Kardan Adamların Rüyası
Bir çocuk düşünün, okula giden.
Ya da durun bi' saniye....
Önce 1987'nin soğuk, karlı, gökyüzünü soba dumanlarının esir aldığı kış aylarını düşünün.
Şimdi çocuğu düşünebilirsiniz; 1987 kışında yaşayan ve okula giden çocuğu.
Henüz ilkokul üçüncü sınıfa giden ve derslerinde iyi olan çocuk.
Adı Kartal.
En sevdiği dersler Hayat Bilgisi ve Türkçe. 18 kişilik sınıfın en çalışkanı. Hatta o kadar iyi ki öğretmenleri onun Avrupa'nın en iyi okullarında okumasını istiyor. Ama ailesi kararsız. Nedeni ise geride kalan 2 yılda Kartal'ın okula iyi başlaması ama sene sonunu getirememesi. Bu yüzden Türkiye'deki okulunu birincilikle bitirmeden Avrupa'ya gitmesine sıcak bakmıyorlar. Son umutları ise 1987 senesi. Çünkü okul açılmadan doğan Güneş, Kartal'ın ebeveynlerine umut olmuş. Hem okul kapanmadan taşınacakları yeni evin Kartal'a moral kazandıracağını da düşünüyorlar. İki senedir okulun iyi başlayıp, kötü bitmesinin en büyük nedenini kirada yaşamaya bağlıyorlar. Bu yüzden yeni eve önem veriyorlar. Kartal da yeni eve taşınmanın hayallerini, kafasının bir köşesine atıp derslerine yoğunlaşıyor.
Derken 1987'nin o soğuk, karlı, gökyüzünü soba dumanlarının esir aldığı kışı başlıyor. Yollar kapanıyor.
Okula giden hiç bir yol Kartal'a geçit vermiyor. Kartal okula gitmek istiyor ama nafile. Devreye babası giriyor, okul müdürünü arıyor. Okul müdürü Şimşek Bey, Kartal'ın okula gelmesine gerek olmadığını söylüyor babasına. Babası da olayı Kartal'a aktarınca Kartal rahatlıyor. Aradan 2 hafta geçiyor. Kartal evde düzenli bir şekilde derslerine çalışıyor, hedefine ulaşmak için başka da çaresi yok. Ama o da ne? Bir sabah, 2 katlı evlerinin balkonundan bakan Kartal, sınıf birinciliği için yarıştığı Ferman'ı okula giderken görüyor. Okul müdürü Şimşek Bey, babasını kandırmıştı. Ferman şimdi Kartal'ın önüne geçmişti. Artık sınıfın birincisi Ferman'dı.
Ama Kartal bu. Adından anlaşılacağı gibi inatçı, yırtıcı bir çocuk. Pes etmeye niyeti yoktu. Hemen aklına o siyah önlüğünü giyip, beyaz yakasını takarak okula koşmak geldi. Aklına geleni de hemen yaptı. Okulun kapısında Kartal'ı okulun hademelerinden olan Deniz ve Alper efendiler karşıladı. Kartal'ı okula almak istemediler. Çünkü Deniz ve Alper hademeler, Ferman'ın babasının arkadaşıydılar ve Ferman'ın okul birincisi olması için yapmamaları gereken işler yapıyorlardı. Kartal biraz çevikliğini kullanarak hademelerin arasından sıyrıldı ve sınıfa doğru koşmaya başladı. Birinci katı çıkar çıkmaz hemen merdivenin yanıbaşında olan sınıfının kapısını açtı. Müdür Şimşek Bey'in dersiydi: Hayat Bilgisi.
Şimşek Bey'in Ferman'a kopya verdiğini gördü. Buna inanamıyordu. Nasıl olur da bir müdür, bir öğrenciye kopya verirdi. Ama kendisini çabuk toparladı. Hemen geçip yerine oturdu. 1987 senesinde Ferman'ın okul birincisi olacağını düşünen Şimşek Bey, şaşkınlığı üzerinden atamadan sordu.
- Baban sana okulun tatil olduğunu söylemedi mi Kartal?
Kartal ise akıllıydı. Üstelik müdürden de akıllıydı. Bu soruya cevap vermek yerine, Müdür Şimşek Bey'in ve sözde sınıf birincisi Ferman'ın gözlerinin içine bakarak verdi kendi cevabını :
- KARDAN ADAMLARIN RÜYASI ''GÜNEŞ'' ÇIKANA KADAR SÜRER.
Ersoy Özdem