Beşiktaş Futbol Takımı 2016/17 Sezonu
×
Beşiktaş Futbol Takımı 2016/17 Sezonu

Beşiktaş Forum|Beşiktaş Futbol Takımı 2016/17 Sezonu 2016/17 Sezonunu bu başlıkta konuşacağız.

0 Üye ve 7 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Beşiktaş Futbol Takımı 2016/17 Sezonu  [Okunma sayısı 9111197 defa] Beşiktaş Futbol Takımı 2016/17 Sezonu

Çevrimdışı Özgür Yılmaz

@Necmi, o dönemi hatırlıyorum. Beşiktaş'ın çeklerinin arkasını yazdırdığı için Feyyaz Uçar'ın gönderilmesini haklı bulmuştum. Feyyaz her ne olursa olsun öyle bir hataya düşmemeliydi.   
Şeref'inle oyna Hakkı'nla kazan.

Çevrimdışı celiker1

Feyyaz Uçar benim için haindir. Belkide en fazla sevdiğim oyuncu olduğu içindir bu nefretim, kabullenememem. Fener'e gitmemeliydi, yapmamalıydı. Çok çabuk unutuyoruz. Bu klüpten içeri girmemeliydi bir daha ama girdi. Bilmiyorum öfkem; Tüm sülalemin Beşiktaş'lı olmasına sebep olmasından mıdır? Babaannemin süt çocuğu olmasından mıdır? Ailemizin içinde bügümesinde midir Avcılar'lı Feygaz Uçar ama ben affedemiyorum, affetmiyeceğim :akuma:
Hayatta Beşiktaş

Çevrimiçi Necmi

16 yaşındakiler olcay'ı yuhalar; şimdinin otuzları feyyaz'ı, rıza'yı beğenmez; artık 50 olan ağabeyleriniz de ( @Necmi ağabey üstüne alınma ) zamanında seba'ya demediğini bırakmamıştı.

nefret ya da sevgi zar atılarak karar verilecek şeyler değil, konu beşiktaş'sa gündeme göre taraf olamazsınız. öncelikle bu ortamda bizim efsanelerimize laf edecekseniz karşınıza bilgi dağarcığınızı merak eden insanların çıkma olasılığı yüksek. yere göğe sığdıramadığınız sergen'e de küfretmişti tribünler (hem futbolcuyken, hem yorumculuğunda). şu anda aile içindeyiz, konuşuyoruz; yarın, öbür gün ailenin büyükleri aramıza döndüğünde kendimizi mahcup hissettirecek ifadelerden kaçınalım. efsanelerimiz de bizim gibi, kusurları mevcut. onlardan yüksek beklentiler içinde olmanız da hakkınız; yine de bir kısmını çamura bulayıp diğerlerini putlaştırmak mantıksız. kendi döneminizdekileri daha çok sevebilirsiniz, sevgiyi derecelendirmenin sakıncası yok; ama yelpazeye nefret de eklerseniz konu dönüp dolaşıp toyluğunuza, bilgisizliğinize bağlanır.

kutlu olsun.
Alınmam üstüme küfredenlerden biri değildim. Aslada kabüllenemedim. YD dönemini asla kabullenmedim
yok saydım kendimi kenara çektim hiç maça gitmedim ne zaman YD ayrıldı Fikret Orman Başkan oldu ben tribüne geri döndüm
o gün bunu yapanların çoğu bugün pişman birilerinin kayığına bindiler yeni farkediyorlar bunu.
lokal kızgınlık olsa zamanında sebada beni çok kızdıran haraketlerde bulundu yanlışları yokmuydu her insan hata yapar
sadece bunları şu anda dile getirmenin manası yok  sevmek farklı bir şey bunu tartışmıyoruz tartıştığımız konu Beşiktaşın
efsanesi yapılmaları bugün seni her şampiyon yapanı efsane yapmaya kalkarsan efsane trafiğinden geçilmez her allahın günü
mezar ziyareti yapmaktan telef olursun. efsane olmak o kadar ucuz değil.

Çevrimdışı Gokhan-

16 yaşındakiler olcay'ı yuhalar; şimdinin otuzları feyyaz'ı, rıza'yı beğenmez; artık 50 olan ağabeyleriniz de ( @Necmi ağabey üstüne alınma ) zamanında seba'ya demediğini bırakmamıştı.

nefret ya da sevgi zar atılarak karar verilecek şeyler değil, konu beşiktaş'sa gündeme göre taraf olamazsınız. öncelikle bu ortamda bizim efsanelerimize laf edecekseniz karşınıza bilgi dağarcığınızı merak eden insanların çıkma olasılığı yüksek. yere göğe sığdıramadığınız sergen'e de küfretmişti tribünler (hem futbolcuyken, hem yorumculuğunda). şu anda aile içindeyiz, konuşuyoruz; yarın, öbür gün ailenin büyükleri aramıza döndüğünde kendimizi mahcup hissettirecek ifadelerden kaçınalım. efsanelerimiz de bizim gibi, kusurları mevcut. onlardan yüksek beklentiler içinde olmanız da hakkınız; yine de bir kısmını çamura bulayıp diğerlerini putlaştırmak mantıksız. kendi döneminizdekileri daha çok sevebilirsiniz, sevgiyi derecelendirmenin sakıncası yok; ama yelpazeye nefret de eklerseniz konu dönüp dolaşıp toyluğunuza, bilgisizliğinize bağlanır.

kutlu olsun.

Gündeme göre taraf olmak değil bu, hal ve hareketlerine, konuşmalarına ve tavırlarına bakılarak alınan karardır.
Bunun zar atmayla falan alakası yok, şu an yanlış işler peşinde nasıl ki zamanında güzel şeyler yaptıklarında seviliyorsa şimdi de antipatik hareketler yüzünden sevilmiyor.Şu an gözümüzle gördüğümüz şahitlik ettiğimiz şeylerin, yaşla, bilgisizlikle toylukla alakası nedir onu çözemedim.Herkes bi gençlikten dem vuruyorda genç olabiliriz ama gerizekalı veya kör değiliz yanlışta duymuyoruz.Bu Rıza denen adam Tv'lere çıkıp konuşarak algı yapıyor, renkli camiaların ağzına sakız ediyor bizi, hakemle kazanıyor algısını içimizde ki adamlar körüklüyor.
Sonra vay efendim gençliktir, toyluktur, çıtırlıktır almış başını gidiyor.

Dünya'da olmadığımız günlerde ki gündemi tartışmıyoruz, gördüğümüz, duyduğumuz, tanıklık ettiğimiz zamane meselelerinden bahsediyoruz.
Geçmişine bakarak bugününe saygı göstermek beklenemez, heee isteyende gösterir bu kişiseldir, genele yadsınamaz.
İyi kararlar tecrübeden gelir ama tecrübe kötü kararlardan oluşur..

Çevrimdışı Özgür Yılmaz

verdikleri için saygı göstermek farklı bir şey efsane yapmak farklı bir şey endüstriel futboldada
efsaneler çıkar bak Fikret Orman efsane olma yolunda gidiyor. Birinin efsane olması için
şampiyonluklardan daha fazlasını yapması gerekir. Baba Hakkı Beşiktaşı şampiyon yaptığı için efsane olmadı.
Beşiktaşa bu günkü duruşunu kazandırdığı için oldu. Efsane olmak o kadar kolay bir şey değil birde sen efsanesin
demekle olmaz bunu tarih belirler o nedenle ne konuşsak boşuna. Tarih  hakedene bu hakkı teslim eder sadece
Beşiktaşlılar değil Efsaneler yanlızca kendi kulübünün değer vermesiyle olmuyor bunu toplum veriyor.
Mesela Sebanın önünde tüm kulüp başkanları ceket iliklerdi. sözünü emir telaki ederlerdi. Bazı şeyleri insanlara bu
kadar ucuz vermeyelim.

Kulüp efsanesi olmak başka şey efsane futbolcu olmak başka şey. Ahmed Şerafeddin Bey (Şeref Bey), Hakkı Yeten (Baba Hakkı), Süleyman Seba gibi isimler kulübümüzün efsanelerindendir.

