Beşiktaş Futbol Takımı 2018/19 Sezonu
×
Beşiktaş Futbol Takımı 2018/19 Sezonu

Beşiktaş Forum|Beşiktaş Futbol Takımı 2018/19 Sezonu 2018/19 sezon başlığında transfer konusu hariç Beşiktaş ile ilgili her konu forum kuralları çerçevesinde tartışılabilir. Başlıktaki

0 Üye ve 43 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Beşiktaş Futbol Takımı 2018/19 Sezonu  [Okunma sayısı 3749362 defa] Beşiktaş Futbol Takımı 2018/19 Sezonu

Çevrimdışı levitate

Fabri Fulham'da 3. kaleci durumuna düşmüş.


Lenovo A6020a46 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
ağlasın artık karius var :D
bipbipbupbup

Çevrimdışı Librarius

Dün bir spor programını izlerken bu haftaki Kayseri maçını deplasmanda oynama isteğimiz için TFF lig takımlarından muvafakatname almamız gerektiğini söylemiş. Yorumcunun söylediklerinden anladığım kadarıyla FB veya GS den biri vermemiş bu muvafakatnameyi.

Bunu neden yazdım. Fikret Orman ‘ın fikstür konusunda terimi desteklemesinden anladığım kadarıyla GS’nin CL maçlarından önceki maçlarını  Cuma günleri oynama talebi de diğer kulüplerin izniyle mümkün oldu. Yani biz muvafakatnameyi verdik bunlara.  Ve yine  anladığım kadarıyla Kayseri maçını deplasmanda oynama isteğimizi veto eden bir kulüpte GS. Bu haramzade kulübün hiçbir talebine olumlu yanıt verilmez. Türkiye liglerinde bu GS kulübü kadar alçak başka bir kulüp yok. 

Hatırlayın Aziz bile GS onay verirse maçlarınızın bir kısmını tokide bir kısmını da bizim sahamızda oynayabilirsiniz demişti de yine bu haramzadeler hayır demişti. Veya yine GS maçını olimpiyat stadı yerine Konya ‘da oynama  isteğimizide veto etmişlerdi.
Beşiktaş Senol Gunesle güzel...

Çevrimdışı Gökhan Kurt

başarının sadece kendi bildiğiniz doğrularla geleceğini düşünmek, dediğiniz gibi olmayacaksa kelle koparmanın tek çözüm olduğunu söylemek... saol ben almiyim...

ayrıca hoca gitse bile ben güzellemeler yapmaya devam etmeyi düşünüyorum... iletilerimi görmek istemiyorsanız falan engellemek güzel bir çözüm olabilir... (varsa tabi forumda öyle bir uygulama)

Kendi bildiğimiz değil, ortak akıl yolu bilgilerle.
Hoca her hatasında puan kaybı yapıp sen hala güzellemeler yapıcaksan Helal Olsun Beşiktaşlı (!)
Neden engelliyim, ben onu kastetmedim ki  :D

Çevrimiçi Necmi

Son donemde hic olmadığımiz kadar basarili oldugumuz bir gerçek ama yine kabul etmek gerekir ki kiyasladigimiz diger yillara oranla cok iyi bir kadroya da sahibiz.

Yani Senol Gunes ne Aybaba ile ne Bilicle ne Tiganayla vs karsilastirilabilir. Bu yuzden her yil 70 puan aliyor olmak basari değil, olmasi gerekendir. Yapan basarili, iyi degil yapamayan kotu teknik direktordur.

Yine her yil yapilan oyuncu degisimlerinden hocayi hakli cikarmaya calisanlara hatirlatmak gerekir ki, son Fenerbahce derbisine cikan kadronun Besiktas'ta gecirdigi yil ortalamasi (orn: Karius 0 kabul edilerek) 2.3'dur. Bu ulkemiz sartlarinda olağanüstü bir rakam. Daha yuksek bir oran oldugunu sanmiyorum. Ornegin ayni macta rakibimiz icin bu oran 1.71 idi. Hatta bu surec icerisinde yapilan bir cok degisiklik takimin kalitesini bariz bir sekilde arttirmistir (Forvet haric).

Fazla düz ama dogru bir bakis açısıyla, sampiyonluk yolundaki rakiplerimiz Basaksehir, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin sahip olduğu kadrolar ortada. Uc takimdan da kadro olarak bir cok mevkide ustunuz.

Senol Gunes maalesef giderek kotu bir hal aliyor. Hatalari artiyor ve telafi edilmiyor. Elinde gayet iyi ve net bir kadrosu var ama hep ayni hatalara dusuyor. Bunlari gormek gerek.

