o zaman hesabı doğru yapalım bizim yönetime geldiklerinde borcumuz 590 M mu ve bu borç nerdeyse tamamına yakını döviz karşılığı borç
buda o zamanki kurla 326 M$ ediyor ve bu süre zarfında bu borcu ödeyecek gelir elde edilmedi şu anda o borcun şimdiki kurla karşılığı 830 M ediyor bu güne kadar söyledikleri gibi 120 M borçlanmışlar hisse satışından ve sermaye arttırımından gelen parada bu borcun faizlerine gitti bu arada kulüp gelirleride oldu ama bir şekilde giderleride var yani diğer gelirleri dengede tutabilmişler ama stada harcanan para borç hanesine direk geçmiş diyebiliriz stadı yapmamış olsalardı borcu rahatlıkla dengede tutabileceklermiş hesabı doğru yapalım ilk okul matematiği ile muhasebe hesabı yapılmaz daha önce şu kadar borç vardı şimdi bu kadar borç var çıkart birbirinden bu kadar borç yapmışlar mantığı yanlış bu ülkede kur farkı denen bir gerçek var borç faizi denen bir başka gerçek var. birde gelirlerin önceki yönetimler tarafından temliklenmiş eee bu borç nasıl ödenecek bilet gelirlerimiz bile temlikliydi bunu biliyormusunuz bu kulüp dönebiliyorsa ek çıkarttıkları gelirlerle dönüyor bu gün ibra edenler bu gerçeği bilen ilk okul matematiğiyle hesap yapmayan insanlar. o yüzden borç 590 dı 950 ye çıkarttılar demeden oturup bir düşüneceksin bu gün kongrede yargılayan insanlar o 590 milyon borç olurken her sene ibra eden insanlardı neyi ibra etmeyeceksin adamların hesabı doğru kendi yaptıkları borç değilki birde sponsor gelirleri sadece yıla düşen taksidi hesaba girer alınmamış para gelir değildir yani şu an havuzda almadığımız en az 400 M sponsor parası duruyor borç direk hesaptadır ama alacak sadece kasaya girdiğinde hesaba girer @Renton bunu bankacı arkadaşlar daha iyi anlatır benim anlatmak istediğim birilerini aklamak falan değil yönetimde kim olduğu beni ilgilendirmiyor gördüğüm 950 M borç ve bu borç on yılın üzerinde bir zamanda yapıldı bunlar yapmış gibi konuşmayalım
Yönetimde Fikret Orman' ın olması benim için şart değil. Ama Demirören ve Adalı gibi adamların olmaması şart. Çünkü o zihniyet Beşiktaş' ın altını hala kazıyor. Hala nasıl kazıyor?
Zamanında bu zihniyet, eleştirilmemek için taraftar gruplarını, gazetecileri, menejerleri haksız olarak besledi. Kulübün içi asalaklarla doldu taştı. Taraftarın gazını almak için yapılan saçma sapan, pahalı, sözde yıldız transferlerle Beşiktaş' ın yüzyıllık futbol siyasetini yıktı ve eğitimsiz genç Beşiktaş' lıları bu yeni omurgasız siyasete alıştırdı. Üstelik kulübün gelirlerini arttırmak için hiçbir şey yapmayıp rakiplerimizin çok gerisinde kalmamıza neden oldu. Kulüp kredi alamaz hale gelince de kulübü önce onlar terk etti. Demirören Federasyon başkanı olduktan sonra Beşiktaş' ın başarısız olması için elinden geleni yaptı. Hakemlerin stratejik ve düzenli biçimde Beşiktaş' ı geriye itmelerini ya izledi ya da örgütledi. Böylece kendi başarısızlığını örtmek için muhteşem, dahiyane bir stratejist olduğunu ispatladı. Diğer muhteşem, dahi stratejist Serdal Adalı ise, taraftar gruplarına, gazetecilere, menejerlere vaatlerde bulunmaya devam edip asalakların umutlarını canlı tuttu. İzmir' de taraftar derneklerine kulüp gelirlerinden pay verme vaadinde bulundu ki bu vaadin İzmir' le ve taraftar dernekleriyle sınırlı kaldığını hiç sanmıyorum. Bu asalaklar ile cahillikleri nedeniyle Adalı' ya yapışan ergen taraftarlar tiynetlerinin gereğini yerine getirip iğrenç bir muhalefet tarzı benimsediler. Çamur at izi kalsını aşıp b.k atmayı günlük olağan eleştiri tarzı haline getirdiler. Geçen sene çekilmiş görüntüleri maçtan sonra servis etmek vs. Birşeyi eleştiriyorlar, yönetim bunun tersini yapınca yine eleştiriyorlar. Çünkü bir görüşleri yok. Tek görüşleri yönetimin yaptığı her şeyi kötülemek. Feda' yı da eleştirirler, Demba Ba' nın alınmasını da eleştirirler. İşte kulübün altını bu eleştiri yöntemiyle hala kazıyorlar.
Düşünsenize Anadolu Efes' te yıllardır bir tarzı ve stratejiyi yöneten, Türkiye' de basketbolun ufkunu genişleten Tuncay Özilhan sıkı bir Beşiktaş' lı. Bu adamın ufku geniş ve toplumda saygınlığı olan biri. Beşiktaş' ın başına geçerse çok iyi projeler üreteceğine de inanıyorum. Fakat bu çıkar çetesi Beşiktaş' ın başına çöreklenmeye devam ettiği sürece Tuncay Özilhan gibi bir adam başkanlığa aday olup "Tunci-Tüncük" gibi bir lakapla cahilin cüheylanın elinde maskara olmayı içine sindirebilir mi?
Benim için Fikret Orman' ın başkanlığı şart değil ama Demirören ve Adalı' nın olmaması şart derken kastım bu işte. Tek derdim bu zihniyetin kazınması. Ondan sonra Fikret Orman kalmış, gitmiş önemli değil.
Ayrıca şu bakkal hesabıyla yönetimi eleştirmeye de gıcık oluyorum. ANÇ net olarak açıkladı işte. Kur farkı ve sonradan biten davalarla birlikte devralınan borç yanılmıyorsam 770 m tl civarında. Üstüne her sene futbol takımına 150-200 m tl ödeme yapmışsın. Bu 3,5 senede 500-600 m tl demek. Diğer branşlara 3,5 yıl ödeme yapmışsın. Senede 120 m tl faiz ödemişsin. Bir de stadı yapmışsın. Hepsini toplasan 1,5-2 milyar tl' lik bir hesap. Üstelik yıllık geliri 144 m tl olan ve seçim yılının tüm geliri harcanmış olarak kulübü devralmışsın. Borcu 881 m tl' de tutmak için 3,5 yıl içinde 1 milyar tl' den fazla ödeme yapmak gerekir. Bu da 144 m tl ile mümkün olamayacağına göre kulübün gelirini artırmışsın. Üstelik bunu gelecek yılın sponsorluk gelirlerini harcamadan yapmışsın. 2015 yılı gelirlerini 466,9 m tl' ye çıkarmışsın. Ve senin lakabın "(
Hakaret Yasak)₄".
Bu sitede eleştiri yazan arkadaşlar da seviyeli insanlar. onların eleştirilerine saygım var. Ama haber 1903 sitesinde yorum yapan tiplere ne diyeyim.