Öncelikle herkese merhabalar,
Forumu devamlı takip etmekle beraber ilk kez mesaj yazma gereği hissettim. Buradan bizi bilgilendiren, heyecanını paylaşan bütün arkadaşlarıma ve büyüklerime teşekkür ederim.
3 maçlık kombine mevzusu ile ilgili açıklama yapmak istiyorum.
Kombinem var ve şükür kendimi çok zorlamadan gönül verdiğim takımı destekleyebileceğim, heyecanını hissedebileceğim kadar kazanıyorum (ki bence bütün emekçiler zorlanmadan sevdiği takımı destekleyebilmeli, çocuklarına arzu ettiği eğitimi verebilmeli,en azından bir kez tatile çıkabilmeli vs. - malesef bunu yaşatamayan bir ülkeyiz). Bunu size söyleme sebebim, benden ilk 3 maç istenilen mebla ne olursa olsun çıkarıp seve seve vereceğim. Buradaki çoğu insanın da benim gibi davranacağına eminim.
Fakat mevzu bu değil. Mevzu Beşiktaş için benden daha fazla fedakarlık ederek, hayatında birçok değişiklik yaparak orada olma hayali ile kombine alan arkadaşlardır. 20bin veya 30 bin kombineli içerisinde 20 tane bile bu fedakar arkadaş zarar görecekse, ve bu zarar Beşiktaş'ın verdiği sözü tutmamasından dolayı olacaksa orada çok büyük bir yüzde ile sesini yükseltecektir taraftarımız.
Hiçbir zaman kulübümüzün menfaatini fedakar taraftarımızın hayalleriyle oynayarak sağlamadık. Hatta sadece kendi değil başka takımın taraftarının hak ettiği hayaller üzerinde bile 'adalet' diyerek kendi menfaatimizi gözetmeden yanında durabildiğimiz için 'beşiktaşlı duruşu' diye bir kavram var. Diğer bazı takım taraftarları kabul etmese de, başka hiçbir kulüp için '... duruşu' denmemiştir.
Arkadaşlar : Son yıllarda yakaladığımız ivmenin sebebinin doğru yatırımlar, doğru transferler vs. gibi sığ şeyler olduğunu düşünmüyorum. Zaten bu bahsettiğim şeylerden kaynaklı başarılar sonucu reel sportif sonuçlar olması lazım, ki 5 senedir böyle bir durum yok. Fakat neredeyse 5 senedir tüm Beşiktaş taraftarı kendini gayet başarılı gibi hisseder. Bu içinizdeki hissin nedeni ortaya bir algı konmuş olmasıdır. Malesef Süleyman Seba'dan sonra ülkemizdeki hiçbir kulüp başkanın gösteremediği başarıyı sayın Fikret Orman göstermiştir. Beşiktaşîn başarısı adalet, terbiye ve birliktelik vurgusudur. Bunu taraftarında, oyuncusunda, ekibinde her yerinde görebilirsiniz. İnsanlar akılları ve duygularıyla mücadele ederler. Her alanda bu böyledir. Sahada da, şantiyede de, uzay araştırmalarında da. İnsanların akıllarını değiştirebilmeniz mümkün değildir. Fakat duygularını değiştirebilirsiniz.
Etrafınızda ne kadarını hissedersiniz bilmiyorum fakat, inanılmaz bir pozitif hava var Beşiktaş'a karşı. Bunu bizim kadar fanatik insanlarda algılayamazsınız. Bizim duygularımız çok uçta ve keskin (: Fakat fanatik ve dünyasının merkezindeki aktörlerden biri futbol olanlar halkın %10 u değil. Kalanına sorun. Bir kadına sorun, bir küçük kıza, bir futboldan nefret eden meriç e (: sorun Beşiktaş'ı.
İyi insan olmadan Beşiktaş'lı olunmaz. Beşiktaş hiçbir taraftarımızın hayalinden büyük değildir. Beşiktaş zaten o hayale sarılabilmektir. Milyonlarca insanın Gomez'den önce mazlumu sevmesidir.
Bizi yenemezler. Malesef bu böyle. Çünkü burada bir rekabet yok.
Bizi yenerler. Onların masasına oturursak yeniliriz. Bilmiyoruz çünkü.
Onların masasına oturmayın arkadaşlar.
5-10 tane mazlumun hakkı bile 40.000 biletten evladır Beşiktaş'ta.