@atalay @mrred @worns teknik analizler için teşekkürler, yeterince anlaşılır yazıyorsunuz üzerine daha söylenecek pek bir şey yok.
O kadar hoş bir Karius güzellemesi var ki çok araya girmek istemedim başından beri ancak kendisi ile ilgili bir iki şey söylemek istiyorum. İzlediğim kadarıyla Karius yüksek kaliteli, çok ama çok iyi bir cephe kalecisi. Gelin görün ki yan topları ve hava hakimiyeti boyuna posuna rağmen çok zayıf. Nitekim bu yediği ilk gol de topun gidişini kestirememesinden geldi. Zaten yapılan ortaya çıkmaya niyetli olsaydı golü ordan değil altıpasa daha yakın bir yerden yerdi. Böyle olsaydı bile çıkarabilmesi için yeterli haraket alanı olurdu. Dikkat ederseniz kornerlerde çıkıp ortalığı yıkıp topu almak yerine, sürekli çizgide kalmayı tercih ediyor ki bence büyük eksi. Stoperlerimiz normal şartlarda yan toplar için iyiler ama, özellikle beklerimiz sağolsun çok alan kontrolüne sahip olmadıkları için, araya fazladan adam kaçtığı her an kalede tehlike oluyor. Hatta dün akşam da buna benzer bir pozisyon oldu. Bunların yanında ayakları söylendiği gibi muhteşem değil. Geri paslarda ve ileri çıkışlarda soğuk kanlı evet ama Cordoba gibi noktaya degaj atan bir kaleci değil. Ne zaman kısa pas yapması, ne zaman uzaklaştırması gerektiğinin farkında, büyük artıdır tabi ki. Bu söylediklerimi gömmek olarak algılamayın durum tespitidir. Neticede uzun zamandır böylesine sağlam bir kaleci izlememiştik ancak savunmanmamızın, onun yan top zaafını bilerek daha dikkatli oynaması lazım bence. Bunu organize edecek kişi belli tabi ki.
Bu arada halen sadece santrafor eksikliğinden şikayet eden arkadaşlar rica ediyorum tabloyu bir düşünün: Elinizde nur topu gibi bir Mario Gomez, bir de Talisca'nız var. Ne çok gol atardık değil mi? Evet, bunların %60'ı orta gol, %35'i şapkadan tavşan çıkan şutlar ve %5'i de çoğunlukla oyuncuların bireysel becerilerine dayalı, zamanında yapılan verkaçlar küçük üçgenler ve araya kaçanlara atılan ara paslardan gelirdi tahminen. Ama belli bir süre rakipler durumu çözecek ve bu hücum gücüne yazık olacaktı. Geçen sene Gomez yoktu ama başımıza gelen iş aynen buydu. Çünkü malesef Şenol Hoca farklı bir şeyler deneyip, rakibin durumuna göre hücum planı geliştirmiyor ve kendi bildiğini uyguluyordu. Halen de aynı hataları yapıyor. Belli başlı takımlara karşı sıkıntı yaşamamız tesadüf değil. Psikolojik olarak takımı yeterince ateşleyemediğini en basitinden Fenerbahçe maçında gördük. Beşiktaş büyük takımdır, bu ligde bir puan bizim için iyidir diyebileceğimiz takım yok şu anda. Real, Barça, Bayern, PSG yok oynadığımız ligde. Yok her sene 5 atıyormuşuz da beraberlik iyiymiş vs boş benim gözümde. Top oynarsan ve doğru oynarsan Fenerbahçe değil sadece bu ligde içinden geçemeyeceği takım yok elimizdeki kadronun bu kadar da iddialıyım. Ama bence an itibariyle takım; doğru yönetilmiyor (teknik kadro), doğru oynamıyor (futbolcu), doğru idare edilmiyor (yönetim), doğru izlenmiyor ve görülmesi gerekenler görülmüyor (taraftar). Sözün özü problem bir değil, küçük hiç değil. Ancak karalar bağlamaya gerek yok bence, hiçbir şey için geç de değil. Bir maç demeyin, sene başından beri gözlemlediğimden çıkarımımı yazıyorum sadece.
Şenol Hoca ile başarılı iki sezon geçirdik, bize kattıkları yadsınamaz ancak artık bence işi üzerindeki konsantrasyonunu kaybetti. Hepimizin başına gelebilir böyle şeyler, bir olay gelişir sonrasında fiziksel olarak işinizi yapıyor gibi görünseniz de %100'ünü vermiyosunuzdur artık iş sizin için bitmiştir. Öyle bir şey olabilir, gayet anlaşılabilir. Aynı sinyalleri Başkan da hafiften veriyor sanki ama hayırlısı. Sonuçta sıkıntıları bir bir çözmezsek daha büyük problemler bizleri bekler, adımları sağlam atmak lazım.