Beşiktaş Futbol Takımı 2016/17 Sezonu
×
Beşiktaş Futbol Takımı 2016/17 Sezonu

Beşiktaş Forum|Beşiktaş Futbol Takımı 2016/17 Sezonu 2016/17 Sezonunu bu başlıkta konuşacağız.

0 Üye ve 18 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Beşiktaş Futbol Takımı 2016/17 Sezonu  [Okunma sayısı 9152475 defa] Beşiktaş Futbol Takımı 2016/17 Sezonu

Çevrimdışı solar

Son birkaç gündür girme şansım olmadı foruma, onlarca sayfa yazılmış hepsini de okuyamadım, belki aynı düşünen de olmuştur ama geçen gün bir anda bir his geldi içimden ve bahsetmek istedim.
 
Kiev maçı ertesi işte sigara molası yapıp maç hakkında düşünürken, niye şu şöyle olmadı, bu böyle olurdu ama olamadı bir türlü diye bir anda şu sonuca vardım kabul etmesi zor olsa da: geçen sezon geçen sezondu ve bu sezon o kadar da iyi değiliz. Yüzeysel bir fikir gibi duruyor ama tam anlamıyla bu fikri kavramak ve kabullenmek ilginç bir rahatlık getiriyor insana. O kadar sinirlenip, kafaya takıp, huzurumu bozduğum durumun açıklaması aslında basit. Takım iyi değil. İsteyen oyuncuyu suçlar, isteyen hocayı, isteyen yönetimi. Ama hiçbiri gerçeği değiştirmiyor. Bu demek değil ki bu böyle devam eder sezon boyu. Ama şu anda durum bu. O yüzden geçen sezondan gelen alışkanlıkları devam ettirip hala aynı takım oynuyormuş gibi düşünüp maçlardan önce ''rahat yeneriz'', ''renkliler top oynamıyor zaten'', ''altı puanı cebe at'' diye birbirimizi gaza getirip sonra aynı büyüklükte hayal kırıklıkları yaşamayalım derim.

Çevrimdışı atalay

Yarınki maçın başlangıç planında aynı rolleri, formasyonu, sonrasındaki ezber hamleleri görmektense radikal değişiklikler ve esnek bir plan görmek isterim. Takımdaki eksik isimler de buna gayet iyi zemin hazırlamış durumda. 

Çevrimdışı Barış1903


Çevrimdışı tangaz

bu rize de kweuke iyileşmiş ya bize gelince deyip konu dışı ile geceye bir girizgah yapayım  :D
Fenerbahçe ve Galatasaray'ı tutanların taraftarlık hikayeleri popülerlik, başarılar, şampiyonluklar ve egemen ideolojileriyle örtüşür. Beşiktaşlılık, anlatılması zor bir damara bağlıdır...

"Ben belli bir takıma karşı değil, yenilgiye karşı oynarım" Eric Cantona

Çevrimdışı Barış1903

bu rize de kweuke iyileşmiş ya bize gelince deyip konu dışı ile geceye bir girizgah yapayım  :D

Fark etmez canım rizenin futbolu iyi değil bi sıkıntı olmaz bize kweuke. Beşiktaş'ın en büyük sıkıntısı yine kendisi  :D

Çevrimdışı cursedofdragon

bu bilal başakcıoğlun'da iş yok mu sizcede ?

Bu sene 6 maçta 2 gol 3 assist yapmış. Sağ kanat'ta oynuyor sol kanat'da  da oynuyabiliyor.

Daha 21 yaşında fener maçında fena değildi oyuna girdikten sonra sağ kanat'ı etkili kullandı dick korkup ismail'i aldı hatta.

http://www.transfermarkt.com.tr/bilal-basacikoglu/profil/spieler/224256


Çevrimdışı tangaz

şimdi konunun özüne hammaddesine dönersek milenyuma girerken yedek subay bir türk genci olarak kıbrısta ucuz bi vodka içmiştim offf offf offff öylesini içmedim. bu adalılar da acaip içerdi britanyalılardan kalma olabilir...
Fenerbahçe ve Galatasaray'ı tutanların taraftarlık hikayeleri popülerlik, başarılar, şampiyonluklar ve egemen ideolojileriyle örtüşür. Beşiktaşlılık, anlatılması zor bir damara bağlıdır...

