Suna bir aciklik getirmek gerekir diye dusunuyorum. Birkac madde seklinde siralayalim; tamamen fikir beyan etme durumudur su anda yazilacaklar. Sahsi goruslerimdir.
- Inonu Stadini iyi bilenler icin bu stad su anki haliyle bile ben ve benim gibiler icin "sato" hissi uyandiriyor. Kotulemek degil elbette. Inonu'nun hatiralari bir baskaydi. Fakat su anda o hatiralarin yerine yapilmasi bile bir arti degerdir.
- Gormemis bir insan degilim keza degiliz. Yani, ilk defa yeni bir stad gormuyoruz. Fakat bu yapilan stadyum digerleriyle kiyaslanamayacak kadar iyi bir stadyum. Bir defa parayi verenin dudugunu caldigi bir stadyum olmasindan dolayi stadyum en iyi malzemelerle yapiliyor. Hele birde bunu yapan kisi baskaninizsa, insaatci ise, duzgun ve ne yaptigini bilen bir kisi ise ortaya sekilde de goruldugu gibi digerleriyle kiyaslanamayacak kadar iyi bir eser ortaya cikiyor. Tum derdimiz pikseldi cikis tunelleriydi olsun.
- Ulkemizde kluplerin maddi kriterler nedeniyle transfer yasaginin ve Avrupa'ya gidememelerinin esiginde olmalarini bir baz sayarsak, stadyum yapmak zor istir. "Kentsel donusum" diye pazarlanan fakat aslinda "Rantsal donusum" olan kisileri zengin etme surecinin nasil isledigine bakmak icin ezeli rakibimiz Galatasaray'in gecirdigi surec yeterli ve aci bir ornektir. Kluplerin ellerindeki arazi ellerinden aliniyor, "Size yeni bir stadyum yapalim" deniyor, ve sehir disina tamamen "Yaptik oldu" mantigiyla dikilen bir tasyapi "Alin size stadyum" denilerek agizlar kapatilmaya calisiliyor. Acilislarinda edilen rencide edici kelimeler ve kapatilmayan tavanlar yapilmayan yollar gibi negatif unsurlar da size bonus olarak donuyor. Sonuc olarak sehir disinda bir stadiniz oluyor. Ne estetigi olan ne ruhu olan ne de istediginiz gibi bir stadyumu olan bir klubun taraftari oluyorsunuz. Ki Galatasaray Avrupa'da ve ulkemizde elde ettigi basarilarla gelir olarak herkesten onde olmasi gerekirken, bugun paha bicilemeyen bir araziyi birakip Seyrantepe gibi bir otoban kenarini kabullenmek zorunda kaldi. Bugun Mecidiyekoy'deki o araziyi almaya para yetmez. En kisa ornek olarak Zorlu Holding'in Levent'teki avm'si ve otelini diktigi araziye odedigi paraya bakmak yeterlidir: 800 milyon dolar. Bizim bir stadyumu 110-120 milyon dolar civarina malettigimiz dusunulurse GS'nin nasil da kaziklandigi ortaya cikacaktir.
- Kendi stadinizi yapmaya kalkismak buyuk istir ve cesaret isidir. Goreve geldiginizde 400'e yakin haciz dosyasi masanizda dururken, klubunuz Avrupa'ya gitmekten men edilmisken, baskani oldugunuz camianin taraftari muhalif tavirlari nedeniyle elinizin mahkum oldugu hukumet yetkililerine karsi sizi zor durumda birakmisken (ki kendim her turlu muhalif biri olarak) tum gelirleriniz temlik altindayken boyle bir icraata kalkismak kendine guvenme isidir, cesaret isidir. Hele hele o stadyum bitiyorsa, ve bir inci gibi ortaya cikiyorsa, bu; o camianin ne kadar buyuk oldugunun en buyuk ispatidir. Dolayisiyla boyle bir klubun camiasi bu tur zorluklar icinde ortaya cikan bu eseriyle, stadi olmadan sampiyonluga kosan takimiyla, kendisine kapilarini kapatan komsularina minnet etmeyen baskaniyla yonetimiyle gurur duymalidir. Tum bu gerceklerin icinde goze batan ufak tefek aksakliklara karsi "Kandirdilar, cirkin olmus, kotu olmus" demek haksizliktir, onur kiricidir. Herseyden ote ayiptir.
Besiktas cok buyuk bir camia. Bize lazim olan bu buyuk ve duzgun camiayi yonlendirecek ve yonetecek duzgun ve isi bilen bir insan ihtiyaciydi. Insallah daha uzun yillar bu klubun basinda olurlar. Keyfini cikaralim.