli argümanları vardı ve çok da haksız çıkmadılar, quaresma kariyerine uymayan bazı performanslar gösterdi, keşke bu sene de kaldığı yerden devam etse...
kerim, beck, tosiç, tolga, tolgay, olcay vesaire hepsine bir şey söylenebilir, ama bunları konuşmak için henüz uygun ortam bulamadılar. pektemek ve ismail gitti, ortalığı karıştıracak yegane isim şu an için tolga ve sürekli onun üzerine gidiliyor. yarın quaresma'nın şahsi oyunu, beck'in hücum performansı, cenk'in kaçırdıkları, kerim'in gelişememesi, tolgay'ın yetersizliği diye onlarca ezberlenmiş başlıkla gördüklerimizi söylüyoruz diye önce şenol güneş'e saldırmak, ardından bunu tüm camiaya yaymak için bekleyen bir güruh var.
şu anda olayın tolga ile sınırlandırılması kimseyi yanıltmasın, pektemek ve ismail ile birlikte o da gitseydi küfredelim, o stada çıkartmayalım diyen adamlar şu anda yukarıda saydığım isimlerden birinde fikir birliği yapmış, onlardan birine sövmeyi planlıyor olurdu. onu oynattığı için şenol güneş'in ne kadar yetersiz olduğundan bahsederlerdi.
çünkü her şeyi çok iyi biliyorlar, çünkü kulüp sadece onların, çünkü para veriyorlar maçlara gidiyorlar, ama en önemlisi: çünkü beşiktaş'ın geleceği onların küfürsüz anlatamadıkları engin görüşlerine bağlı. bu herhangi birini banlamak, yasaklamak ile çözülebilecek bir sorun değil -o nedenle sorunun çözüm yeri burası değil- hepsinin eteklerinde ne varsa dökmesi gerek, döksünler ki aslında söylediklerinin ve çözüm iddiası olarak sunduklarının bir şey ifade etmediği anlaşılsın. yoksa hepimiz biliyoruz fm'de beşiktaş'ı alıp önce tolga'yı göndermeyi. ne biz ne de tolga beşiktaş'tan büyük. öyleyse tolga nefreti de beşiktaş sevgisinden büyük olamaz.
son olarak tolga'yı eleştiren arkadaşlar -kendisi ne kadar iyi bir sezon geçirirse geçirsin- gözümde haksız olmayacaklar, sağlam argümanları, doğru söylemleri var; fakat umarım bir futbolcu üzerinden beşiktaş'a saldıranlarla aralarına mesafe koymayı başarabilirler.