"Ben belli bir takıma karşı değil, yenilgiye karşı oynarım" Eric Cantona

Çevrimdışı kartalBaz

Abi bozkır işte kupkurudur havası :D
Ölmez sağ olursam bu yaz inşallah
Sılayı bir daha görmek istiyom
Kırşehir'e varsam ya ağşam zabah
Topraklara yüzüm sürmek istiyom

Harmana denk gelse düvene binsem
Şöyle dabaz olup kaşınsa ensem
Acık bağ bellesem acık dinlensem
Çayıra bir pala sermek istiyom


 

Çevrimdışı Yusuf Tekeli

Ölmez sağ olursam bu yaz inşallah
Sılayı bir daha görmek istiyom
Kırşehir'e varsam ya ağşam zabah
Topraklara yüzüm sürmek istiyom

Harmana denk gelse düvene binsem
Şöyle dabaz olup kaşınsa ensem
Acık bağ bellesem acık dinlensem
Çayıra bir pala sermek istiyom


 

Helaal :D :claps:
Vakit varken tomurcukları topla. Zaman hala uçup gidiyor. Ve bugün gülümseyen bu çiçek, yarın ölüyor olabilir.

"I don't know if we each have a destiny, or if we're all just floatin' around accidental-like on a breeze. But I, I think maybe it's both."

Çevrimdışı tangaz

Ölmez sağ olursam bu yaz inşallah
Sılayı bir daha görmek istiyom
Kırşehir'e varsam ya ağşam zabah
Topraklara yüzüm sürmek istiyom

Harmana denk gelse düvene binsem
Şöyle dabaz olup kaşınsa ensem
Acık bağ bellesem acık dinlensem
Çayıra bir pala sermek istiyom


 

waywaywaaaay okyanus ötesine alkış :claps:
Fenerbahçe ve Galatasaray'ı tutanların taraftarlık hikayeleri popülerlik, başarılar, şampiyonluklar ve egemen ideolojileriyle örtüşür. Beşiktaşlılık, anlatılması zor bir damara bağlıdır...

"Ben belli bir takıma karşı değil, yenilgiye karşı oynarım" Eric Cantona

Çevrimdışı DaldanSarkanElma

Ölmez sağ olursam bu yaz inşallah
Sılayı bir daha görmek istiyom
Kırşehir'e varsam ya ağşam zabah
Topraklara yüzüm sürmek istiyom

Harmana denk gelse düvene binsem
Şöyle dabaz olup kaşınsa ensem
Acık bağ bellesem acık dinlensem
Çayıra bir pala sermek istiyom


 

Güzel memleketim benim  :claps:
Bir haykırıştır siyahımız, çökünce üzerimize gecenin matemi, sarılırız beyazına sevdamızın.
 Bir duruştur, direniştir, aslolan hayattır, hayatta BEŞİKTAŞ…

Çevrimdışı atalay

Tolgay'ın bu sezon ki kritik top kayıplarından doğan pozisyonlardan uzun metraj film çıkar. Üstelik bu basit hataları iyi oynadığı dakikalarda da yapıyor.


Çevrimdışı Yusuf Tekeli

Tolgay'ın bu sezon ki kritik top kayıplarından doğan pozisyonlardan uzun metraj film çıkar. Üstelik bu basit hataları iyi oynadığı dakikalarda da yapıyor.



Aşırı güven?
Vakit varken tomurcukları topla. Zaman hala uçup gidiyor. Ve bugün gülümseyen bu çiçek, yarın ölüyor olabilir.

"I don't know if we each have a destiny, or if we're all just floatin' around accidental-like on a breeze. But I, I think maybe it's both."

Çevrimdışı atalay

Aşırı güven?

Olabilir. Ayrıca maçtaki iki pas hatası da bunlar. (47/49)

Çevrimdışı sallapati

Tribünlerin eski İnönü'ye nazaran zayıf olduğu doğrudur. Ama bazı şeyleri atlamamak gerek. Kapalıda tezahüratları organize eden, kapalı üstteki setin sağ ve sol çaprazlarına ve tam hizasına düşen üç grup var. bunlar yaklaşık 100-200 kişilik gruplar olabilir, sayı belki de daha düşük de olabilir bilemedim. Israrla başlatmaya çalıştıkları tezahüratlar, sık sık tribün kapama cezasına neden olan ve nette bunlar cezaya neden oluyor başkalarını yapalım bunları söylemeyelim diye kampanya bile yaptığımız tezahüratlar. Başlatılan tezahürat bunlar olunca tribünün daha oturarak maç seyretmeye meyilli müdavimleri katılmakta isteksiz oluyor. GS maçında ve nasıl olsa Uefa küfürden anlamaz diye Dinamo Kiev maçında tribünün koyuverdiği ve küfürlü tezahüratı hep birlikte yaptığı uzun süreler oldu. GS maçında ikinci yarıda maç zaten 0-2 olmuş, bundan sonra ceza kaygısı 2. planda diye düşünüp tüm stat ortak tezahürata yüklendi. Taraftar profilinde bir sorun yok bence, istedikten sonra her türlü tezahüratı hep birlikte yapacak kapasite var.

