Madem ki Bilic kesin olarak gidiyor. O halde şunu söylemek gerek.
Öncelikle bu sadece bir teknik direktör meselesi değil. Malumunuz Türkiye'de ki spor konjonktürü ve Beşiktaş'ın buradaki yeri ile alakalı. Üstelik Beşiktaş'a ayrılan yerin yukarısına çıkaramayan bir yönetimsel yetersizlikte söz konusu. Fakat ne olursa olsun şampiyonluk için oynayan bir takımın 3 maçta 7 puan bıraktığı ve bu puanları bırakırken Teknik Direktörün büyük yanlışlıklar yaptığı da bir gerçek.
Bilic muhafazakar, inatçı hatta futbol direktörü ile fikir alışverişlerinde ki tutumuna bakılırsa biraz da bağnaz bir antrenör. Maalesef de tahayyül sınırlı kısıtlı bir futbol adamı. Esnek değil, pragmatik hiç değil. 100 maçtır denenmişi denemesi ve halen oyun olarak bu takımın en kötü seviyesini veriyor olması büyük handikap. Tabii, tüm bu olumsuzluklara rağmen kümülatif oyun anlayışı, maç önü planları , Feyenoord, Arsenal, Liverpool, Tottenham eşleşmelerinde ki 8 maçlık ideal oyun (iyi,güzel,doğru) Bilic'in en büyük artıları.
Fakat her sene havlu atmamızın, bir şekilde yarış dışı kalmamızın, son dakikaya kadar oyunun içinde olamayışımızın en büyük sebebi teknik adamlar değil. Herkes 29.haftaya kadar işi buraya getiren oyuncuların baskıyı nasıl buradan sonra yaşadığına şaşırıyor. Şaşırılacak bir şey yok. Aynı takım derbilerde de baskıyı kaldırmadı. Hatta 14 hafta lider kalan, absürt hatalarını tekrarlamış olmasa haftalar önce şampiyon olacak bu takım, eğer rakipleri hata yapmamış olsaydı belkide 29.haftaya iddiasız bir şekilde girecekti.
O yüzden ne kadar klişe olsa da bu takımın saha içi bir lideri yok, saha içinde teknik adama sormaksızın sorumluluk alacak kaliteli bir oyuncu grubu da yok. Volkan, Gökhan, Emre, Egemen, Caner, Topal gibi oyuncular olursa; ne oynarsan oyna oyun içinde kalıyorsun.
Bizde ise son 3 maçta sorumluluk alan sadece bir oyuncu vardı o da Sosa. Böyle şampiyon olamazsın. Belki rakipler iyi oynamadı; son dakikalarda şans golleri ile kazandı diyebilirsiniz fakat sorunda bu zaten. Tüm bunlara rağmen üçüncü olduk.
O yüzden esnek, kompakt oynamayı bilen , güçlü oyun şablonları olan, yenilikçi, hücum futbolunu düstur edinmiş bir hocada gelse bu oyuncu grubu "kazanma sanatına" vakıf değil. 4 oyuncu dışında şampiyonluk apoleti olan futbolcu yok 25 kişilik ekipte; antrenör ekibi ve yöneticiler de dahil. Sorun bu. Üstelik bugün değil; yıllardır sorun bu. Sonra biye finalleri yapamıyoruz diye ağlamayalım.