Instagram veya Twitterla alakasi yok. Egitimlerimizde bunu görüyoruz. Size sadece temel kurallardan birini söyledim koskoca sirketleri yönetiyorlar tezinize istinaden.
Burda herkes Beşiktaşin iyiliğini istiyor. Yeter ki Besiktas iyi bir sistem oluştursun, düzlüğe çıksın, başarılarımızı kazanalim ben yanilmaktan zevk duyarım.
sanki makul şeyler söylemiyormuş gibi yazmışsın. yalnız başkanlığın şirket yönetimi ile değil de ülke yönetimiyle paralelliği var. senden maaş alan kişileri yönetmek, senden para, kariyer dışında beklentisi olan kişileri yönetmekten çok daha kolay. ilk durumda her söylediğine anlam yüklenebilir, ikinci durumda dilin sürçse alaşağı edilirsin. mesela "oyuncuların yüzde doksan dokuzu indirim talebimizi reddetti" dersen bazıları senden yüz oyuncu saymanı bekleyebilir. benzer bir şeyi beşiktaş'tan maaş alanların yanında söylesen ifade "herhalde beklentinin ancak yüzde biri karşılandı" şeklinde akla yatkın hâle getirilir.
illa bir şeyler anlatmak, gündem belirlemek istiyorsan indirim yapan oyunculardan bahsedersin, onlara bunun için teşekkür edersin, diğerleriyle de görüşmelerin süreceğini açıklarsın. zaten olan da bu. ahmet nur çebi bir grup beşiktaş üyesinin oylarıyla bulunduğu mevkiye geldi. oy kullanan beşiktaşlıların sayısı ile kullanma hakkı olmayanları ya da sadece kullanmayanları kıyaslarsak muhalefet potansiyeli açığa çıkar. asıl yönetmesi gereken o kesim, bunu hiçbirinden anlamadıysa fikret orman'ın başına gelenlerden anlamış olması lazım.
süleyman demirel ile ilgili çok bilinen bir anı var: kendisine "türkiye'nin durumunu tek kelimeyle özetler misiniz?" diye sorduklarında "iyi" demiş, ardından "ama iki kelimeyle özetlememi isterseniz: iyi değil" diye devam etmiş. başkanın sorulara bazen az ve öz cevaplar vermenin daha "iyi" sonuçları olabileceğini fark etmesi yararına sayılır.