Dinamo Kiev maçına 45 dakika kala kapalı üstteki yerime gittim, benim oturacağım koltuk ve sağındaki 4 koltukta 25-30 yaş arası 5 kişi vardı, hiçbirinin kombinesi yok, hatta biletleri olmadığını da biliyorum, çünkü birini daha önceki maçlarda da koltuk sahibi yerine geldikçe yer değiştirdiğini bizzat gördüğümden tanıyorum. Kombine ya da bilet sahiplerinden maça gelmeyen birini denk getirene kadar şansını deniyor. Hatta kombine/bilet sahibi gelip müsaade istediğinde de oflayip pufluyor. Dinamo Kiev maçında da ben yerim için müsaade isteyince bir sağa kaydılar, ama o koltukların tamamının kombineli olduğunu, bu statta daha önce izlediğim geçen sezonun son 3 maçı ve bu sezon ceza yüzünden biletini kulübe devrettiğim Karabük maçı hariç izlediğim 2 maçtan biliyorum, hatta pek diyaloğumuz olmasa da kombine sahiplerinin tamamının simasını ezberledim. Haliyle o adamlar da gelince bu arkadaşlar kayboldu. Tabii ki stattan dışarı çıkacak halleri yok, muhakkak maça gelmeyen birilerini bulup yerine oturdular. Orayı terk etmeden önce aralarındaki diyalog, "koskoca kapalının ne hale düştüğü, kimsenin bağırmadığı, Fikret Orman'ın Beşiktaş tribünlerinin a.ına koyduğu" minvalindeydi.

Valla kimse kusura bakmasın da, bu muhabbeti "yaşasın kapalı mücadelemiz" sloganıyla birleştirdiğimde, bu mücadelenin pek de Beşiktaş hayrına olduğu intibaı edinmedim. 5 tane adam Beşiktaş kulübünün  borç sarmalındayken taraftarını ve takımını 3 yıl stat stat süründürmeyi de göze alarak borç harç 120 milyon dolar para harcayıp yaptığı stadın kapalı tribününde bir yandan bedava maç izlemeye çalışıp, bir yandan da Beşiktaş'ın istikbali, bu istikbalin daha iyi olması için tribün profilinin nasıl olması gerektiği, iç saha baskısının nasıl kurulması gerektiği hakkında ahkam kesemez. Goodfellas diye bir twitter hesabı var, tezahüratlara katılmayan taraftara seslenerek, "tribüncüler olarak sizleri izliyoruz, vakti geldiğinde cezanızı vereceğiz" diye tehditler savurdu Galatasaray maçından sonra. Kimse Beşiktaş taraftarına ceza veremez, kimsenin haddi değil. Ne bu öfkenin sebebi? 2.100 Galatasaray taraftarının bölüm bölüm statta sesi çıktı diye mi? Halbuki maçın 2. yarısı başlar başlamaz tüm stat, ceza riskini de göze alıp, maçın sonuna kadar hep bir ağızdan "k.y. şu xxxxxxxxxxx cimboma" tezahüratını ve birkaç daha başat tezahüratı yapmıştı ve bazı taraftarlarımızca bizi madara ettiği düşünülen galatasaray tribünleri g.tlerinin üstüne oturtulmuştu. 2. yarıda çok az fırsat buldukları (Beşiktaş'ın yaptığı baskıya rağmen gol bulamaması ve Galatasaray'ın bir iki dakika iyi pas yapması üzerine) bir anda oley çekip, üstüne 2 tane yiyip mal gibi kalmaları da süsü oldu. Bu neyin davası ben anlamıyorum. Eski İnönü'de 1994-1995 sezonunda Galatasaray'a Sergen, Johnsen, Alpay gibi isimlerin olduğu kadroyla 3-2 yenildik (sezonu şampiyon bitirdik o ayrı), o maçta deplasman yasağı filan yoktu, ben yeni açıkta oturuyordum, GS tribünü ise eski açıktaydı, yani aramızda o efsane kapalının da büyük gürültüsü olmasına rağmen, eski açıktaki GS tribünü sesini yeni açığa gayet de duyurmuştu. Bu maçta ise GS tribünün sesi kapalı tribüne çok çok az geldi. TV yayınında çok duyulduğu iddia ediliyor, peki deplasman tribününün basın tribününe ve yayın kamerasına mesafesinin kısalığını dikkate alan var mı? Eski açıkta ve kapalıda maç izleyip GS deplasman tribünü çok ses çıkardı diyecek adam bir elin parmağını geçmez.

