Valerian İsmael hocanın geçmiş analizleri

-West Bromwich zamanı :
3-4-3 sisteminde, yüksek tempo ve yoğun prese dayalı, net bir vizyonu vardı.
ancak elindeki kadro oynatmak istediği oyuna uygun değildi.
taktik olarak, gol pozisyonu yaratma anlamında çok fazla yöntemi yok gibi görünüyordu. plan, rakipleri kendi kalelerine yakın bölgede hataya zorlama ve topu kapmak için yüksek ve yoğun prese dayalı gibiydi.
bu yüzden, aslında şans yaratmaktan çok, hataları zorlamakla ilgili görünüyordu.
ligin ilk 6-7 haftası sistemi başarılı da oldu sayılır, ancak ağustos ayının sonlarında bir peterborough maçı oynadılar, maçı da gerçi 90 +4'de attıkları bir golle 1-0 kazandılar ama peterborough rakibi durdurmanın yolunu bulmuş gözüküyordu ve bunun üzerine valerien ismael alternatif bir taktik geliştiremedi maç içerisinde. bu maçın 2 dakikalık özeti şu linkte . görüleceği gibi gol dışında, gayet doğaçlama bir hücum taktiği var, organize pek bir şey yok west brom adına, gol dışındaki 2 pozisyon altı pas içine kesilen ortaya kafa vuran forvetlerin yarattıkları...
peterborough maçından sonra, çoğu rakip çok sayıda uzun top oynadı ve west brom'un baskısını atlatmayı başardı.
takımlar savunmadan kısa paslarla çıkmaya çalışmadığında onlara etkili bir şekilde baskı yapmak zordur ve rakipler uzun top oynadıklarında, ısmael'in alternatif bir stratejisi yokmuş gibi görünüyordu.
ısmael, bir dakika bile olsa sistemi değiştirmediği için west brom taraftarları hüsrana uğradı. açıkçası oyuncu değişikliklerinde bile yaratıcılık görünmüyordu, 60.dakikaya bekleyip, forveti çıkartıp, forvet, orta sahayı çıkartıp orta saha alıyordu, her maç 3 forvet çıkılması veya 3 defans oyuncusu, hatta 3 stoper diyebiliriz, oynanması da gerekmiyordu sanki ama hoca inatçıydı, ve sonucunda bu durum kendi kellesine mal oldu.
barnsley zamanında daha genç, daha atletik bir kadro ile aynı taktiği oynadı, daha başarılı oldu ama west bromwich'de oturmuş, uzun zamandır beraber oynayan bir takımda bunu uygulaması daha zor oldu.
-Linz zamanı :
dikeyliğe dayalı saldırı stilini oynattı. burada ligde oynadıkları on bir deplasman maçının galip geldi hoca.
beklerin yoğun kullanımıyla (ranftl sağda, potzmann veya renner solda), merkez defans oyuncularının sistematik olarak iki kanat oyuncusularını (holland ve michorl) aradığı bir “m” çizdi saha içerisinde , doğal üçgenler ve oyun yönünü değiştirmelerle.
sahada linz topa sahip olduğunda, arkadaki 3'lü defans öne çıkıp yanlara açılıyordu, kanat oyuncuları ise taç çizgisine yakın duruyorlardı. 3 hücum oyuncusu ise çok sık dönerek, koşu yolları yaratıp, oyuna dikeylik katıyordu. bu sırada, orta sahanın merkezindeki iki oyuncu, defans oyuncularının kısa ama dikey paslarla kendilerine topu geçirebileceği şekilde pozisyon alıyordu. bu agresif ve aynı zamanda defansif olarak da sağlam bir oyun iradesi ortaya çıkartıyordu.
gegenpress de hocanın linz'de başarıyla uyguladığı bir sistemdi.
gegenpressing, topa sahip olmayı kaybettikten sonra doğrudan rakibe baskı yapmak, yani savunma geçişi anında organize bir birim olarak baskı yapmak anlamına geliyor. tüm takım topu kovalar ve ideal durumda hemen rakipten geri alır. linz'de raguz, frieser ve goiginger, rakip kaleci topa sahipken, kısa pası kışkırtmak için defans oyuncularına makul bir mesafeye hareket ederler. bu baskı etkili olur olmaz, o orta sahadaki kanat oyuncularının da katkısıyla, rakibin çözüm üretmesini engellemek için hemen baskı yapılıyordu.
ancak önde rakiplerinize baskı uyguladığınızda, boşlukları kapatmak ve rakiplerin kısa ve hızlı kombinasyonlarını önlemek için, tüm takım bloğunun ortak hareket etmesi gerekiyor. bu pozisyon alma da ofansif organizasyon başlar başlamaz oluşuyordu : 3 defans oyuncusu öne çıkıyor, orta saha çizgisine kadar kadar gelip, kısa paslarla ama dikey oynamak üzerine konumlanıyorlar. bu şekilde, mantıklı da göründüğü şekilde, linz takımı kompakt kalıyordu ve ortada rakibe hiç boş alan bırakmıyor, onu çıkmak için uzun ama etkisiz toplara zorluyordu.