Umarim bu sene sampiyon yapar ve oyle vedalasiriz. Sene sonunda sonuc ne olursa olsun ayrilik yasayacagimiza eminim cunku.

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
3 takım birleşse karma bir 11 çıkarsa bizim kadro gene ağır basar
kalede savunmada orta sahada ve kanatlarda basar geçeriz bir tek forvette geride kalırız

Çevrimiçi Necmi

Hocanın kendisi 3-4 yıl aynı takım çalıştırmanın doğru olmadığını ifade ediyor. Geçtiğimiz sezonun son günlerinde, hayati maçlar arefesinde de klüp takımı çalıştırmayabileceğini açıkça ifade etmişti. Yani kendisi gitmek istiyor daha ne desin veya biz ne anlayalım bu sözlerinden. Kaldı ki her haliyle Beşiktaşı kafasında bitirdiği de belli.
işde bizde hoca 3-4 yıl aynı takımı çalıştırmasın diye her sene takımı değiştiriyoruz :bandit:

Çevrimdışı kyiv

Dün bir spor programını izlerken bu haftaki Kayseri maçını deplasmanda oynama isteğimiz için TFF lig takımlarından muvafakatname almamız gerektiğini söylemiş. Yorumcunun söylediklerinden anladığım kadarıyla FB veya GS den biri vermemiş bu muvafakatnameyi.

Bunu neden yazdım. Fikret Orman ‘ın fikstür konusunda terimi desteklemesinden anladığım kadarıyla GS’nin CL maçlarından önceki maçlarını  Cuma günleri oynama talebi de diğer kulüplerin izniyle mümkün oldu. Yani biz muvafakatnameyi verdik bunlara.  Ve yine  anladığım kadarıyla Kayseri maçını deplasmanda oynama isteğimizi veto eden bir kulüpte GS. Bu haramzade kulübün hiçbir talebine olumlu yanıt verilmez. Türkiye liglerinde bu GS kulübü kadar alçak başka bir kulüp yok. 

Hatırlayın Aziz bile GS onay verirse maçlarınızın bir kısmını tokide bir kısmını da bizim sahamızda oynayabilirsiniz demişti de yine bu haramzadeler hayır demişti. Veya yine GS maçını olimpiyat stadı yerine Konya ‘da oynama  isteğimizide veto etmişlerdi.

Halen daha Galatasaraya daha sempatiyle bakan Beşiktaş taraftarları var belki light Beşiktaş taraftarı bunlar ama var. Türkiyenin, Aziz Yıldırma rağmen en çirkef ve aşağılık camiası açık ara Galatasaraydır.

Çevrimiçi Özgür Gültekin

ben bunu ilk sene demiştim hocanın B planı yok die tek düze bir cümle kuruyordum o zaman üyeler vay efendim nasıl dersin biliçli sene pozisyona giremezdik şimdi leblebi gibi gol atıyoruz size biliç gibi yetersizler₁ lazım minvalinde cevaplar alırdım. evet hocanın B planı yok hiç olmadı hoca bu elindeki malzemeden verim alma konusunda iyidir hoca ve ben son dönem eldeki malzemenin iyi olmadığını abartıldığını söylüyorum. bu kadrodan daha fazlasını alacak hocanın da olmadığı kanaatindeyim. sağ kanat 3 eleman var lens Q7 töre bana sorsan üçünü topla tek eleman etmiyorlar forvet daha beter ozzi tolgay ikilisinie hiç girmeyeceğim elde kalite anlamından en iyi bölge kale + geri dörtlü diyoruz da aslında kale + 2 stoper demek daha doğru GG sıksık sakatlanabiliyor geçen senesi ortada Caner hem düşük zeka hem pas oyunundan aykırı bir tip adriano desek düşüşte bu sene üstüne ilk geldiğinde beklenen sakatlık durumları bu sene baş göstermeye başladı. eksik bölgelere ya transfer yapılmadı ya da çok geç yapıldı. 4 hafta daha geçsin bakalım ademin saha içi katkıları ile belki bir şeyler düzelir ama adem bekleneni veremezse bu kadroyla ne morinho ne guardiola bişey yapamaz. sene sonu hoca değişimi olacaksa da benim favorim pellegrini...

Bu kadrodan TR' de verim almasını bekliyoruz. Karşımızda Juventus ya da dengi bir takım yok.
Kadro bu açıdan bakıldığında ve doğru oynatıldığında bu ligin çok üzerinde. Avrupa' da grup aşaması sonrası hedefler için tartışılabilir.