MAF dönemi Beşiktaşın'daki kimi futbolcularımız ise sana göre değil ama bana göre Beşiktaş futbol takımımızın efsane futbolcuları arasındadır.

Elbetteki Şeref Bey'in, Baba Hakkı'nın ve Süleyman Seba'nın yeri bizler için çok ayrı ve çok özeldir.

Forumumuzdaki imzama dikkat çekmek istiyorum. O imzam şöyle: "Şeref'inle oyna Hakkı'nla kazan."

Bu imzamla bir taraftan Beşiktaş'ın önemli bir değerine vurgu yaparken (şerefiyle oynayıp hakkıyla kazanmak), diğer taraftan ise kulübümüzün en büyük efsanelerinden olan Şeref Bey'e ve Baba Hakkı'ya vurgu yapıyorum (Şeref'inle oyna Hakkı'nla kazan.)

Herhâlde bu imzam neleri çok önemsediğimi hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde çok açık ve net olarak göstermektedir.
[ Son Düzenleme: 22 Mart 2017, 18:30:19 Özgür Yılmaz ]
Şeref'inle oyna Hakkı'nla kazan.

Çevrimiçi Necmi

@Necmi, o dönemi hatırlıyorum. Beşiktaş'ın çeklerinin arkasını yazdırdığı için Feyyaz Uçar'ın gönderilmesini haklı bulmuştum. Feyyaz her ne olursa olsun öyle bir hataya düşmemeliydi.   
sebanın verdiği çekin arkasını yazdıran biri efsane diye tanımlanamaz ne yaparsa yapsın önemli değil
hiç bir efsanen kovulup bir daha ona kulüp kapıları açılmayan kişilerden olamaz. gittiği günden itibaren ne o Beşiktaşın adını ağzına aldı
nede Beşiktaş onun adını ağzına aldı. Sadece şampiyonluklarımıza emek veren bir oyuncu olarak tarihde yerini aldı.

Feyyaz Uçar benim için haindir. Belkide en fazla sevdiğim oyuncu olduğu içindir bu nefretim, kabullenememem. Fener'e gitmemeliydi, yapmamalıydı. Çok çabuk unutuyoruz. Bu klüpten içeri girmemeliydi bir daha ama girdi. Bilmiyorum öfkem; Tüm sülalemin Beşiktaş'lı olmasına sebep olmasından mıdır? Babaannemin süt çocuğu olmasından mıdır? Ailemizin içinde bügümesinde midir Avcılar'lı Feygaz Uçar ama ben affedemiyorum, affetmiyeceğim :akuma:
@celiker1  hainliklede suçlamak yanlış ihanet falan etmiş değil profesyonelim demiş ve gereğini yerine getirmiş
bizde ona profesyonel bir oyuncu olarak bakarız. sonuçta nereye giderse gider bir şekilde ekmeğini kazanmak
zorunda ona Beşiktaş kapılarını biz kapattık sonrası bizi ilgilendirmez ve bu nedenlede suçlayamayız.

Çevrimiçi Necmi

Kulüp efsanesi olmak başka şey efsane futbolcu olmak başka şey. Ahmed Şerafeddin Bey (Şeref Bey), Hakkı Yeten (Baba Hakkı), Süleyman Seba gibi isimler kulübümüzün efsanelerindendir.

MAF dönemi Beşiktaşın'daki kimi futbolcularımız ise sana göre değil ama bana göre Beşiktaş futbol takımımızın efsane futbolcuları arasındadır.

Elbetteki Şeref Bey'in, Baba Hakkı'nın ve Süleyman Seba'nın yeri bizler için çok ayrı ve çok özeldir.

Forumumuzdaki imzama dikkat çekmek istiyorum. O imzam şöyle: "Şeref'inle oyna Hakkı'nla kazan!"

Bu imzamla bir taraftan Beşiktaş'ın önemli bir değerine vurgu yaparken (şerefiyle oynayıp hakkıyla kazanmak), diğer taraftan ise kulübümüzün en büyük efsanelerinden olan Şeref Bey'e ve Baba Hakkı'ya vurgu yapıyorum (Şeref'inle oyna Hakkı'nla kazan!)

Herhâlde bu imzam neleri çok önemsediğimi hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde çok açık ve net olarak göstermektedir.
efsane dediğin sana göre bana göre olmaz  :)
efsane olduysa bu herkese göre efsane demektir. saydığın isimleri bu gün oylasak
büyük çoğunluk dışlar.
Seviyorum değer veriyorum dediğinde bunu anlarım. o bambaşka bir şey ama Beşiktaş
efsanesi dediğin anda orda duracaksın. Beşiktaşın efsanesi olmak o kadar kolay bir şey değil.
şampiyon yapmakla efsane olunuyorsa birileride çıkar yarın Tümeri efsane yapar. senin dediğin gibi
der, bana göre efsane :D ne diyeceksin haklı oluyor.

Çevrimiçi Necmi

birde hayatta olan insanları efsane ilan edemezsin şimdi efsane dediğin oyuncu hoca olmuş yarın
renklilerin birinde hoca olmayacağınıın onlarla büyük başarılara imza atmayacağının, bilemedim
içlerinden birinin renklilerden birine başkan olmayacağının bir garantisi varmı millet sana bir tarafıyla güler o zaman
mesela şenol hoca bu gün uefa kupasını alsa Beşiktaş tarihine adını altın harflerle yazdırır.
hoca trabzon efsanelerinden ilan edildi komplekse adı verildi. birisi çıktı ts nin efsanesi dedi konu kapandı.
Bu işler demeyle olmaz işte zaman aşımı gerekiyor ve kulüp tarihinde çok önemli izler bırakması gerekiyor
şeref bey futbol şubesini kurdu diye efsane olmadı. Tüm hayatını Beşiktaşa feda ettiği için efsane oldu.
ölürkende Beşiktaşa feda olsun dediği için efsane oldu. Süleyman Seba onursal başkanımız ama henüz efsane değil
sadece aday bunu zaman ve tarih belirler. yaptıkları katkıları hayatını Beşiktaşa adaması gibi. Daha yeni kaybettik
yıllar sonra unutulacakmı yoksa tarihde yerini alacakmı şimdiden söyleyemeyiz. kimse bu efsane demekle efsane olmuyor.

Çevrimdışı Özgür Yılmaz

efsane dediğin sana göre bana göre olmaz  :)
efsane olduysa bu herkese göre efsane demektir. saydığın isimleri bu gün oylasak
büyük çoğunluk dışlar.
Seviyorum değer veriyorum dediğinde bunu anlarım. o bambaşka bir şey ama Beşiktaş
efsanesi dediğin anda orda duracaksın. Beşiktaşın efsanesi olmak o kadar kolay bir şey değil.
şampiyon yapmakla efsane olunuyorsa birileride çıkar yarın Tümeri efsane yapar. senin dediğin gibi
der, bana göre efsane :D ne diyeceksin haklı oluyor.

O zaman ben sana şu soruyu sorarım: Sence Beşiktaş'ın efsane futbolcuları kimlerdir? Mesela desen ki Yusuf Tunaoğlu'dur, Vedat Okyar'dır diye, bazı Beşiktaşlılar da buna itiraz edebilir.

MAF dönemi Beşiktaş'ına bakış açımız birbirinden farklı. MAF dönemindeki Beşiktaş futbol takımımız ve 2003 yılında 100. yılımızda 100. yıl şampiyonluğumuzu elde etmiş olan Beşiktaş futbol takımımız benim için daha ayrı daha özel bir yerde duruyor. Bu yüzden de o dönemlere damgasını vurmuş olan bazı futbolcularımıza da daha ayrı daha özel bir değer veriyorum. :ok:
Şeref'inle oyna Hakkı'nla kazan.

Çevrimdışı Egos

Gündeme göre taraf olmak değil bu, hal ve hareketlerine, konuşmalarına ve tavırlarına bakılarak alınan karardır.
Bunun zar atmayla falan alakası yok, şu an yanlış işler peşinde nasıl ki zamanında güzel şeyler yaptıklarında seviliyorsa şimdi de antipatik hareketler yüzünden sevilmiyor.Şu an gözümüzle gördüğümüz şahitlik ettiğimiz şeylerin, yaşla, bilgisizlikle toylukla alakası nedir onu çözemedim.Herkes bi gençlikten dem vuruyorda genç olabiliriz ama gerizekalı veya kör değiliz yanlışta duymuyoruz.Bu Rıza denen adam Tv'lere çıkıp konuşarak algı yapıyor, renkli camiaların ağzına sakız ediyor bizi, hakemle kazanıyor algısını içimizde ki adamlar körüklüyor.
Sonra vay efendim gençliktir, toyluktur, çıtırlıktır almış başını gidiyor.

