fb için ali koç'un kaynaklarına dayalı ve kendi sorunlarına odaklanmayan bir mali yapı uzun vadede kendi aleyhine dönecektir. alışacakları harcama düzeyinin organik bir karşılığı olmayacak, gelirleri artmayacak, kendi potansiyellerine dayalı bir futbol yönetimi de inşa edememiş olacaklar. e ali koç ve kaynakları da er geç kulübü terkedecek. avrupa'da bir dönem büyük sermaye gruplarının para enjekte etmesiyle yükselen ancak sonra bu grupların çekilmesiyle tepetaklak yuvarlanan çok kulüp oldu. kendileriyle yüzleşmek bir tarafa sorunları altta daha da derinleşir böyle dönemlerde. bu, psg ya da city gibi gelirlerini de katlayarak yürüyen bir proje değil ki malaga diye de takım var, ona da bakın.
ha biz de azade değiliz tabi bu durumdan. halen dört takım da batık türkiyede. bizim diğerlerine göre avantajımız kendimizi toparlamak için öyle büyük harcamalara ihtiyaç duymuyor oluşumuz, kendi dinamiklerimize dönerek yeniden yükselmeye başlama olasılığını içimizde barındırmamız. gs ve fb'den en büyük farkımız budur. (bu biraz da camianın ruhuyla, taraftarın dokusuyla ilişkili bir şeydir) biz 15-17 arası da mütevazi adımlarla başlayarak başarıya ulaştık. o zaman yaptıklarımızı da renkliler yapamazlardı. ha sonra gelirlerimiz de yükselmiş ve yapıyı sağlıklı hale getirmek için adımlar atma fırsatını bulmuşken kötü değerlendirdik. mantıklı değil de popülist adımlarla lehimize olan rüzgarı kaybettik. ama bakın işte tekrar bir fırsat yakaladık. yine başladığımız nokta gayet düşük maaş bütçesi, yine iddiasız görünen hatta hayli hayli sıkıntılı bir kadro. dünya kadar harcama yapan rakiplerimizi mat ettik. ve yine işleri ekonomik açıdan da bir parça daha sağlıklı kılacak sürece girme potansiyeline sahibiz. yönetim hem bu seneyi hem de kulübün tarihinde yaptığı hataları inceleyerek dersler çıkarır bu sene doğru işleri yaparak yola koyulursak diğerlerinden bu kez sadece potansiyelimizle değil kazandıklarımızla, oturttuğumuz sürdürülebilir mali yapıyla da ayrışırız.