Çevrimdışı worns

Fener maçı istatistiklerine baktım hoca geçiş oyunu oynamak istemiş zira ;
-Normalde takım boyu ortalaması 59 metre civarındaydı bu maçla birlikte 57.6 ya düşmüş hala çok uzun ama kompakt durmak açısından gelişme var inkar edilemez en azından bir çaba var.
-Savunma hattının kaleye uzaklığı ortalaması 45.5 iken bu maçta 41.3e inmiş aynı istatistik bursa maçında 41.2 çıkmıştı. Burdan iki sonuç çıkarabiliriz hem bursa hem fener maçında önce öne geçtik sonra yakalandık . Savunma kaleye öne geçtikten sonra yaklaşmaya başlamış bu skoru korumak için mi yapılıyor yoksa kontratak oynamak için mi yapılıyor ? Benim gözlemim skoru korumak için yapılıyor çünkü hem bursa hem fener maçındaki oyuncu değişiklikleri 2. golü atmak için ya da hızlı hücumlar yapmak için yaptığımız değişiklikler değildi ki bunu hoca maç sonunda açıkladı. Bizim burada hocayı eleştirdiğimiz nokta şu ;
1.Fener maçında Lens oyunda kalabilirdi diyorsun fakat topa sahip olmak istediğimiz için q7 kaldı diyorsun. Fakat istatistikler en çok top kaybeden oyuncular arasında hem q7 ve caneri en üstte gösteriyor. Topa sahip olma anlayışını anlamıyoruz hocam ? Top kaybı yaparak nasıl topa sahip olacağız ?

2.Skoru korumayı neden istiyorsun ? İstemeni anlıyoruz fakat yöntemin yine yanlış. Takım bunu yapamıyorsa neden kontatak futboluna dönüp skoru arttırmaya gayret etmiyoruz ? Biz daha önce 1-0 öne geçtiğimizde maçlar farka giderdi. Skoru arttırmak için hızlı geçiş oyunları kurguları yapmıyor musun ?

3.Takım 1. bölgeden 2.bölgeye geçerken Caner sürekli top kaybı yapıyor. Buna rağmen oynatıyorsun. Neden ?

4. Takım hızlı hücumlarla Lensle gole daha yakınken oyunda hep Q7 kalıyor . Neden ?

5.Oynamak istediğimiz oyun özellikle (skor 0-0 iken ve oyun başlangıçlarında) pas oyunu olmasına karşın, istatistiklerde en az top kaybı yapan en isabetli pas atan oyuncumuz ve kaptanımız oyundan en önce hep  çıkıyor . Neden ?

Oyun planı üzerinde çalışılmıyor, sonuçları teknik kulübenin belli tercihleri değil oyun içi savrulmalar belirleyebiliyor. Defans hattı ne rakibi karşılarken ne de topla çıkışta düzgün dizilebiliyor. Dahası pozisyon problemlerinin de yanında topu hızlıca hücum bölgesindeki oyuncu grubuna göndermek için yanlış pas tercihleri yapılıyor. Rakamlar ve takımın sahaya dağılımı genel problemleri anlatmak için elverişli. Ama bu tablonun içerisinden gelişim ümidi beslemenin giderek yersiz olduğunu düşünmeye başladım. Çünkü, Malatya ve Sarpsborg maçlarında bölüm bölüm topa doğru sahip olma sekanslarının rastlantısal/oyuncuya bağlı olduğu ve birşeyi geliştirmenin peşinde olmadığımız Fb maçının tüm hikayesinde yeniden görüntülendi. Hoca Talisca'nın varlığında ve anlık kimi değişkenlerin lehinde olmasıyla sonuç aldığı hücum planına obsesifçe sarılıyor. Bu senenin başında takımın hücum yapısında önemli bir değişime ihtiyaç olduğu ve hem pozisyon hem pas bağlantıları için yoğun taktik toplantılara ve çalışmalara gereksinim duyduğumuz ortadaydı. Ayrıca kadronun yaş, teknik düzey, devamlılık, oyun bilgisi gibi değişkenlerine özen gösterilerek yeni bir yapının tasarlanması gerekiyordu. Bunların tamamen kenara itildiği görünüyor. Ayrıca hoca mental açıdan kendini yeniden üretebilecek güçte görünmüyor. Ben hocayla vedalaşmak gerektiğini onun yeteneklerine olan inancımı kaybetmekten çok psikolojik olarak çıkışı gerçekleştirebilecek kuvvetten yoksun olmasına dayandırarak söylüyorum. Bazen böyledir momentum terse döner. Bir dönem üretebildiğinizi dahi üretemez hale gelirsiniz. Daha ağır bir yıkımdan belli oranda oyuncu yetenek ve karakterlerine dayanarak uzak kalmaya çalıştığımız bugünlerde bizim gibi dev kurumlar durumu önceden tespit edip erken müdahale edebilmeli. Biz yönetsel olarak bu refleksi gösterebilecek miyiz, bilmiyorum.