bununla birlikte, bu taktik, 90 dakika içinde uygulanması neredeyse imkansız olan büyük bir enerji harcaması gerektirir. bunun ışığında, toparlanma süreleri gereklidir veya rakibi koşturmayı amaçlayan uzun süreli topa sahip olma yoluyla da bunu yapabiliyor ismael'in takımları. burada hocanın uyguladığı taktiklerden biri de daha sıkı bir takım bloğu ile saha içerisinde 5-2-3 yeniden dizilme yolu, bu sırada top kontrolü rakibe bırakılıyor. bu seçenekte de ileri 3'lü presi sürdürüp, rakibin kısa ve hızlı toplarla çıkmasını engellemeye çalışıyor ve aynı zamanda topu ele geçirmeleri durumunda ismael'in takımın hızla ve dikey biçimde kontra atağa geçmesini sağlıyor.
bu durumda, defans oyuncuları markajda olmadıkları için, alanları boşaltıyorlar. ancak ileride top kapması başarısız olursa takımın, gerideki defansif 3'lü bir anda tekrardan kompakt hale gelip, topu alır almaz takımın pivot forvetine uzun top oynamaya çalışıyorlar. pivot forvet bu durumda topu kanat oyuncularına indiriyor, orta sahanın merkezinde kalan diğer iki oyuncu ise, dönen topları kapmak için mücadele etmeye başlıyor. bu sırada da takımlarını blok halinde öne çekiyorlar. beşiktaş'ta bu pivot pozisyonunda hocanın werghost'u düşündüğü söylenebilir. buradaki bir soru işareti beşiktaş adına, bu şekilde etkili oynayabilecek kanat oyuncuları mevcut mu ? bence şu an değil.
bu sistem özellikle de 4'lü defans oynayan takımlara karşı kullanılıyor. kanatlardan gelen ve pivotun top indireceği oyuncular ( piston tabir ediliyor bunlara), 4'lü defansa karşı sayısal üstünlük sağlıyorlar, orta sahanın merkezindeki iki oyuncuyla beraber ve hücumdayken rakibin adam adama markaj yapmasının önüne geçiyorlar. defanstayken ise, rakibin kanatlardan çıkış kulvarlarını kapatıyorlar.
yine valérien ismael'in oyun stilinde, duran toplar da önem kazanıyor. bu oyunda, fizikli oyuncular kornerler ve kanatlardan kullanılan frikiklerde ön direğe gidip, kafayla topu arka direğe indiriyorlar, arkadaki boşa çıkan oyuncu da golü buluyor. beşiktaş geçen sezon bir kaç gol buldu bu şekilde nitekim. burada da ön direkte adam fazlalığı yaratmaya çalışıyor ismael'in takımları, örneğin rakip ön direğe bir oyuncu koyduysa, onun üzerine fizikli iki oyuncu gidiyor. defanstayken de benzer şekilde ön direğe bir, altıpas üzerine 3, yine arka direğe bir oyuncu, altı pas ile penaltı noktası arası da 2 oyuncu koyarak, 7 oyuncu ile beraber defans yapıyor ismael'in takımları, rakiplerin kornerlerinde.
kısaca, hocanın çok da şu anlık beşiktaş'ta göremesek de bir taktik anlayışı var, ancak bu elindeki oyuncularla bunu oynayabilecek mi, bu taktik türkiye'de iş yapacak mı, onu görmek gerekiyor. bana öyle geliyor ki, ligde çoğu takım beşiktaş'a karşı kapalı oynayıp, kontralarla etkili olmaya çalışacağı için, pozisyon almakta zorluk çeken defans oyuncularıyla çok zorlanacak beşiktaş. ancak büyük maçlarda, örneğin derbilerde en azından yenilmeyecektir, ki geçen sene de yenilmedi, başa baş oynayabilecek düzeyde açık oynayacak takımlarla. bunun yanında, ligin geçen yılın alanyaspor'u gibi kısa paslarla çıkmaya çalışan takımlarına karşı beşiktaş ezici bir üstünlük sağlayabilir, nitekim geçen yıl alanyaspor maçı hocanın ilk galibiyeti olmuştu, trabzon ve arkasından alanya ile oynayınca, iyi olduğuna inanıldı, ama beşiktaş ve hoca adına maalesef ligde bu şekilde oynayan takım sayısı çok az. kapanıp, beşiktaş defansının arkasına uzun top oynayan her takım etkili olur beşiktaş'a karşı ki böyle oynayabilen çok takım var, geçen sezondan bir beşiktaş-kasımpaşa maçı hatırlıyorum örneğin, kasımpaşa vodafone'da 3-0 kazandı, gayet etkili kapanıp, etkili çıktılar, beşiktaş hiç bir varlık gösteremedi maç boyu...