@atalay @mrred Yazdıklarınızı geriden gelip ilgiyle okudum. Kattıklarınız için teşekkürler. Bence bir ara vurma demesi gerektiği bir tarafa bayağı vur diyor. Oyuncu karakterleri çoğunlukla bu oyuna uygun olmakla birlikte Quaresma'nın bile bu denli fazla orta denemesinin kulübeden bağımsız olduğunu düşünmüyorum. Kenardaki el kol hareketlerinden özellikle top sol ve sağ kenara sıkıştığında talimatı bu yönde verdiğini görüyorum. Dahası son maçın ilk yarısında Karius tüm topları Pepe ve Vida'yla oynayıp onlar ve kısmen beklerle uzun çıkmaya çalışırken (zaman zaman da rakibin baskısı ve bozuk orta saha dizilimi nedeniyle mecbur kalırken) ikinci yarıda defans hattını da pas geçmeye karar verdi kendisi. Karius tüm ikinci yarıyı olabildiğince uzun aut atışları kullanarak geçirdi. Bu da hocanın Necip'le birlikte oyuna diğer fantastik müdahalesiydi.
Zaman zaman pozitif sonuçlar da aldık bu şekilde. Cenk'in yüksek fizik gücü konsantrasyonla birleştirdiği CL maçları, Babel'in vücuduna atılan topları rakip yeterince alan daraltmamışsa alıp atak başlangıcına dönüştürebilmesi (Bu sene içerdeki Akhisar maçında görece olmuştu), orta alanda kenarda oyun kuran beklerin Talisca'nın olduğu bölgeye topu şişirmesi ve Talisca'nın oradan uzun boyuyla birşeyler çıkartmaya çalışması (sıklıkla geçen sene), eğer bunlar bir biçimde becerilebildiyse ligin üstündeki orta kabiliyeti ve Talisca+Babel gibi kafa etkinliği olan orta saha oyuncularıyla sonuç almak vs vs. Ama bana kalırsa bunlar hocanın sonunu hazırladı. Talisca ikame edilebilir bir oyuncu değil. İyi bir oyuncu demek zor daha çok kendine has bir tip. Kazandırdıkları da vardı ama gidecek ve muadili zaten olamayacak bir tiple yine önlem alınabilir ama bazı koşullarda başarılı olan planın bu denli gözü kör etmemesi gerekirdi. Oyuncuların fizik durumu ve konsantrasyonları bu kadar geniş sahaya yayılan bir takımda tüm görüntüyü değiştirebilecek kadar kritikti. Takımın kadro yapısı aksine daha ekonomik ve daha dar alanı tercih etmesini dayatacak kadar yaşlı. Ben geçen sene duruma göre pozisyonlandığını düşündüğüm için hocayı fazla eleştirmedim ama asıl sınavı bu sene vereceği aşikardı. Çok katmanlı düşünülmemiş, takıma dair değişkenler hesaba katılmamış, kısacası teknik kulübe yazın hiç çalışmamış. Enerji katsın diye Guti getirildi, hoca dil bilmiyor. Oturup ne tartışabildikleri belli değil, nasıl bir rol dağılımı var, verimli bir şey oluşabileceğini ummak zor. Böyle de yönetsel absürdlüklere sahibiz.
İyi günler geçirdik. Sadece Veli-Atibadan belki sakatlıklar vs vesilesiyle ama Atiba-Oğuzhan'a döndüğü için Şenol hocaya sevgim var. Ama uzun vadede kattığı oyun alışkanlıkları açısından kendinden öncekinden çok daha az şey bırakacak gibi görünüyor. Ben belki stresten, yorgunluktan vs ama bizim ölçümüzde bir kulüp çalıştıracak mental enerjiye sahip olmadığını düşünüyorum hocanın. Milli takım kariyeri için iyi bir son durak olabilir. Orada rahat rahat çalışabilir.