.Lens'i oyunda tutmuyor. Çünkü onun ceza sahasına sızmalarının, ender rakip ceza sahası önü pas oyunlarının bir parçası olabilmesinin gözünde bir değeri yok. Larin'i de sırf size'lı diye oyuna sokup durmasıyla aynı yaklaşım. Topu rakip alana taşıdığımızda oldukça yaratıcı olduğunu bildiğimiz Ozi bile topu sağ kenara dönmeye çalışıyor. Verilen talimat bu. Quaresma bu çökmüş oyun planının olmazsa olmazı.

.Hızlı-geçiş oyunu kurguları vs. bize çok uzak şeyler. Oyunun son bölümünde rakip ceza sahasında çoğalmayı başarabilmişsek bile atağı ortayla noktalamayı seçtik. Haliyle bu dayatmadan etkin bir kontra oyunu çıkmaz. Bizden de çıkmıyor. İçerde olduğumuz ve rahatça bitirmemiz gereken anadolu takımı maçlarının son bölümlerini bile hala doğru düzgün atak sonlandırmadan bitirdiğimiz ve yorulmuş orta sahaya orta sahada sahipsiz top kovalama görevini yüklediğimiz için maçları zar zor sona getiriyoruz.

.Caner uzun top atabiliyor, orta kesebiliyor vs. Hoca alanı topsuz geçmeye aşık olmuş durumda. Caner'i kusurlarına rağmen oynatmayı sürdürecek. Rasyonel bir akıl Caner'in hem maç içi hem diğer faktörlerdeki disiplinsizlikleri nedeniyle üstünü çizmişti.

.Ozi ile ilgili zaten çok konuştuk. Oyundan çıkartmasında pek sorun yok çünkü top kovalamak, geniş alanda koşuşturmak, enerjisini tüketmek, eskiden attığı önceden düşünülmüş/yaratıcı pasları üretebileceği pas kanallarından yoksun olmak ve plan gereği topu pozisyonunu da doğru düzgün alamayan Quaresma'ya atmaya çalışmak gibi şeyler içinde boğulmuş oluyor 60.dakikaya kadar. Zaten böyle giderse yetenekleriyle de vedalaşacak.

Çevrimdışı cursedofdragon

Bu kadrodan TR' de verim almasını bekliyoruz. Karşımızda Juventus ya da dengi bir takım yok.
Kadro bu açıdan bakıldığında ve doğru oynatıldığında bu ligin çok üzerinde. Avrupa' da grup aşaması sonrası hedefler için tartışılabilir.

en azından farklı birşey denesin abi ne olur dünyanın sonu değil ki.

Sürekli aynı şeyi yaparak farklı bir sonuç almayı nasıl bekler insan.


Çevrimiçi mayguntr

Abi kim gelsin ? öneriniz ne ?

Yabancı teknik adam demek en az önümüzdeki 2 seneyı çöpe atmak demek

Ligde son 12 şampiyonlukta sanirim 1 tane yabanci teknik adam var

Abdullah Avci demeyin adam orada parasını tikir tikir alıyor üzerinde Taraftar ve Camia baskısı yok , kafası rahat  neden gelsin ? Yada Basaksehir neden bıraksın.

Galatasarayin son senelerdeki yabanci tdleri : Igor Tudor, Jan Olde Riekerink , Cesare Prandelli, Roberto Mancini
Fenerin : Vitor Peraria, Cocu
Beşiktaş : Biliç, Carlos Carvalhal, Bernd Schuster

Bu adamların çoğu çalıştırdıkları takımlardan sonra ikinci lig takımı çalıştırdılar ya da işsizler şu an.

Burada kazanacak oyunu oynatabilen t.d bulursan yabancı o da şampiyon yapar. Potansiyelsiz, emekli parasini almaya gelmis adamlarla tabi ki sampiyon olamazsin.




Çevrimdışı WOTGATE

ben 4 maçlık seri bekliyorum. başak maçında 1 p üzmez böylece 5 maç 13 puan alırız hadi konya da 1p olsa 11 olur.

11 maçta 22 puana ulaşmış oluruz. düz mantık oran orantı ile 33 maçta 66 puan yapar

son maçı kazansan 69 yapar.