Dünya'da olmadığımız günlerde ki gündemi tartışmıyoruz, gördüğümüz, duyduğumuz, tanıklık ettiğimiz zamane meselelerinden bahsediyoruz.
Geçmişine bakarak bugününe saygı göstermek beklenemez, heee isteyende gösterir bu kişiseldir, genele yadsınamaz.

toyluk kısmı sana yönelik değildi. gündemi koz yapıp eleştirirken rıza çalımbay'ın 26 senesini bir kalemde silersen başka zaman rıza'nın gönül alan tek hareketiyle şimdiki tavırlarını pekâlâ unutursun. olay da "ağa, maraba" fıkrasına döner. senin beşiktaş'ı savunmaya çalıştığın açık, kendi içinde bir hiyerarşi oluşturmuşsun; ama çok fazla düşman ediniyorsun. yeni müzeyi gezme sakın, orada ismi anılanların yarısına mesafelisin, olay çıkabilir.


sebanın verdiği çekin arkasını yazdıran biri efsane diye tanımlanamaz ne yaparsa yapsın önemli değil
hiç bir efsanen kovulup bir daha ona kulüp kapıları açılmayan kişilerden olamaz. gittiği günden itibaren ne o Beşiktaşın adını ağzına aldı
nede Beşiktaş onun adını ağzına aldı. Sadece şampiyonluklarımıza emek veren bir oyuncu olarak tarihde yerini aldı.

yüzüncü yıldaki şampiyonluğumuzda oyuncu değildi ağabey, belki kulübe almamışlardır; ama kulübeye kadar giriyordu maçlarda.

efsane dediğin sana göre bana göre olmaz  :)
efsane olduysa bu herkese göre efsane demektir. saydığın isimleri bu gün oylasak
büyük çoğunluk dışlar.
Seviyorum değer veriyorum dediğinde bunu anlarım. o bambaşka bir şey ama Beşiktaş
efsanesi dediğin anda orda duracaksın. Beşiktaşın efsanesi olmak o kadar kolay bir şey değil.
şampiyon yapmakla efsane olunuyorsa birileride çıkar yarın Tümeri efsane yapar. senin dediğin gibi
der, bana göre efsane :D ne diyeceksin haklı oluyor.

ben tam aksini düşünüyorum, sayılan isimler -ki oylanmaya ne ihtiyaçları var, ne de oylamanın bir anlamı var- bugün oylansa çoğunluk efsane der. bir tek beşiktaşlı da tümer'i efsane yapmaz. muhabbet de "bana göre efsane" diyenler nedeniyle değil "bana göre efsane değil" diyenler nedeniyle açıldı.

metin-ali-feyyaz efsanedir, beşiktaş'a şampiyonluklardan çok daha fazlasını katmışlardır.

Çevrimdışı Özgür Yılmaz

ben tam aksini düşünüyorum, sayılan isimler -ki oylanmaya ne ihtiyaçları var, ne de oylamanın bir anlamı var- bugün oylansa çoğunluk efsane der. bir tek beşiktaşlı da tümer'i efsane yapmaz. muhabbet de "bana göre efsane" diyenler nedeniyle değil "bana göre efsane değil" diyenler nedeniyle açıldı.

metin-ali-feyyaz efsanedir, beşiktaş'a şampiyonluklardan çok daha fazlasını katmışlardır.

1-2-3 yetmez 4-5-6 olsun,
Metin-Ali-Feyyaz atsın Beşiktaşım şampiyon olsun. :ok:
Şeref'inle oyna Hakkı'nla kazan.

Çevrimiçi Necmi

O zaman ben sana şu soruyu sorarım: Sence Beşiktaş'ın efsane futbolcuları kimlerdir? Mesela desen ki Yusuf Tunaoğlu'dur, Vedat Okyar'dır diye, bazı Beşiktaşlılar da buna itiraz edebilir.

MAF dönemi Beşiktaş'ına bakış açımız birbirinden farklı. MAF dönemindeki Beşiktaş futbol takımımız ve 2003 yılında 100. yılımızda 100. yıl şampiyonluğumuzu elde etmiş olan Beşiktaş futbol takımımız benim için daha ayrı daha özel bir yerde duruyor. Bu yüzden de o dönemlere damgasını vurmuş olan bazı futbolcularımıza da daha ayrı daha özel bir değer veriyorum. :ok:
bak yazdım anlamamışsın sence olmayacağı gibi bencede olmaz
Beşiktaş efsanelerini kişiler seçmez. ha tarihde benim için iz bırakmış sevdiğim oyuncuları benim için özel
yeri olanları söylüyorsan bir ayrım yapmıyorum Beşiktaşa katkı veren her oyuncuyu sevmişimdir. Hiç bir oyuncuyu
diğerinden ayırmam heleki bir takımın yarattığı başarıyı içinden üç oyuncuyu cımbızla çekip onlara yamamam.
benim Beşiktaşa bakış açım senin baktığın gibi değil mesela senin yaptığın gibi yapıp sürekli Beşiktaşı
övmem biz neden kendimizi övelim birileri bizi övsün değerli olan odur.
sen değerleri sınıflandırıyorsun peki daha önemlisi Beşiktaşı ilk şampiyon yapan takım önemli değilmi
100. yıl şampiyonluğumuzun değeri diğerlerinden fazla değil benim için diğer oyuncuların suçu ne Beşiktaşın
yüzüncü yılında futbolcusu olamamakmı. 100. yıl şampiyonluğu anlam olarak güzel ama bu onu diğerlerinden
daha değerli yapmaz ilk şampiyonluğu veren kadroya ayıp etmiş olursun hangisi daha değerli Beşiktaşın ilk
şampiyonluk kupasını müzeye koymakmı yoksa 100. yıl kupasımı şimdi ilk kupayı kazananların kim olduğunu
bulmak için araştırma yapmak zorundasın bunlar zamanla Beşiktaş tarihinde yerini alacak arşivlerde olacak
ama efsaneler başka bir şey onlar ölmez sürekli yaşar yaşatılır Bundan bin yıl sonra Beşiktaş hala varsa
şeref beyde baba hakkıda olacak. ama bırak şampiyon yapan kadroları şampiyonluklar hatırlanmayacak bile.

Çevrimdışı ardiles

metin-ali-feyyaz efsanedir, beşiktaş'a şampiyonluklardan çok daha fazlasını katmışlardır.

başarılı futbolcuların kulübü şampiyon yapması olağandır. efsanelerin ise olağanüstü olması gerekir.

s.hamdi tüzün hoca videodaki son sözünde "gelecek beşiktaş'ındır buna adım gibi inanıyorum" dedi ve haklı çıktı. sonraki yıllarda yetiştirdiği maf ve diğerleri beşiktaşı başarıya taşıdı.

@Necmi  abi, yeri gelmişken sorayım. kayıt tarihinde daha 16 aylıkmışım sen en azından ortaokula gidiyormuşsun ve kulübe daha yakınsın. hamdi hoca nın söyleyemediği sorunlar tam olarak ne idi?






