🎙 Hakan Gündoğar: “Hocam Awaziem'i istiyormuşsunuz, anlaşmışsınız. Hayırlı olsun.”
🗣 Sergen Yalçın: “Yok öyle bir şey. Anlaşsalar bile bana sormuyorlar ki kendi kafalarına göre anlaşıyorlar. Bana bir şey söylemiyorlar.”
Kardeşim, senin dilin yok mu? Klavyen yok mu? Çok sevdiğin abin Sedat Peker bile video çekip derdini anlatıyor, sen nerdesin? Doğrudan muhattabın taraftar olduğu halde, bütün camiada en çok kredisi olan kişi olduğunu bildiğin halde, neden çıkıp iki kelime etmiyorsun! İsim verip köprüleri atmana gerek yok. Bir imada bulunursun. 'Benim beklentilerim açık... Bir... Transfer edilecek oyunculara ben karar vermek isterim, benden habersiz oyuncu alınırsa başarı vaat edemem, verimli olamam. İki... Bugüne kadar verilmiş şöyle şöyle sözler vardı, tutulmadı. İmzayı atmadan önce o sözlerin tutulmasını isterim, ki önümüzdeki sene bunlarla uğraşmayayım, sadece futbola ve Beşiktaş'a odaklanabileyim. Üç...' diye gidersin. Sonuna da sıcak bir mesaj eklersin... 'Beşiktaş benim her şeyim, anlaşmanın sağlanmasını herkesten çok ben isterim' dersin...
Arkanı öyle bir sağlama alırsın ki, kimse ayağını kaydıramaz.
Ha, ama sen büyük takım çalıştırmanın zorluğunu kaldıramadıysan, 'ben bu kadar strese bir daha giremem, yoruldum, dinleneyim' diyorsan, o zaman bir bahane bulursun, 'sağlık sorunları, ailevi meseleler' falan gibi bir şeyler uydurursun, 'taraftar beni affetsin, bir gün yine buluşuruz' der, edebinle gidersin. Bizi de hayata küstürmemiş olursun.