şampiyonluk baremi 75 olduğu düşünülürse demekki 6 puan açık var. bunu da kimsenin galibiyet yazmadığı 0 ya da 1 p yazılan bir yerlerden çıkarmalıyız

fb depi kaçtı konya başak ts gs depleri olabilir. buralarda 7 ve üstü çıkarılırsa şampiyonluk %90 bizimdir

Çevrimdışı mrred

Galatasarayin son senelerdeki yabanci tdleri : Igor Tudor, Jan Olde Riekerink , Cesare Prandelli, Roberto Mancini
Fenerin : Vitor Peraria, Cocu
Beşiktaş : Biliç, Carlos Carvalhal, Bernd Schuster

Bu adamların çoğu çalıştırdıkları takımlardan sonra ikinci lig takımı çalıştırdılar ya da işsizler şu an.

Burada kazanacak oyunu oynatabilen t.d bulursan yabancı o da şampiyon yapar. Potansiyelsiz, emekli parasini almaya gelmis adamlarla tabi ki sampiyon olamazsin.
İşte o yüzden diyorum teknik direktör scout etmemiz gerek.
Elindeki malzemeye rağmen güzel oyunlar oynatabilen bir sürü teknik direktör var bunları bulmamız gerekiyor. Yabancı ya da Türk farketmez önemli olan oyun felsefesi nedir ve bu felsefeyi elindeki kıt imkanlara rağmen uygulayabiliyor mu ?
[ Son Düzenleme: 26 Eylül 2018, 18:12:13 mrred ]
The great gig in the sky

Çevrimdışı mrred

Oyun planı üzerinde çalışılmıyor, sonuçları teknik kulübenin belli tercihleri değil oyun içi savrulmalar belirleyebiliyor. Defans hattı ne rakibi karşılarken ne de topla çıkışta düzgün dizilebiliyor. Dahası pozisyon problemlerinin de yanında topu hızlıca hücum bölgesindeki oyuncu grubuna göndermek için yanlış pas tercihleri yapılıyor. Rakamlar ve takımın sahaya dağılımı genel problemleri anlatmak için elverişli. Ama bu tablonun içerisinden gelişim ümidi beslemenin giderek yersiz olduğunu düşünmeye başladım. Çünkü, Malatya ve Sarpsborg maçlarında bölüm bölüm topa doğru sahip olma sekanslarının rastlantısal/oyuncuya bağlı olduğu ve birşeyi geliştirmenin peşinde olmadığımız Fb maçının tüm hikayesinde yeniden görüntülendi. Hoca Talisca'nın varlığında ve anlık kimi değişkenlerin lehinde olmasıyla sonuç aldığı hücum planına obsesifçe sarılıyor. Bu senenin başında takımın hücum yapısında önemli bir değişime ihtiyaç olduğu ve hem pozisyon hem pas bağlantıları için yoğun taktik toplantılara ve çalışmalara gereksinim duyduğumuz ortadaydı. Ayrıca kadronun yaş, teknik düzey, devamlılık, oyun bilgisi gibi değişkenlerine özen gösterilerek yeni bir yapının tasarlanması gerekiyordu. Bunların tamamen kenara itildiği görünüyor. Ayrıca hoca mental açıdan kendini yeniden üretebilecek güçte görünmüyor. Ben hocayla vedalaşmak gerektiğini onun yeteneklerine olan inancımı kaybetmekten çok psikolojik olarak çıkışı gerçekleştirebilecek kuvvetten yoksun olmasına dayandırarak söylüyorum. Bazen böyledir momentum terse döner. Bir dönem üretebildiğinizi dahi üretemez hale gelirsiniz. Daha ağır bir yıkımdan belli oranda oyuncu yetenek ve karakterlerine dayanarak uzak kalmaya çalıştığımız bugünlerde bizim gibi dev kurumlar durumu önceden tespit edip erken müdahale edebilmeli. Biz yönetsel olarak bu refleksi gösterebilecek miyiz, bilmiyorum.

.Lens'i oyunda tutmuyor. Çünkü onun ceza sahasına sızmalarının, ender rakip ceza sahası önü pas oyunlarının bir parçası olabilmesinin gözünde bir değeri yok. Larin'i de sırf size'lı diye oyuna sokup durmasıyla aynı yaklaşım. Topu rakip alana taşıdığımızda oldukça yaratıcı olduğunu bildiğimiz Ozi bile topu sağ kenara dönmeye çalışıyor. Verilen talimat bu. Quaresma bu çökmüş oyun planının olmazsa olmazı.