Çevrimiçi Necmi

toyluk kısmı sana yönelik değildi. gündemi koz yapıp eleştirirken rıza çalımbay'ın 26 senesini bir kalemde silersen başka zaman rıza'nın gönül alan tek hareketiyle şimdiki tavırlarını pekâlâ unutursun. olay da "ağa, maraba" fıkrasına döner. senin beşiktaş'ı savunmaya çalıştığın açık, kendi içinde bir hiyerarşi oluşturmuşsun; ama çok fazla düşman ediniyorsun. yeni müzeyi gezme sakın, orada ismi anılanların yarısına mesafelisin, olay çıkabilir.


yüzüncü yıldaki şampiyonluğumuzda oyuncu değildi ağabey, belki kulübe almamışlardır; ama kulübeye kadar giriyordu maçlarda.

ben tam aksini düşünüyorum, sayılan isimler -ki oylanmaya ne ihtiyaçları var, ne de oylamanın bir anlamı var- bugün oylansa çoğunluk efsane der. bir tek beşiktaşlı da tümer'i efsane yapmaz. muhabbet de "bana göre efsane" diyenler nedeniyle değil "bana göre efsane değil" diyenler nedeniyle açıldı.

metin-ali-feyyaz efsanedir, beşiktaş'a şampiyonluklardan çok daha fazlasını katmışlardır.
yanlışın var o dönem bir katkı varsa bu Sebadır MAF değil. o dönemki başarıların arkasındaki isim
Sebaydı. o kadronun her Beşiktaşlı için bir değeri var elbette bunu tartışmıyoruzki. Tartıştığımız konu
Beşiktaşın en kötü döneminde gelen şampiyonluğun hakem iteklemesiyle korumasıyla olduğunu ima edip
çıkıp tv lerde ağlayan birini Beşiktaş efsanesi yapmaktan bahsediyoruz. TV de Beşiktaşın leyhine olan bir
olayı haklı olduğumuz halde bu böyledir diyemeyen birinin kıvranmalarını (Metin) izleyip sonra bu Beşiktaşın efsanesi
demekten bahsediyoruz. Geçmişdeki başarılarını kimse yok saymıyor adlarına beste de yapılır bunlar onları efsane
yapmaz. Çokda sevilebilirler buda onları efsane yapmaz. Efsane olmak başka bir şeydir.
Bir kere birini bana göre efsane diye tanımladığın an artık onun efsaneliği tartışılır.
adamlar yaşıyor yahu nasıl efsane diye tanımlarsın yarın gidipde renklilerden birine başkan falan olurlarsa
efsaneliklerini gerimi çekeceksin :D bazı  şeyleri ayırmak lazım camiadan silinen insanlar var yaşadıkları sürece
camianın içinde olup bundan ekmek yiyenler var birde camiaya sürekli katkı verenler var. Oyuncu olur taraftar olur
yönetici olur iş adamı olur farketmez. hepsinin ayrı ayrı yerleri var. ama Sebanın ölene kadar barışmadığı birinin
Beşiktaş efsanesi diye tanımlanması olacak şey değil. Bu kadar net bir şekilde Seba dışladıysa Feyyazı bunun
sadece çekin arkasını yazdırmak olması bana çok garip geliyor. Kaldıki hadi oldu neden Seba hayattayken gidip el öpüp helallik
almadı. ne oldu ne geçti bilemiyorum ama bildiğim bir şey varsa Sebanın affetmediği birini Beşiktaş efsanesi yapmam.
Tarihde bu şekilde hatırlanacak kişide Beşiktaş efsanesi olamaz.

Çevrimiçi Necmi

başarılı futbolcuların kulübü şampiyon yapması olağandır. efsanelerin ise olağanüstü olması gerekir.

s.hamdi tüzün hoca videodaki son sözünde "gelecek beşiktaş'ındır buna adım gibi inanıyorum" dedi ve haklı çıktı. sonraki yıllarda yetiştirdiği maf ve diğerleri beşiktaşı başarıya taşıdı.

@Necmi  abi, yeri gelmişken sorayım. kayıt tarihinde daha 16 aylıkmışım sen en azından ortaokula gidiyormuşsun ve kulübe daha yakınsın. hamdi hoca nın söyleyemediği sorunlar tam olarak ne idi?






kulübe sizin kadar yakınım daha fazla değil.
75-76 sanırım ilk okuldaydım Mehmet üstünkaya dönemiydi
şimdi hafızamı zorluyorum hatırlamak için ama sanırım ekonomik olarak zor yıllardı
iflas etmişdi kulüp şu meşhur Beşiktaş için bir kibrit yak kampanyasının olduğu
yıldı sanırım. ilk okul sondaydım renkliler dalga geçiyordu sizler yd dönemini kabus olarak
nitelersiniz ama bilmediğiniz şey o yıllar Beşiktaşlı olmak çok zordu. YD dönemi neki
doğduğum yıl ve sonrası şampiyon olmuşuz ben kendimi bildiğim sürede 14 yıl Beşiktaş şampiyonluğu görmeden tuttum
takımı bu sürede iki defa batışın eşiğini gördüm tek bir türkiye kupası 14 yıl
Beşiktaşı tutmak başka bir şey o nedenle benim için şampiyonluk önemli kıstas değil
şampiyon olduğumuzda mutlu olurum ama bu beni daha fazla Beşiktaşlı yapmaz mesela geçen sene osmanlı maçında
şampiyonluğu ilan ettik maçta çok mutluydum staddan çıktık ve bitti bu şampiyonluk kutlamasına gitmedim
benim için bir şey ifade etmiyordu. TV den izledim. Benim için şampiyonluk bir şey ifade etmediği için
şampiyon yapanlarada farklı anlamlar yüklemem. Bunlar anlık hazlardır mutlu olursun geçer gider Beşiktaşlılık
baki kalır.

Çevrimdışı Librarius

ben feyyazı bir alt kefeye koyarım gençde değilim. işin efsane kısmına gelince ne olcay efsane nede feyyaz
efsane böyle olmaz. sadece sana emek vermiş iyi oyuncular daha ileriye koymanın anlamı yok
efsaneler bütün ömürleriyle katkı vererek efsane oluyor. feyyazın bizden gittikten sonra nasıl bir katkısı oldu.
ağzından bir kere Beşiktaş kelimesimi duyduk bırakın katkıyı. bunlara efsane demek baba hakkılara sebalara hakarettir.
maf kadrosunun bize başarılı bir dönem geçirtmek dışında bende hiç bir duygu yaşatmıyorlar paralarını alıp hakkınca işlerini yaptılar.
teşekkür ederiz emekleri için ama kulüpden ayrıldıktan sonra Beşiktaş için iyi bir şey söylemeye bile çekinen insanların
neresi efsane oluyor. renkliler bile bunlar kadar erinmiyor Beşiktaşı övmek için.

Abi eline saglik. Bastan sona katiliyorum. Hele hele Riza efendiye efsane denmesine deliriyorum. Bu sene "Besiktas hakemlerle yuruyor" algisini Riza baslatti; hem de hakli galibiyetimizden sonra yapti bunu. Bir hafta boyunca FB lobisinin kucaginda butun TV kanallarini dolasti bu hikayeyi okudu. Hatta yuzune vurdular, hocam faul dedigin pozsiyon faul degil dediler, ama Riza tonu daha da sertlestirerek bu sefer radyo kanallarina cikti.

Simdi de mactan 4 gun once "Hakem olmasaydi Besiktasi 3-0, 4-0 yenerdik" dedi. Yahu Besiktas'i bu sene kim bu skorlarla yenmis de senin cagdisi futbol takimin yenecek? Bu tur adamlari Besiktas efsanesi yapmaktan kacinalim.
Beşiktaş Senol Gunesle güzel...

Çevrimdışı ardiles

@Necmi
video başlığı uzun olunca tarih gözükmemiş, yıl 1980.

hiçbirimiz başarıya kupaya endeksli değiliz. aksini düşünen az sayıda insan varsa da kalabalığın arasında sesleri kaybolur gider.