Maçları tribünün kazandığı konusunda da elimizde yeterli kanıt yok. Öyle olsaydı bizim İnönü'de o kadar derbi kaybetmemizin izahı yok. Barcelona, Bayern gibi takımların statlarında öyle cehennemi bir tezahürat filan da yok. Adamların takımı iyi, içerde dışarda tıkır tıkır oynayıp tokatlıyorlar herkesi. Olay tribünse Lech Poznan bana göre ilk üçte. Takım hangi turnuvada oynuyor bu sezon bilmiyorum. Haa, ben Beşiktaş tribününü gümbür gümbür gürlerken seviyorum, bu benim kişisel tercihim. Ama sağımdaki kombineli Kiev maçında bana dedi ki, "yok kardeşim burada maç izlenmez, ben hiç memnun değilim, seneye numaralıdan kombine alacağım". Dedim neden, "ben maç izlemek istiyorum, bağır bağır yoruluyorum, bu yaşta oturup maça odaklanmak istiyorum". Adam haksız da değil, ben her maç tüm tezahüratlara katılıyorum, ıslık anında da ıslık çalamadığım için yuhalama işine girişiyorum. Tribün organizasyonuna uymak için bi gözüm sürekli kapalı set civarında ya da yeni açık ya da eski açıkta olduğu için, arada pozisyonları kaçırıyorum. Yaş 41, maç sonu 90 dakika ben koşmuş gibi yorgun oluyorum. E benim yanımdaki adam benden 5-6 yaş daha yaşlı, adamın tercihi, saygı duyarım. Gerçi abicim adam da çok bağırmasa da maç boyu yerine oturamadı, bol bol alkış, ıslık v.b. organizasyonlara katıldı, damarda Beşiktaşlılık var :D