.Hızlı-geçiş oyunu kurguları vs. bize çok uzak şeyler. Oyunun son bölümünde rakip ceza sahasında çoğalmayı başarabilmişsek bile atağı ortayla noktalamayı seçtik. Haliyle bu dayatmadan etkin bir kontra oyunu çıkmaz. Bizden de çıkmıyor. İçerde olduğumuz ve rahatça bitirmemiz gereken anadolu takımı maçlarının son bölümlerini bile hala doğru düzgün atak sonlandırmadan bitirdiğimiz ve yorulmuş orta sahaya orta sahada sahipsiz top kovalama görevini yüklediğimiz için maçları zar zor sona getiriyoruz.

.Caner uzun top atabiliyor, orta kesebiliyor vs. Hoca alanı topsuz geçmeye aşık olmuş durumda. Caner'i kusurlarına rağmen oynatmayı sürdürecek. Rasyonel bir akıl Caner'in hem maç içi hem diğer faktörlerdeki disiplinsizlikleri nedeniyle üstünü çizmişti.

.Ozi ile ilgili zaten çok konuştuk. Oyundan çıkartmasında pek sorun yok çünkü top kovalamak, geniş alanda koşuşturmak, enerjisini tüketmek, eskiden attığı önceden düşünülmüş/yaratıcı pasları üretebileceği pas kanallarından yoksun olmak ve plan gereği topu pozisyonunu da doğru düzgün alamayan Quaresma'ya atmaya çalışmak gibi şeyler içinde boğulmuş oluyor 60.dakikaya kadar. Zaten böyle giderse yetenekleriyle de vedalaşacak.
Ben de hocada konsantrasyon problemi olduğunu düşünüyorum. Adamın aklı fikri Türk Futbolu ve onun geleceğinde. Buna saygı duyuyorum fakat Türk Futbolunun geleceği ile ilgili olarak detaylı yaptığın anlatımların aynısını oyun maç planları hücum setleri gibi konularda da bekliyorum . Tıpkı Abdullah Avcı'nın yaptığı gibi . Neden takım böyle oynuyor bunları tek tek anlatmasının bekliyorum benim açımdan oyun olarak 2 maç kaldı. Tamamen skordan bağımsız olarak konuşuyorum skor ne olursa olsun oyunda bir silkelenme bir değişim umudu olmazsa ben de hocanın gitmesinden yana tavır alacağım. Fenerbahçe maçının başlangıç stratejisi bence doğruydu o bakımdan bir sorun görmüyorum ama devamındaki maça müdahaleler tam bir skandal. Yaptığı açıklamalar ile oyuncu değişiklikleri taban taban zıt. Topa sahip olmak istiyoruz diyip oğuzhanın çıkması inanılır gibi değil. Topa sahip olmak istiyoruz diyip en çok top kaybeden adamların oyunda kalması inanılır gibi değil
[ Son Düzenleme: 26 Eylül 2018, 18:11:48 mrred ]
The great gig in the sky

Çevrimdışı mrred

ben 4 maçlık seri bekliyorum. başak maçında 1 p üzmez böylece 5 maç 13 puan alırız hadi konya da 1p olsa 11 olur.

11 maçta 22 puana ulaşmış oluruz. düz mantık oran orantı ile 33 maçta 66 puan yapar

son maçı kazansan 69 yapar.

şampiyonluk baremi 75 olduğu düşünülürse demekki 6 puan açık var. bunu da kimsenin galibiyet yazmadığı 0 ya da 1 p yazılan bir yerlerden çıkarmalıyız

fb depi kaçtı konya başak ts gs depleri olabilir. buralarda 7 ve üstü çıkarılırsa şampiyonluk %90 bizimdir
Puan hesabı ve sonuçtan gittiğin sürece hep hayal kırıklığına uğrayacaksın.
Biz beşiktaşız bizim oyunumuz çoğu zaman güçlü ve dominant olmak zorunda. Skorlar ikincil öneme sahip. İşini iyi yapan adam para kazanır. Ama her para kazanan adam işini iyi yapmaz. Beşiktaş önce işini iyi yapacak skor (para, sonuç, başarı) zaten gelir.
[ Son Düzenleme: 26 Eylül 2018, 18:13:30 mrred ]
The great gig in the sky

Çevrimdışı BesiktasTaraftari2017

Fabri Fulham'da 3. kaleci durumuna düşmüş.

