Kurtarış yüzdesini anlamak senin anlattığın kadar komplike bir olay değil. Kurtardığın top/Gelen şut... Bu kadar basit. Defansın önde ya da ileride fark etmez eğer senin kalecin kötü bir ortalama ile iyi gol yeme oranı yakaladıysa bir sonuç elde edebilirsin. Neyi kastın bu kadar? Asıl kusurlu bakış basit bir şeyi anlaşılmaz hale getirmek. Sana bu konuda kolay gelsin.
valla bu muhabbet çok uzadı herkesin kendine göre inancı var dedim uzatmadım artık ben de.

çünkü argümanları tartışmıyoruz. öne sürülen istatistiklere karşı bir şey söylenmiyor, bir karşı argüman yok. olumlu herhangi bir veri yok. kimisi istatistiğin çok önemi yok diyor. kimisi istatistiği beğenmiyor vs. bence ortada sorunu yeterince açıklayan veri var.
mesela düz şut-kurtarış oranını beğenmeyen için üstte uzunca yazdım, xGA verisi var. onda tüm şutların gol olma ihtimali tek tek hesaplanıyor. gol yeme olasılığı diyelim. mesele komplike hale de getiriliyor. onda da sonuç değişmiyor. normal şartlar altında ligde en az gol yemesi beklenecek takım biziz. trabzonspor'dan maç başına 0.3 gol daha az yeme beklentimiz var. yani bu şu demek trabzonspor'dan normal şartlar 12 gol az yememiz gerekirdi. gerçekte olan ise dümdüz şaka gibi

12 gol fazla yemişiz.
yani normal şartlarda olması beklenen şeyle gerçekleşen arasında tam 24 gol var. yirmi dört gol. akıl alır bir şey değil bu. bu ikisi arasındaki farkın neredeyse hepsi kaleciler arasındaki performans farkından kaynaklanır. bunun savunmayla şunla bunla açıklanacak tarafı yok ki. oluşmuş xGAdan bahsediyorum, iş savunmayı filan çoktan geçmiş. savunmaya kalan kısımda iyiyiz zaten. (ligin xGA açısından sonuncusu olman zaten savunman kötü değil demektir dümdüz) 24 gol sezonun gidişatında ne gibi sonuçlar doğurur bunu herhalde herhangi bir futbol izleyicisi anlayabilir, anlatmama gerek yok uzun uzun.
neyse artık tekrara giriyor. burda kimse şu kalecinin kurtarış yüzdesi yüksekmiş almalıyız. yok bilmem kimin kurtarış yüzdeleri üzerinden şu iyidir falan demiyor ki. elbtte kaleciyi alırken çok çok başka bir sürü parametreye bakarsın. ersin'in temel istatistikleri bizim seviyemizde bir takımda olamayacak denli kötü diyoruz. son yirmi yılda böyle bir kaleci görmemişiz diyoruz. ligin ortalama kalecisi kadar bile olamamış diyoruz.
bundan sonrası herkesin kendi inancı, ersin'e sempatisi vs. argüman olsa tartışırım ama böyle bir şey görmüyorum. kalede kötü kaleci varken şampiyon olabilir misiniz? elbette zaten biz olduk. o sezonun istatistiklerinde de kalemizi iyice şuta kapatmamıza karşın kötüydük. ama büyük bir takımın sürekli böyle bir şey yapmaya çalışmasına gerek yok. bu ligde defalarca sırf kaleci performansı üzerinden şampiyon olan takım izledik. ben bunu bir sorun olarak görüyorum.
benim iddiam da şu. yerli sınırı olmasa valerien ismael elli kere yabancı kaleci isterdi. istemiyorsa el mahkum elindeki yerli rotasyonunu değerlendirmek zorunda hissediyor. zaten başka yerli pozisyon üretmekte de zorlanıyor. bu sezon içinde elimizdeki diğer alternatiflerden biri, bir parça olsun öne çıkmayı başarırsa yedeğe düşme ihtimalini de hiç az görmüyorum. bunun düşündüğümden de satsak çok mutlu olacaktım.