Bunun dışında, maçları iki kategoriye ayırıp ıslık-tezahürat ayrımını ve organizasyonunu da buna göre yapmak gerektiği kanaatindeyim. Geçen sezonki Bursa, Kayseri, Osmanlı ve bu sezonki Alanya maçlarında top rakipteyken ıslık çok işe yaradı. Ama Galatasaray ve Kiev maçlarında ıslığın rakip takımı etkilediğini sanmıyorum. Siz Sneijder olsanız ıslıktan etkilenir misiniz? Ben olsam etkilenmem. Anadolu takımlarının futbolcuları etkilenebilir, ama Galatasaray, Fenerbahçe karşısında ve Avrupa maçlarında tribün tezahürat ağırlıklı organize olmalı. Islık küçük maçlarda rakip takımı bozarken, Beşiktaş takımına bir tesiri olmuyor. Çünkü küçük takımlar iyi top çeviremiyor, ıslık uzamadığı için, topu bir türlü kapamadık diye futbolcuların asabı bozulmuyor. Ancak GS, FB, ve CL maçlarında belli bir standardın üstünde takım organizasyonu ve pas kapasitesi ile yüzleşmek zorundayız. Bu maçlarda ıslık süresi uzar ve takımın, özellikle yerlilerin asabı çabucak bozulur. Büyük maçlarda tribünün odaklanacağı yer rakip takımı bozmak olmamalı, çünkü rakip takım kolay kolay bozulmaz. Mourinho'ya 3-2 kaybedip tur atladıkları GS maçındaki GS tribününün Real Madrid'i olumsuz etkileyip etkilemediği soruldu, "takımım bundan olumsuz etkilenmedi ama gördüğüm kadarıyla GS takımı çok olumlu etkilendi" şeklinde cevap verdi. Bizim sorunumuzun cevabı burada saklı. Bize denk ya da bizden güçlü takımlarla oynarken odak noktamız, kendi takımımızı maksimumuna ya da kapasitesinin üstünde bir performansa çıkarmak olmalı, bu da ıslıkla değil tüm stadın organize olduğu olumlu ve teşvik edici tezahüratlarla mümkün. Anadolu takımlarına karşı ise top rakipteyken ıslık, top bizdeyken tezahürat organizasyonuna devam etmekte yarar var.
Mactaydim.. 90 dakika islik caldim.. Islik buyuk rakibi etkilemese bile bizim takimin futbolcularina defans yapmasi gerektigini ve mucadele etmesi gerektigini hatirlatiyor.. Bir nevi nba de top rakipteyken yapilan 'defence' tezahurati gibi... Rakip ufaksa islikta dagilabiliyor.. Hatta rakibin defans hattinin ayagi cok iyi degilse islikla birlikte gelen pressle birlikte top kaybi yapip gol yiyebiliyorlar... Alanya macindaki olcayin attigi gol mesela.... Tabiki stada gelen 40 yas ustundeki kisilere islik cal , yuh cek diyemezsin ama genc arkadaslar boyle onemli bir macta mac oynanirken sigaralarini yakip muhabbet ediyorlar... Ben garipsedim acikcasi bu durumu... Statta %20 bilincli taraftar var bence.. Yani top rakipteyken islik yapan+ olumlu bir harekette alkis yapan+ hakemi baski altina almaya calisan taraftarlar bunlar... Bu tip onemli maclarda bu orani yuzde 60lara cekebilsek cok guzel bir baski yaratabiliriz... Bir de 1-1 olunca taraftar yelkenleri gene suya indirdi.. Takim da buna uydu... 1-1 den sonra rakip cok rahat ustumuze geldi.. Bence bunun 3 nedeni var... 1. Taraftarin yelkenleri suya indirmesi ve bunun takima sirayet etmesi... 2. O dakikaya kadar taraftarla birlikte pres yapan takimin kondusyon olarak bitmesi... 3. Rakibe ozguven gelmesi...   Bizim takimin eksigi maclari hep yuksek viteste oynamaya calismasi.. Bu tip maclarda bazen 1-0 i bile korumaya calismalisin.. Aktif dinlenme yapmalisin... Taraftar in gazi bazen bunlari da ikinci plana atabiliyor... Takimin ortak akli zayif.. Takimin temposunu ayarlayabilecek takimda bence sadece 1 adam var... O da tolgay arslan...

LG-D855 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi


Çevrimdışı Yusuf Tekeli

Vakit varken tomurcukları topla. Zaman hala uçup gidiyor. Ve bugün gülümseyen bu çiçek, yarın ölüyor olabilir.

"I don't know if we each have a destiny, or if we're all just floatin' around accidental-like on a breeze. But I, I think maybe it's both."

Çevrimiçi Kapkarakartal

Tolgay'ın bu sezon ki kritik top kayıplarından doğan pozisyonlardan uzun metraj film çıkar. Üstelik bu basit hataları iyi oynadığı dakikalarda da yapıyor.


Ve o iki pozisyonda da sarı kartlı hamleyi yaptığı an atılacaktı 1-0 öndeyken hiç gerek yoktu böyle riskli paslara o dakikaya kadarda sahanın en iyisiydi bence bazen rölantide oynamayı bilmek gerek.

Çevrimdışı sallapati

Ve o iki pozisyonda da sarı kartlı hamleyi yaptığı an atılacaktı 1-0 öndeyken hiç gerek yoktu böyle riskli paslara o dakikaya kadarda sahanın en iyisiydi bence bazen rölantide oynamayı bilmek gerek.
En basta adriano atilacakti.. Adrianonun tempo gercekten cok vasat.. Takimin temposunu kaldiramiyor...

LG-D855 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi


Çevrimdışı mellfred

Yarınki maçın başlangıç planında aynı rolleri, formasyonu, sonrasındaki ezber hamleleri görmektense radikal değişiklikler ve esnek bir plan görmek isterim. Takımdaki eksik isimler de buna gayet iyi zemin hazırlamış durumda.
umarım öyle olur. yeni isimler görürüz umarım

Çevrimdışı tangaz

Günaydın Forum, 1-0 olsun bizim olsun  :)
Fenerbahçe ve Galatasaray'ı tutanların taraftarlık hikayeleri popülerlik, başarılar, şampiyonluklar ve egemen ideolojileriyle örtüşür. Beşiktaşlılık, anlatılması zor bir damara bağlıdır...

