Olaya basit bakarak başlamak lazım. Bana göre bu kulübün Sergen'den sonra alması gereken ilaç, modern futbolu bilen - yaşı fazla yüksek olmayan ve bilimsel çalışmaya inanan yabancı bir hoca ile anlaşması. Zaten hoca gittiğinde birçok muhabir paylaştı ve hiç tepki olmadı, Farke ismi çıkınca çoğu kişi pozitif görüş bildirdi. Ne olduysa bu isim çıkınca herkes demediğini bırakmadı. Sen de özellikle 1. ligde iyi bir mücadele veren adama ikinci lig hocası demişsin. Orası buradan çok daha iyi bir futbol ülkesi, Sergen'i şu takımla delik deşik ederlerdi herhalde, geçen sezon bizi eleyen köy takımı dedik diye darıldığı Rio Ave 2. Ligde şu an. Normalde çoğu kişi istemedi diye gelmesin demiştim ama fikri olan olmayan herkes adama belden aşağı vuruyor. Bir topluluğu ne kadar büyütürsen o kadar ahmakça kararlar alırmış, şu anki tavırlarından da bunu görüyoruz o yüzden artık Önder hoca götüremezse Pinheiro gelsin diyoruz. Kimsenin bir devrim yapma gibi iddiayla geldiğini duymadım, bunu diyecek birileri de çıkmaz merak etme. Burada her zaman hedefe oynanır, gelecek olanın önce kısa dönemde başarılı olması gerekiyor-yapamayan gider. Altı üstü hoca, bu ligde kimler şampiyon oluyor abartmaya gerek yok.
Türkiye "Süper" liginin kendine özel dinamikleri var mı? Var.
Futbol dışı, futbola etki eden etmen var mı? Sürüsüne bereket.
Sadece yabancı hoca değil, yabancı bir futbolcu bile bu koşullara göre seçilmesi gerekiyor mu? Evet.
Seçilmiyorsa başarısız oluyor mu? Defalarca gözlemledik.
Oldu ya bir şekilde atıyorum Mart-Nisan aylarında ligi lider götürürken; rakibi penaltılarla, haksızlıklarla 3 puanları ceplerken, kendi takımına ne söylemesi gerekir, nasıl motive etmesi gerekir, daha önce böyle bir durumla karşılaşmış mı? Görünüşe göre hayır.
Bu durumlarla başa çıkmayı öğrenir mi? Evet ama 3-5 sene sonra.
Beşiktaş'ın bu kadar vakti var mı? Yok.
Sanki nikahına alıyormuşçasına "sattı gitti" diye Şenol Güneş'e düşman kesilen, sonrasında başka herhangi bir isme sırf bu manasız düşmanlıktan ötürü ismi Şenol olmayan herhangi birine babasının oğluymuş gibi davrananlar ne yapıyorlar? Tamamen akılsızlık, populistlik, sürü psikolojisi.
Bu ismi konuşulan hocaya karşı tavır alanlar, en ufak puan kaybında ses yükseltmeyecek mi? Evet, yükseltecek.
Peki hocanın bu şartlar altında çalışabilecek iradesi var mı? Bilmiyorum, tamamen risk.
Beşiktaş avrupa'da başarısız olsa bile mücadele etmek istiyorsa ne yapması gerekiyor? Her sezon liginde başarılı olması gerekiyor.
Beşiktaş bir deneme tahtası mıdır? Büyük takımsa hayır, küçük takımsa evet.
Olası senaryolar, neden-sonuçlar bunlar. Daha yazabileceğim çok madde var da kendimi yormaya değmez. Bu senaryoları bir Beşiktaş taraftarı olarak defalarca kez gördüm. Abdullah Avcı'da bu takımı uçuracaktı, city yapacaktı, maç kayıplarından sonra dalga geçer gibi topu geri kazanma süresi sayıklıyordu, Bilic'de avrupa'da kupa kaldıracaktı ooo şöyle hoca böyle hocaydı derbi bile kazanamadı bursa'yla ezeli rakip gördü.
Ne diyeyim, boşa konuşuyorum aslında. Beşiktaş'ın taraftarının büyük çoğunluğu bile takımını büyük görmüyor. Ona sabredelim, bunun yüzü çok temiz bu kalsın, diğerine inat muhaliflik yapayım, olsun rakipler arayı açsın biz şampiyon olmasak da olur, yaşadığımız yer orta doğu değil refah avrupa ülkesi zaten falan filan. Gerçekten sıkıldım. Hayal dünyasında yaşayanlara mutluluklar.