Bunu cok yazdim, olacagi belliydi. Fabri'nin Tolga'nin bir tik ustu oldugunu hep soyledim. Dun Fabri gideceginde aglasan taraftar vardi bugun aynisini Senol Gunes'e yapiyorlar. Ne oldu? Fabri gitti Karius geldi iki mac surmedi Fabri'yi unutmaniz. :lol:

Artik sunu herkes anlasin, bulunmaz olan oyuncu, teknik direktor degil, Besiktas gibi super ortamin oldugu bir kulup. Dunya nufusu katlanmis, antrenman imkanlari Afrika'da bile mevcut, bilgiye erisim kolay. Bunlar olurken elit kulup sayisi neredeyse sabit kalmis. Besiktas'a gelmek icin can atmasi gerekenler futbolcular, Besiktas'ta kalabilmek icin, surekli kendilerini gelistirmeyi dusunmeleri lazim. Taraftar hala bunun farkinda degil, surekli bir oyunculara kral muamelesi, TD'ye kral muamelesi. 1940'larda degiliz arkadaslar, bu adamlar profesyonel, ekmek parasina ya da hobi olsun diye oynamiyorlar Besiktas'ta iki ay maasini geciktirdin mi FIFA'ya giderim diyen adamlar. Hata onlarda degil, bu onlarin isi, ama hata sizde ki bunu anlamayip bu adamlara sanki kulube sevgilerinden bedava oynayan adam muamelesi cekiyorsunuz. Performansi yillardir yerlerde gezinen adamlari bu zihniyet yuzunden gonderemiyoruz. Oynayacagi en fazla Eredivisie seviyesi olan adamlari yildiz diye gercek yildiz paralarina takimda tutuyoruz (Oguzhan mesela, biri de yazmis yok Sevilla'da Roma'da CL'de oynarmis, oynayabilmek icin once gitmesi gerekiyor o seviyeye.Isteyen var mi? Yok).

Senol Gunes icin de aynisi gecerli. Senol Gunes Besiktas tarihinin en basarili TD'si imis. Asil Besiktas Senol Gunes'in kariyerinin en basarili takimi. Bu kadar buyuk hocanin Besiktas'a gelene kadar neden bir tek sampiyonlugu yoktu peki? Eline Turkiye tarihinde hic bir hocaya nasip olmamis kadro verilmis, hala forvette Gomez, Abou ayarinda biri yok ondan zorlaniyoruz diyorsak bu hocanin alternatif uretemedigi anlamina gelir. Zira su kadroda bir Gomez de olsa takimin basina zaten kimi koysan sampiyon olursun. Tekrar soruyorum, gecen sene ligin en iyi kadrosu bizde miydi? Bu sene ligin en iyi kadrosu bizde mi? Neden bu kadar kotu oynuyoruz?

Çevrimdışı mrred

Bizim, iklimden dolayı dayanışma ve kollektif kültürün genetiğe işlediği yerlerden veya liglerden oyuncu almamız gerek. İsveç, norveç, danimarka, almanya, finlandiya
Burada insanlar bu şuurla yetişiyor mecbur dayanışmak zorundalar yoksa ölürler. Buraları scout etmemiz gerekiyor. Portekiz brezilya kültüründen gelen oyuncular bize göre değil.
The great gig in the sky

Çevrimdışı mrred

Mesela atibanın yerine mathias Jenseni nasıl kaçırdık hala anlamıyorum.
The great gig in the sky

Çevrimdışı Yunus Emre Dökmeci

"Kim gelecek" sorusunun muhatabı olduğuma inanıyor musun? Ayrıca yabancı teknik adam konusu büyük bir ezber. Dediğim gibi sonuçlar hep süreçlerin önüne geçiyor.
Abi nasıl bir ezber Son 10 - 12 Şampiyonlukta sadece 1 tane Yabanci hoca olması ezber mi oluyor

Olmuyor işte lige alışmalari , sistemi çozmeleri , adaptasyonları 2 seneyı buluyor istatistikler de bunu destekliyor
Kopar Kıyamet Çöker Karanlık
Allah Bizi Affetmez Çok Günah Aldık
Sevenler Ayrılmaz Biz Bir Plan Yaptık
Tüm çArşı Cehenneme Kombine Aldık

Çevrimdışı BesiktasTaraftari2017

Bizim, iklimden dolayı dayanışma ve kollektif kültürün genetiğe işlediği yerlerden veya liglerden oyuncu almamız gerek. İsveç, norveç, danimarka, almanya, finlandiya
Burada insanlar bu şuurla yetişiyor mecbur dayanışmak zorundalar yoksa ölürler. Buraları scout etmemiz gerekiyor. Portekiz brezilya kültüründen gelen oyuncular bize göre değil.