"Ben belli bir takıma karşı değil, yenilgiye karşı oynarım" Eric Cantona

Çevrimdışı mylife1903

Günaydın Forum, 1-0 olsun bizim olsun  :)
Gunaydin abi bir basim agriyor sorma. Gene sabahtan formayi cektim. Toplantim var onemli iki adamla formaylan gidecem, totem totem

Zor mac herkes totemini yapsin, bir sifir olsun uc puan bizim olsun

Çevrimdışı tangaz

Gunaydin abi bir basim agriyor sorma. Gene sabahtan formayi cektim. Toplantim var onemli iki adamla formaylan gidecem, totem totem

Zor mac herkes totemini yapsin, bir sifir olsun uc puan bizim olsun

düğünde kalitesiz vodka mı ikram etti cimri herifler
Fenerbahçe ve Galatasaray'ı tutanların taraftarlık hikayeleri popülerlik, başarılar, şampiyonluklar ve egemen ideolojileriyle örtüşür. Beşiktaşlılık, anlatılması zor bir damara bağlıdır...

"Ben belli bir takıma karşı değil, yenilgiye karşı oynarım" Eric Cantona

Çevrimdışı mylife1903

düğünde kalitesiz vodka mı ikram etti cimri herifler
Yok abi viski goturdum ben, yazmistim foruma yahu 3 armutla goturdum, diye
Hava bur anda sogudu sigara icmeye ciktikca gafam dondu herhalde. Aksamlari eksilerde hava sicakligi.
Gafayi usuttuk herhalde

Çevrimdışı tangaz

Yok abi viski goturdum ben, yazmistim foruma yahu 3 armutla goturdum, diye
Hava bur anda sogudu sigara icmeye ciktikca gafam dondu herhalde. Aksamlari eksilerde hava sicakligi.
Gafayi usuttuk herhalde

sorma yaa, havalar ankarada da soğudu gündüz iyi de akşamlar ve geceler soğudu sabah evden çıkıyoruz ceket mont falan öğlen ise fazla geliyor en sevmediğim hava şekli gece ile gündüz farklılıklarının böyle çok olduğu durumlar. 2001de ankaraya ilk geldiğimde yaz mevsimiydi otelde kalıyordum sonbahar gelince sabah tişörtle çıktım dötüm donmuştu öğlen terlemiştim akşam gene dötüm donunca gidip hırka satınalmıştım. hayatımdaki ilk hırkamdı. bir de izmitte neme alışkın biri olarak kuru havadan kavrulmuştum ağzım burnum kuruyordu izmite gidince de millet nerede yandın diyordu bende ne yanması kavruldum diyordum... beyaz yüzüm o günden sonra bir daha beyaz olmadı iç anadoluda...
Fenerbahçe ve Galatasaray'ı tutanların taraftarlık hikayeleri popülerlik, başarılar, şampiyonluklar ve egemen ideolojileriyle örtüşür. Beşiktaşlılık, anlatılması zor bir damara bağlıdır...

"Ben belli bir takıma karşı değil, yenilgiye karşı oynarım" Eric Cantona

Çevrimdışı Mehmet Ali C.

sorma yaa, havalar ankarada da soğudu gündüz iyi de akşamlar ve geceler soğudu sabah evden çıkıyoruz ceket mont falan öğlen ise fazla geliyor en sevmediğim hava şekli gece ile gündüz farklılıklarının böyle çok olduğu durumlar. 2001de ankaraya ilk geldiğimde yaz mevsimiydi otelde kalıyordum sonbahar gelince sabah tişörtle çıktım dötüm donmuştu öğlen terlemiştim akşam gene dötüm donunca gidip hırka satınalmıştım. hayatımdaki ilk hırkamdı. bir de izmitte neme alışkın biri olarak kuru havadan kavrulmuştum ağzım burnum kuruyordu izmite gidince de millet nerede yandın diyordu bende ne yanması kavruldum diyordum... beyaz yüzüm o günden sonra bir daha beyaz olmadı iç anadoluda...
Ankaranın hatta tüm iç anadolunun iklimi berbat abi mesela kayseride gündüz 23 gece 3 derece diyor çöl sanki böyle hava mı olur ev buz gibi merkezi sistem yakmıyorlar pinti gayserililer ufoda iyi ısıtmıyor.


 


Etiketler: