Neden desibel rekorlarını fb, gs değil de hep Beşiktaş kırıyor sanıyorsunuz? Neden taraftar desteğimizle dış basında sürekli adımızdan söz ettiriyoruz?
Ne çok abarttınız bir koltuğa basma olayını. Ne naifmişsiniz anlamadım ki koltuğu bırakın o stad yıkılacak maçlarda kimse kusra bakmasın söz konuşu beşiktaş olunca o takımın sahada daha ateşli oynaması için her şeyi yaparız.
mevzu tek başına koltuk değil. tribün kültürü ve beşiktaş menfaatleri konusunda iki anlayış arasında şu anda sosyal medya üzerinde başlayıp, yakında statta devam edecek bir gerilim var. emin olun bu gerilimin, çatışmanın galibi, beşiktaş jimnastik kulübünün istediği anlayış olacak. eskiden, inönü stadında beşiktaş jimnastik kulübü birilerine bedava bilet verdiği, birilerini desteklediği için sesi gür çıkan anlayış, şimdiki yönetim, yeni, modern statta bu anlayışı desteklemeyeceği için mağlup olacak. beşiktaş'ın menfaati de bu yönde. beşiktaş büyüyecek. kupalar alacak. taraftar sayısı artacak. bir aile stada 3-4 kişi birden bilet alıp gelecek, birlikte maç izleyecek. tribünde insanlar yanındakilerle tanışıp uzun yıllar süren dostluklar kuracak. barcelona'nın, bayern münih'in, arsenal'in desibelle bir işi yok, ama bizden çok büyük takımlar. iş desibelle, koro halinde tezahüratla olsaydı, lech poznan, panathinaikos, beşiktaş gibi takımların rakiplerini ezip geçmesi gerekirdi. bu demek değil ki tribüne gelip kendi koltuğuna oturmak isteyenler tezahürat yapmayacak, tiyatrodaki gibi maçı izleyecek. ben kapalı üstten kombine aldım, küfürlü olanlar hariç tezahüratların tamamına katılıyorum. bunu yapmak için başkasının koltuğuna oturmaya, koltuğa ayakkabı ile basmaya, stattaki başka beşiktaşlıları tedirgin edip sonraki maça gelme isteklerinin azalmasına sebep olmaya ihtiyacım yok. hiç kimsenin ihtiyacı yok. kapalının ortasından bilet alıp oradan bağırabileceğin gibi, 15 sıra soldan ya da sağdan bilet alıp, yerinde oturup orada da bağırabilirsin. "stat yenilendi, eskiden beşiktaş'ın maçlarına gelmeyenler şimdi kombine alıp, eskiden maçlara gelenleri beğenmiyorlar" diye bir düşünce olabilir mi? eskiden adam statta huzur içinde maç izleyemiyordu ki maça gelsin. çocuğunu, eşini getirirken kafasında hep acabalar vardı, o yüzden gelemiyordu. çoğu insan hafta sonunu ailesiyle birlikte geçirmek istiyor, boğaza da inse, avm'ye de gitse, maça da gitse ailesiyle birlikte. çünkü çoğu insan hafta içi iş ve okul yoğunluğundan aile fertleriyle yeterince ilgilenemiyor, kaliteli zaman geçiremiyor. hafta sonu bunun için bir fırsat. o zaman da çocuğunu, eşini evde bırakıp maça gitmek yerine maça hep birlikte gitmek isteyenlerin sayısı küçümsenemeyecek kadar çok. beşiktaş kulübünün görevi bu insanlara kafalarında hiçbir soru işareti olmadan maça gelebilecekleri ortamı sağlamak. 32 bin kişilik inönü stadında son 3-4 sezon derbiler, şampiyonluğa gidilen sezonlardaki son 2-3 maç ve stadın kapanış maçı hariç tamamen dolu tribünler önünde oynanan maç neredeyse sıfırdır. sebebini uzakta aramaya gerek yok. huzursuzluk, güvensizlik, stadın dökülüyor olması. tabii ki konforlu, modern ve güvenli stada rağbet olacak. tribün kültürü diye meşrulaştırmaya çalıştıkları yer gasbı, kabadayılık, stadı hor kullanma gibi davranışlarıyla birileri bu algıyı bozmadığı sürece de beşiktaş çoğu maçını neredeyse dolu tribünler önünde oynayacak. aksini düşünmek de yaşamak da istemiyorum, yazık olur beşiktaş'a. bunu siz de istemezsiniz.