Oyuncunun kafa yapisina bakiyor. Pepe'nin bu sene hedefsiz kalacagini, sallamayacagini dusunup satilabilir demistim adam hic bozmadi mesela. Tabi genelde Avrupali oyuncular daha profesyonel oluyor. Ama G. Amerika, Afrika gibi yerlerden adam alinir, tabi alirken cok para vermemek lazim. Bunlar ac adamlar, havuc gostereceksin. Gel maasin 400 bin, seneye kalirsan 800 bin, sonraki sene 1.2 milyon diye kontratlar imzalayacaksin. O zaman bak nasil at gibi oynuyorlar. Sen tutup adama trak diye 1.5-2 verince adam oooh alirim maasimi, sallarim bacaklarimi moduna giriyor Adriano, Pepe gibi cok ust duzey degilse. Aynisi bizim yerliler icin de gecerli ayrica. Kesinlikle buralardan alinan adamlar, Barcelona vb. takimdan gelmiyorsa yuksek ucretlerle alinmamali. Ornek Love, Bobo vs. Roco'ya da cok verdiler mesela.

Çevrimdışı Gökhan Kurt



Senol Gunes icin de aynisi gecerli. Senol Gunes Besiktas tarihinin en basarili TD'si imis. Asil Besiktas Senol Gunes'in kariyerinin en basarili takimi. Bu kadar buyuk hocanin Besiktas'a gelene kadar neden bir tek sampiyonlugu yoktu peki? Eline Turkiye tarihinde hic bir hocaya nasip olmamis kadro verilmis, hala forvette Gomez, Abou ayarinda biri yok ondan zorlaniyoruz diyorsak bu hocanin alternatif uretemedigi anlamina gelir. Zira su kadroda bir Gomez de olsa takimin basina zaten kimi koysan sampiyon olursun. Tekrar soruyorum, gecen sene ligin en iyi kadrosu bizde miydi? Bu sene ligin en iyi kadrosu bizde mi? Neden bu kadar kotu oynuyoruz?


Kral'dan cok Kralcı bizim taraftar.   :D
Hemen göklere cıkarır hemen gömer ortası yok.
Yarın Avcı gelsin , şamp.olup uefada yarı final oynatsın Şenol Güneş'in ismi anılmaz burda . :lol:



Çevrimiçi Necmi

Abi nasıl bir ezber Son 10 - 12 Şampiyonlukta sadece 1 tane Yabanci hoca olması ezber mi oluyor

Olmuyor işte lige alışmalari , sistemi çozmeleri , adaptasyonları 2 seneyı buluyor istatistikler de bunu destekliyor
yanlış yoldan gidiyorsun kaç tane yabancı kaliteli hoca gelmiş diye bakacaksın

Çevrimdışı Serkan_KaNaDa

Alıntı
bu kadrodan daha fazlasını alacak hocanın da olmadığı kanaatindeyim

Senol hocada mi boyle dusundugu icin hicbir sey yapmiyor acaba.

Belki hoca icinden soyle soyluyordur; benim oyuncularim kazma, superlig kalitesinin altinda, benim taktik planim cok iyi ama oyuncular beceremiyor. Yapcak bisey yok.

Sanki Epl’de mucadele ediyoruzda elimizdeki kadro yetersiz.

Çevrimdışı mrred

Veyahut futbolcuyu seçerken hangi altyapıdan eğitimini almış ona bakmamız gerek. Bir işe bile girerken hangi okulları bitirdiğine bakılıyor. Hoş bizde artık ona pek bakılmıyor da :D
The great gig in the sky

Çevrimdışı atalay

Alıntı yapılan: atalay
09 Haziran 2016, 01:14:46 »
Quaresma kendi oyun pratiği içinde çok değerli bir oyuncu. Fakat taraftarın sevgisi ile oyuncunun performansı arasında derin bir uçurum var. İşler iyi giderken problem değil, işler kötü giderken bu durum büyük sıkıntı yaratır. Tabii aşığa da neden seviyorsun diye sorulmaz!

Kokulu bitmeyen silgiler yokken bir zamanlar sadece taraftar aşıktı.

Çevrimdışı atalay

Alıntı yapılan: atalay
28 Ağustos 2017, 11:59:19 »
Skoru almaya devam ettiği sürece oyuncudan vazgeçeceğini düşünmüyorum. Hatta CL fikstürü başlıyorken tek plan oyuncusu olmaya devam edecek. 15/16 sezonun deplasmandaki Başakşehir ve içerideki Bursa maçları, Güneş'in işin kolay ve eksik tarafını bulmasına sebep oldu.