"beşiktaş taraftarı mağlubiyete fazla üzülmez, galibiyete çok sevinmez" lucescunun sözü. sadece 2 yıl td lik yapmış lucescu bile asırlık geleneği hemen farketmiş. bizim bağlılığımız başarıya değil kulübün geleneklerine değerlerinedir.

sanırım efsane konusu (bence) yanlış yönlere gidince buralara geldik

[ Son Düzenleme: 19 Mart 2017, 04:20:51 ardiles ]

Çevrimdışı Kuntz

16 yaşındakiler olcay'ı yuhalar; şimdinin otuzları feyyaz'ı, rıza'yı beğenmez; artık 50 olan ağabeyleriniz de ( @Necmi ağabey üstüne alınma ) zamanında seba'ya demediğini bırakmamıştı.

nefret ya da sevgi zar atılarak karar verilecek şeyler değil, konu beşiktaş'sa gündeme göre taraf olamazsınız. öncelikle bu ortamda bizim efsanelerimize laf edecekseniz karşınıza bilgi dağarcığınızı merak eden insanların çıkma olasılığı yüksek. yere göğe sığdıramadığınız sergen'e de küfretmişti tribünler (hem futbolcuyken, hem yorumculuğunda). şu anda aile içindeyiz, konuşuyoruz; yarın, öbür gün ailenin büyükleri aramıza döndüğünde kendimizi mahcup hissettirecek ifadelerden kaçınalım. efsanelerimiz de bizim gibi, kusurları mevcut. onlardan yüksek beklentiler içinde olmanız da hakkınız; yine de bir kısmını çamura bulayıp diğerlerini putlaştırmak mantıksız. kendi döneminizdekileri daha çok sevebilirsiniz, sevgiyi derecelendirmenin sakıncası yok; ama yelpazeye nefret de eklerseniz konu dönüp dolaşıp toyluğunuza, bilgisizliğinize bağlanır.

kutlu olsun.

Beşiktaş'a emeği geçmiş, yıllarını vermiş ve bunu zor dönemlerde yapmış insanlardan nefret etme lüksümüz yok. Sevmeyebilir insanlar ama saygı duymak zorundalar. Rıza Çalımbay içinde aynı şey geçerli. Bana göre halen Atom Karınca'dır. Öyle demiş, böyle demiş, şöyle söylemiş geçecek herkes bunları. Ne yapmış? Bu adam Beşiktaş'ın en önemli dönemlerinin kaptanı ve işini de hep en iyi şekilde yapmış. Seba döneminin kaptanı. Öyle Süleyman Seba'nın bulunduğu yerde kaptan olmak kolay iş değil. Hak etmiyorsan vermezler sana o kaptanlığı. Neyse genç arkadaşlar kızıyorlar, bize aşırı motive oluyor falan diye. Ne yapacak yatacak mı? Beşiktaş'ta kaptanlık yapmış, Seba tedrisatından geçen adam. Beşiktaşlı olan adam çıkar kazanmak için varını yoğunu ortaya koyar. Buna sevinmemiz gerekir. Bundan mutlu olmamız gerekir.

Bazen kelimelerin gideceği yerleri seçmiyoruz, sonra zaman geçiyor anladığımızda işten işten geçtiğinde pişman oluyoruz. Kendimden örnek vereyim. Seba gitsin Ahmet dursun sloganları atıldığında ben de oradaydım. Katıldın mı dersen katılmadım. Ama şimdilerde düşündüğümde diyorum ki, ne diyorsunuz ulan siz diye niye tepki göstermedik, niye sustuk. Belki yaşımız küçüktü, bizden büyükler bağırıyordu falan da, sustuk işte. Biz sustuk başkaları bağırdı. Böylece o kara leke tarihe geçti. Her aklıma geldiğinde yada Seba adı her anıldığında kendimce kendi kendime utanırım, yüzüm kızarır.

Hani Vedat Okyar diyor ya; Ne yani üzerimde Beşiktaş forması varken yalan mı söyleyeyim. Üzerinde Beşiktaş forması varken bu kulübe emeği geçenlere de haksızlık etmemek gerek, hele ki küfür asla.

Çevrimdışı Egos

önemli olan düşüncelerin kayda geçmesi: metin-ali-feyyaz'a efsane değil diyen beşiktaşlıların bulunması beni sevindirdi, kimse karşı çıkmasa bu kadar kesin yargıda mutlaka hata vardır diye düşünmeye başlardım. yanlış anlaşılmasın, rıza çalımbay'ı ve burada henüz efsanelikten men edilmemiş diğer beşiktaşlı oyuncuları da aralarına katıyorum.

baba hakkı'yı dinleyerek büyüdüm, tribünlerden yuhalandığını da anlattılar, hakem gibi karar verdiğini de. çocuğum da feyyaz'ın süleyman seba'ya mektubunu okuyarak büyüyecek. ben isimlerinin besmele gibi birbirlerine ek yapıldığını, marşlara katıldığını, 10-0 kazandığımızı, namağlup şampiyon olduğumuzu anlatırım; siz de çekin ardını yazdırmıştı, televizyonda kötü demişti, maçtan sonra konuşmuştu dersiniz. tarihi el birliğiyle bir sonraki nesle aktarırız. arkadan gelenler gerçekleri duysun ki, efsanelerimizin bizden farklı olmadığını, hatalar yapabildiklerini öğrensinler.

iyi ki doğdun beşiktaş.

Çevrimdışı Özgür Yılmaz

bak yazdım anlamamışsın sence olmayacağı gibi bencede olmaz
Beşiktaş efsanelerini kişiler seçmez. ha tarihde benim için iz bırakmış sevdiğim oyuncuları benim için özel
yeri olanları söylüyorsan bir ayrım yapmıyorum Beşiktaşa katkı veren her oyuncuyu sevmişimdir. Hiç bir oyuncuyu
diğerinden ayırmam heleki bir takımın yarattığı başarıyı içinden üç oyuncuyu cımbızla çekip onlara yamamam.
benim Beşiktaşa bakış açım senin baktığın gibi değil mesela senin yaptığın gibi yapıp sürekli Beşiktaşı
övmem biz neden kendimizi övelim birileri bizi övsün değerli olan odur.
sen değerleri sınıflandırıyorsun peki daha önemlisi Beşiktaşı ilk şampiyon yapan takım önemli değilmi
100. yıl şampiyonluğumuzun değeri diğerlerinden fazla değil benim için diğer oyuncuların suçu ne Beşiktaşın
yüzüncü yılında futbolcusu olamamakmı. 100. yıl şampiyonluğu anlam olarak güzel ama bu onu diğerlerinden
daha değerli yapmaz ilk şampiyonluğu veren kadroya ayıp etmiş olursun hangisi daha değerli Beşiktaşın ilk
şampiyonluk kupasını müzeye koymakmı yoksa 100. yıl kupasımı şimdi ilk kupayı kazananların kim olduğunu
bulmak için araştırma yapmak zorundasın bunlar zamanla Beşiktaş tarihinde yerini alacak arşivlerde olacak
ama efsaneler başka bir şey onlar ölmez sürekli yaşar yaşatılır Bundan bin yıl sonra Beşiktaş hala varsa
şeref beyde baba hakkıda olacak. ama bırak şampiyon yapan kadroları şampiyonluklar hatırlanmayacak bile.

Kulüp efsaneleriyle efsane futbolcular arasındaki farkı vurguladım zaten. Kulüp efsaneleri elbetteki çok ayrı ve çok özel bir yere sahiptir. Anladığım kadarıyla sen sadece kulübe mâl olmuş olan kulüp efsanelerini efsane olarak kabul ediyor ve futbolcuları ise efsane kategorisinde kabul etmiyorsun. Bu da senin görüşün.

Beşiktaş hakkında yaptığım övgülerim gerçekler iyicene bilinsin ve duyulsun diye ve diğerleriyle Beşiktaş arasındaki fark daha açık ve net olarak belli olsun diyedir. Beşiktaş'ın değerlerini, armasını, sembolünü, Türkiye'nin en sevilen ve en sempatik kulübü olduğunu ve bunun yanı sıra ilklerini, rekorlarını, kupalarını, şampiyonluklarını, sportif başarılarını vurguluyorum ki bütün bunların toplamı yani Beşiktaş varlığının tümü Beşiktaş'ın Dünya'nın en iyi ve en değerli kulübü olmasını sağlıyor. Beşiktaşlılar olarak bizler bunları yazmazsak, söylemezsek, anlatmazsak Beşiktaş'ın Dünya'nın en iyi ve en değerli kulübü olduğunu başkaları nasıl bilsin ki?

Şampiyonlukların değeri meselesine gelince...

Türkiye Futbol Şampiyonası'nda olsun Millî Küme'de olsun Federasyon Kupası'nda olsun Süper Lig'de olsun tüm bu organizasyonlarda toplamda elde etmiş olduğumuz 19 Türkiye şampiyonluğumuzun hepsi de önemlidir ve değerlidir; fakat kanımca bazı şampiyonluklarımız diğerlerinden daha özeldir ve daha değerlidir.

Mesela futboldaki ilk Türkiye şampiyonluğumuz olan Türkiye Futbol Şampiyonası'nda kazandığımız 1934 yılı Türkiye şampiyonluğumuzu ayrı bir yere koyarım. Çünkü o şampiyonluğumuz Beşiktaş olarak futbolda elde ettiğimiz ilk ülke şampiyonluğumuzdur, ilk Türkiye şampiyonluğumuzdur.

Süper Lig'de 13 maç üst üste galip gelerek ligde üst üste galibiyet elde etme rekoru kırdığımız 1959-1960 sezonu Türkiye şampiyonluğumuz da özel bir yerdedir. Üzerinden 50 yılı aşkın süre geçmesine rağmen 13 maç üst üste galip gelme rekorumuz hâlâ başka bir takım tarafından kırılamadı da egale de edilemedi şükürler olsun.

14 yıl şampiyon olamadıktan sonra şampiyonluğa hasretimizin 15. yılında 1982 yılında elde ettiğimiz 1981-1982 sezonu şampiyonluğumuzu da ayrı bir yere koyarım.

1989 yılında 10-0 kazanarak Süper Lig'in gol rekorunu kırdığımız 1989-1990 şampiyonluğumuza da ayrı bir değer veririm.

Süper Lig'i yenilgisiz şampiyon olarak tamamlayarak hâlâ egale edilemeyen 1991-1992 sezonu namağlup şampiyonluğumuzun da nazarımda özel bir yeri vardır. Bu dönem Beşiktaşımız için çok özeldir; çünkü o dönemde 1990-1991, 1991-1992 ve 1992-1993 sezonlarında ligde toplamda 48 maç üst üste yenilmeyerek yine hâlâ kırılamamış olan en uzun süre yenilmezlik rekorumuzla Yenilmez Armada Beşiktaş olmuştuk.

1903 yılındaki kuruluşumuzdan 100 yıl sonra 2003 yılında 100. yılımızda elde ettiğimiz şampiyonluğumuza da ayrı bir değer veririm. 100. yıl şampiyonluğumuzda 2002-2003 sezonunda renklilerle oynadığımız toplam 4 derbi maçın 4'ünü de kazanarak Beşiktaş-Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinde Süper Lig'de 4 derbi maçın 4'ünü de kazanan ilk ve tek takım olmuştuk. Bildiğim kadarıyla bu rekorumuz hâlâ egale edilemedi. Ayrıca bir rekor daha kırdık ki o rekorumuz da o 4 derbi maçımızın 4'ünü de hiç gol yemeden kazanma rekorumuzdur. 100. yıl sezonumuzda renkliler bize lig derbilerimizde 1 tek gol bile atamadan içerde dışarıda yenildiler; diğer açıdan söylersek 100. yıl sezonumuzda renklileri içeride dışarıda 1 tek gol yemeden yendik Allah'a şükürler olsun. 100. yıl sezonunda elde ettiğimiz diğer bir rekorumuz da puan rekorumuz oldu. 2002-2003 sezonunda 100. yıl sezonumuzda elde ettiğimiz 85 puanla 34 haftalı lig dönemlerinin puan rekorunu kırdık ve elde etmiş olduğumuz 85 puanlık rekorumuz hâlâ hem kırılamadı hem de egale de edilemedi.

Geçen sezon elde ettiğimiz 2015-2016 sezonu şampiyonluğumuza da ayrı bir değer veriyorum. Çünkü 2015-2016 sezonunda iç saha maçlarımızı son 3 iç saha maçımız hariç kendi stadyumumuzda oynamadık ve 2015-2016 sezonunda elde ettiğimiz şampiyonlukla bildiğim kadarıyla Süper Lig'de stadsız şampiyon olan ilk takım olarak bir ilke daha imza attık.

Bunlar benim kişisel değerlendirmelerim. Elbetteki farklı değerlendirmelerde bulunanlar da olabilir. Herkesin aynı görüşte olması mümkün değil. Ama dediğim gibi futbolda elde etmiş olduğumuz 19 Türkiye şampiyonluğumuzun 19'u da bizim için önemli ve değerlidir.

Beşiktaşımızın bazı ilklerini, başarılarını, şampiyonluklarını anlatıyorum da görüyoruz ki orda rekor burda rekor şurda rekor ve kupalarla, şampiyonluklarla dolu bir tarihimiz var.

İşte bunların da sayesinde ve katkısı sonucunda Dünya'nın en iyi ve en değerli kulübü oluyoruz.

Beşiktaş; Bereket Jimnastik Kulübü ismiyle kurularak kökü bereketli bir kulüp olmasıyla, ekserisi saraya mensup ailelerin çocukları tarafından kurulması ve daha sonra da futbol takımının halkın takımı olarak bilinip tanınmasıyla halkın takımı Beşiktaş olmasıyla ve böylelikle hem saraylı olmayı hem de halktan olmayı kendi bünyesinde birleştirmiş olmasıyla, kuruluşundan bugüne kadar sahip olduğu değerleri olan; dürüstlüğü, efendiliği, mütevaziliği, centilmenliği, sportmenliği, rakiplerine saygısı ve hürmeti ve vefası ve diğer değerleriyle, aşkıyla, sevdasıyla ve eşsiz ruhuyla, değerlerini Şeref Bey, Baba Hakkı, Süleyman Seba gibi efsaneleriyle yaşatıp herkese örnek olmasıyla, armasının ortasında, kalbinde Türk bayrağı bulundurup armasının içindeki Türk bayrağının şeklini armasının dışının şekliyle aynı şekilde yaparak sporda kulüpler bazında Türkiye demek olmasıyla, armasındaki ay-yıldızın tüm yıldızlara bedel olmasıyla, muhteşem sembolü kartalla, dünya sporundaki en güçlü ve en üstün spor anlayışı olan rakibine centilmenlik ölçüleri içinde kara kartallar gibi durmaksızın saldırmak anlayışına sahip olmasıyla, spordaki temel ilkelerinden birinin şerefinle oyna hakkınla kazan ilkesi olmasıyla, dünyanın en güzel şehri olan İstanbul'da ve dünyanın en güzel yeri olan İstanbul Boğaziçi'nin yanıbaşında kurulu bulunmasıyla, stadyumu olan Şeref Bey Stadyumu'nun dünyanın en güzel yeri olan İstanbul Boğazı'nın yanıbaşında bulunmasıyla, kolonlarıyla Kolezyumu ve elips şeklindeki yapısıyla uzay gemisini andıran muhteşem stadyumuyla, hem kulübün genelinin hem de amiral gemisi olan futbol takımının ilkleri, rekorları ve başarılarıyla, kolej takımı Beşiktaş olarak nam salmasıyla, Yenilmez Armada Beşiktaş ünvanını almasıyla, 100. yılında şampiyon olmasıyla, şerefli olmayan şampiyonluklardansa şerefli 2.likleri tercih etmesiyle, defalarca ve defalarca çok büyük haksızlıklara uğramış ve şampiyonlukları çalınmış olmasına rağmen efendiliğinden hiç ödün vermeyip 'Biz bu kulübe haram kupa sokmayız!' anlayışına sahip olmasıyla, desibel rekorları kıran ateşli taraftarlarıyla, taraftarlarının 'Bir gün herkes Beşiktaşlı olmasın, bırakın o ayrıcalık bizde kalsın' anlayışına sahip olmasıyla, söz ve müzikalite olarak yüksek kaliteli marşlara, şarkılara ve türkülere sahip olmasıyla, müzesinin kupalarla dolu olmasıyla, sempatik ve sevimli olması ve Türkiye'nin en sempatik ve en sevilen kulübü olmasıyla, eskilerin tabiriyle cihanşümul, yenilerin tabiriyle evrensel bir kulüp olmasıyla ve diğer üstün özellikleriyle Dünya'nın en iyi ve en değerli kulübüdür.

Viva Beşiktaş!
Yaşasın Beşiktaş!

Bir sevdadır Beşiktaş...
Bir sevdadır Beşiktaşk...
[ Son Düzenleme: 19 Mart 2017, 16:42:10 Özgür Yılmaz ]
Şeref'inle oyna Hakkı'nla kazan.

Çevrimdışı ardiles

önemli olan düşüncelerin kayda geçmesi: metin-ali-feyyaz'a efsane değil diyen lıların bulunması beni sevindirdi, kimse karşı çıkmasa bu kadar kesin yargıda mutlaka hata vardır diye düşünmeye başlardım. yanlış anlaşılmasın, rıza çalımbay'ı ve burada henüz efsanelikten men edilmemiş diğer lı oyuncuları da aralarına katıyorum.

baba hakkı'yı dinleyerek büyüdüm, tribünlerden yuhalandığını da anlattılar, hakem gibi karar verdiğini de. çocuğum da feyyaz'ın süleyman seba'ya mektubunu okuyarak büyüyecek. ben isimlerinin besmele gibi birbirlerine ek yapıldığını, marşlara katıldığını, 10-0 kazandığımızı, namağlup şampiyon olduğumuzu anlatırım; siz de çekin ardını yazdırmıştı, televizyonda kötü demişti, maçtan sonra konuşmuştu dersiniz. tarihi el birliğiyle bir sonraki nesle aktarırız. arkadan gelenler gerçekleri duysun ki, efsanelerimizin bizden farklı olmadığını, hatalar yapabildiklerini öğrensinler.

iyi ki doğdun .

tek derdimiz bu olsun  :ok:

maf bir yana bana göre sen daha büyük efsanesin. beşiktaş taraftarısın...

feyyaz özelinde konuşursak hata anlık yapılır 1 yıl sürmez ve süreç sonunda alınan karar hata olmaz.

Çevrimiçi Necmi


Çevrimiçi Necmi

Beşiktaş'a emeği geçmiş, yıllarını vermiş ve bunu zor dönemlerde yapmış insanlardan nefret etme lüksümüz yok. Sevmeyebilir insanlar ama saygı duymak zorundalar. Rıza Çalımbay içinde aynı şey geçerli. Bana göre halen Atom Karınca'dır. Öyle demiş, böyle demiş, şöyle söylemiş geçecek herkes bunları. Ne yapmış? Bu adam Beşiktaş'ın en önemli dönemlerinin kaptanı ve işini de hep en iyi şekilde yapmış. Seba döneminin kaptanı. Öyle Süleyman Seba'nın bulunduğu yerde kaptan olmak kolay iş değil. Hak etmiyorsan vermezler sana o kaptanlığı. Neyse genç arkadaşlar kızıyorlar, bize aşırı motive oluyor falan diye. Ne yapacak yatacak mı? Beşiktaş'ta kaptanlık yapmış, Seba tedrisatından geçen adam. Beşiktaşlı olan adam çıkar kazanmak için varını yoğunu ortaya koyar. Buna sevinmemiz gerekir. Bundan mutlu olmamız gerekir.

Bazen kelimelerin gideceği yerleri seçmiyoruz, sonra zaman geçiyor anladığımızda işten işten geçtiğinde pişman oluyoruz. Kendimden örnek vereyim. Seba gitsin Ahmet dursun sloganları atıldığında ben de oradaydım. Katıldın mı dersen katılmadım. Ama şimdilerde düşündüğümde diyorum ki, ne diyorsunuz ulan siz diye niye tepki göstermedik, niye sustuk. Belki yaşımız küçüktü, bizden büyükler bağırıyordu falan da, sustuk işte. Biz sustuk başkaları bağırdı. Böylece o kara leke tarihe geçti. Her aklıma geldiğinde yada Seba adı her anıldığında kendimce kendi kendime utanırım, yüzüm kızarır.

Hani Vedat Okyar diyor ya; Ne yani üzerimde Beşiktaş forması varken yalan mı söyleyeyim. Üzerinde Beşiktaş forması varken bu kulübe emeği geçenlere de haksızlık etmemek gerek, hele ki küfür asla.
iyide kimseden nefret ettiğimiz falan yok konumuz bu değilki birini sevmek saygı duymak
farklı bir şey onu efsane yapmak çok farklı bir şey.
Ben şimdi liste yapsam Sebanın hadi canım denecek bir sürü afedilmeyecek hatasını söylerim
ama bu onun değerini düşürmez.
sorun rızanın maçlara asılması değilki zaten aksi bir durumu kim kabul eder olayı çarpıtmışsın
burda bizim derdimiz maç değil maçtan sonrası sürekli Beşiktaşın hakemlerle kazandı diye imada bulunması
bunu herhangi bir kişi söylediğinde önemi olmaz ama Rıza söylediğinde önemlidir algı yaratır
Beşiktaş içindeki konumunu bilmeyen bir insanı ben Beşiktaş içinde konumlamam. Beşiktaş için elbette çok şey
verdi ama Beşiktaşda onun için çok şey verdi şu anda hala futboldan ekmek yiyorsa bunu Beşiktaşa borçlu
bu karşılıklı menfaat ilişkisidir. kimseyi kahraman yapmaz. Bak maçtan bahsetmiyorum maç sonu röportajındanda bahsetmiyorum
bunları elbette sıcağı sıcağına der hoşgörürüm adam bir hafta tv tv dolaşıp Beşiktaşın hakemle kazandığını
anlatıyor bunu bir kere yapmadı her maçdan sonra yaptı. yapabilirmi elbette yapar hakkı rakip takımın hocası
olarak haksızlığa uğradığını düşünüyorsa konuşur ama benim gözümdeki yeride o olur Şenol hocanın konuşmasını
ne çabuk unuttunuz sordular Rıza böyle diyor diye ne dedi onun her zamanki hali konuşmaya değmez gibi bir şeyler söyledi
Böyle Beşiktaş efsanesi falan olmaz. Birde metin olsun ali olsun tv yorumculuğu yapıyorlar demekki hiç izlemediniz
çünkü bir kere bile izleyen bir daha böyle efsane falan konuşmazsınız. tamam Beşiktaşa döneminde başarılar kazandırmış bir ekibin parçası oldular
geçmişde olan bir çokları gibi ama pardonda onlara efsane deyipde baba hakkılarla şeref beylerle sebalarla aynı kefeye koymam
feyyazıda bunlarla bile aynı kefeye koymam. Bugün yaptıkları beni üzüyorsa bu onlara verdiğim değer yüzünden

Çevrimiçi Necmi

Kulüp efsaneleriyle efsane futbolcular arasındaki farkı vurguladım zaten. Kulüp efsaneleri elbetteki çok ayrı ve çok özel bir yere sahiptir. Anladığım kadarıyla sen sadece kulübe mâl olmuş olan kulüp efsanelerini efsane olarak kabul ediyor ve futbolcuları ise efsane kategorisinde kabul etmiyorsun. Bu da senin görüşün.

Beşiktaş hakkında yaptığım övgülerim gerçekler iyicene bilinsin ve duyulsun diye ve diğerleriyle Beşiktaş arasındaki fark daha açık ve net olarak belli olsun diyedir. Beşiktaş'ın değerlerini, armasını, sembolünü, Türkiye'nin en sevilen ve en sempatik kulübü olduğunu ve bunun yanı sıra ilklerini, rekorlarını, kupalarını, şampiyonluklarını, sportif başarılarını vurguluyorum ki bütün bunların toplamı yani Beşiktaş varlığının tümü Beşiktaş'ın Dünya'nın en iyi ve en değerli kulübü olmasını sağlıyor. Beşiktaşlılar olarak bizler bunları yazmazsak, söylemezsek, anlatmazsak Beşiktaş'ın Dünya'nın en iyi ve en değerli kulübü olduğunu başkaları nasıl bilsin ki?

Şampiyonlukların değeri meselesine gelince...

Türkiye Futbol Şampiyonası'nda olsun Millî Küme'de olsun Federasyon Kupası'nda olsun Süper Lig'de olsun tüm bu organizasyonlarda toplamda elde etmiş olduğumuz 19 Türkiye şampiyonluğumuzun hepsi de önemlidir ve değerlidir; fakat kanımca bazı şampiyonluklarımız diğerlerinden daha özeldir ve daha değerlidir.

Mesela futboldaki ilk Türkiye şampiyonluğumuz olan Türkiye Futbol Şampiyonası'nda kazandığımız 1934 yılı Türkiye şampiyonluğumuzu ayrı bir yere koyarım. Çünkü o şampiyonluğumuz Beşiktaş olarak elde ettiğimiz ilk ülke şampiyonluğumuzdur.

Süper Lig'de 13 maç üst üste galip gelerek ligde üst üste galibiyet elde etme rekoru kırdığımız 1959-1960 sezonu Türkiye şampiyonluğumuz da özel bir yerdedir. Üzerinden 50 yılı aşkın süre geçmesine rağmen 13 maç üst üste galip gelme rekorumuz hâlâ başka bir takım tarafından kırılamadı da egale de edilemedi şükürler olsun.

14 yıl şampiyon olamadıktan sonra şampiyonluğa hasretimizin 15. yılında 1982 yılında elde ettiğimiz 1981-1982 sezonu şampiyonluğumuzu da ayrı bir yere koyarım.

1989 yılında 10-0 kazanarak Süper Lig'in gol rekorunu kırdığımız 1989-1990 şampiyonluğumuza da ayrı bir değer veririm.

Süper Lig'i yenilgisiz şampiyon olarak tamamlayarak hâlâ egale edilemeyen 1991-1992 sezonu namağlup şampiyonluğumuzun da nazarımda özel bir yeri vardır. Bu dönem Beşiktaşımız için çok özeldir; çünkü o dönemde 1990-1991, 1991-1992 ve 1992-1993 sezonlarında ligde toplamda 48 maç üst üste yenilmeyerek yine hâlâ kırılamamış olan en uzun süre yenilmezlik rekorumuzla Yenilmez Armada Beşiktaş olmuştuk.

1903 yılındaki kuruluşumuzdan 100 yıl sonra 2003 yılında 100. yılımızda elde ettiğimiz şampiyonluğumuza da ayrı bir değer veririm. 100. yıl şampiyonluğumuzda 2002-2003 sezonunda renklilerle oynadığımız toplam 4 derbi maçın 4'ünü de kazanarak Beşiktaş-Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinde Süper Lig'de 4 derbi maçın 4'ünü de kazanan ilk ve tek takım olmuştuk. Bildiğim kadarıyla bu rekorumuz hâlâ egale edilemedi. Ayrıca bir rekor daha kırdık ki o rekorumuz da o 4 derbi maçımızın 4'ünü de hiç gol yemeden kazanma rekorumuzdur. 100. yıl sezonumuzda renkliler bize lig derbilerimizde 1 tek gol bile atamadan içerde dışarıda yenildiler; diğer açıdan söylersek 100. yıl sezonumuzda renklileri içeride dışarıda 1 tek gol yemeden yendik Allah'a şükürler olsun. 100. yıl sezonunda elde ettiğimiz diğer bir rekorumuz da puan rekorumuz oldu. 2002-2003 sezonunda 100. yıl sezonumuzda elde ettiğimiz 85 puanla 34 haftalı lig dönemlerinin puan rekorunu kırdık ve elde etmiş olduğumuz 85 puanlık rekorumuz hâlâ hem kırılamadı hem de egale de edilemedi.

Geçen sezon elde ettiğimiz 2015-2016 sezonu şampiyonluğumuza da ayrı bir değer veriyorum. Çünkü 2015-2016 sezonunda iç saha maçlarımızı son 3 iç saha maçımız hariç kendi stadyumumuzda oynamadık ve 2015-2016 sezonunda elde ettiğimiz şampiyonlukla bildiğim kadarıyla Süper Lig'de stadsız şampiyon olan ilk takım olarak bir ilke daha imza attık.

Bunlar benim kişisel değerlendirmelerim. Elbetteki farklı değerlendirmelerde bulunanlar da olabilir. Herkesin aynı görüşte olması mümkün değil. Ama dediğim gibi futbolda elde etmiş olduğumuz 19 Türkiye şampiyonluğumuzun 19'u da bizim için önemli ve değerlidir.

Beşiktaşımızın bazı ilklerini, başarılarını, şampiyonluklarını anlatıyorum da görüyoruz ki orda rekor burda rekor şurda rekor ve kupalarla, şampiyonluklarla dolu bir tarihimiz var.

İşte bunların da sayesinde ve katkısı sonucunda Dünya'nın en iyi ve en değerli kulübü oluyoruz.

Beşiktaş; kuruluşundan bugüne sahip olduğu değerleri olan; dürüstlüğü, efendiliği, mütevaziliği, centilmenliği, sportmenliği, rakiplerine saygısı ve hürmeti ve vefası ve diğer değerleriyle, aşkıyla, sevdasıyla ve eşsiz ruhuyla, değerlerini Şeref Bey, Baba Hakkı, Süleyman Seba gibi efsaneleriyle yaşatıp herkese örnek olmasıyla, armasının ortasında, kalbinde Türk bayrağı bulundurup armasının içindeki Türk bayrağının şeklini armanın dışının şekliyle aynı yaparak sporda kulüpler bazında Türkiye demek olmasıyla, muhteşem sembolü kartalla, dünya sporundaki en güçlü ve en üstün spor anlayışı olan rakibine centilmenlik ölçüleri içinde kara kartallar gibi durmaksızın saldırmak anlayışına sahip olmasıyla, spordaki temel ilkelerinden birinin şerefinle oyna hakkınla kazan ilkesi olmasıyla, dünyanın en güzel yeri olan İstanbul'da ve Boğaziçi'nde kurulu bulunmasıyla, stadyumu olan Şeref Bey Stadyumu'nun dünyanın en güzel yeri olan İstanbul Boğazı'nın yanıbaşında bulunmasıyla, hem kulübün genelinin hem de amiral gemisi olan futbol takımının ilkleri, rekorları ve başarılarıyla, desibel rekorları kıran ateşli taraftarlarıyla, kupalarla dolu müzesiyle, sempatik ve sevimli olması ve Türkiye'nin en sempatik ve en sevilen kulübü olmasıyla, eskilerin tabiriyle cihanşümul, yenilerin tabiriyle evrensel bir kulüp olmasıyla ve diğer üstün özellikleriyle Dünya'nın en iyi ve en değerli kulübüdür.

Viva Beşiktaş!
Yaşasın Beşiktaş!

Bir sevdadır Beşiktaş...
Bir sevdadır Beşiktaşk...
kulüp efsaneleri ve efsane futbolcular ayrımını anlamadım :alala:
efsane iş adamı efsane yönetici efsane taraftar efsane futbolcu diye bir ayrımmı var.
Metin Oktayda efsanedir. yani efsane olan oyuncu herkes için efsanedir.
ama senin rızan kimse için efsane falan değildir. Değerini sadece Beşiktaşlı bilir.
bir fenerlinin umrunda olmaz Metin Oktay fenerlininde Beşiktaşlınında umrundadır.
bir şeyi anlatmak için yazıyorsun yazıyorsun sonra dönüp benim söylediğimi söylüyorsun
ben hiç bir şampiyonluk bir diğerinden daha az veya daha fazla değerli değildir diyorum hepsi anlam olarak
eşit değerde sen kalkıp tek tek anlatıyorsun her şampiyonluğa farklı bir değer koyuyorsun
sonrada yukarda kalın punto yaptığım şeyi söylüyorsun :alala:

Çevrimiçi Necmi

Abi eline saglik. Bastan sona katiliyorum. Hele hele Riza efendiye efsane denmesine deliriyorum. Bu sene "Besiktas hakemlerle yuruyor" algisini Riza baslatti; hem de hakli galibiyetimizden sonra yapti bunu. Bir hafta boyunca FB lobisinin kucaginda butun TV kanallarini dolasti bu hikayeyi okudu. Hatta yuzune vurdular, hocam faul dedigin pozsiyon faul degil dediler, ama Riza tonu daha da sertlestirerek bu sefer radyo kanallarina cikti.

Simdi de mactan 4 gun once "Hakem olmasaydi Besiktasi 3-0, 4-0 yenerdik" dedi. Yahu Besiktas'i bu sene kim bu skorlarla yenmis de senin cagdisi futbol takimin yenecek? Bu tur adamlari Besiktas efsanesi yapmaktan kacinalim.
bunu ne zaman söyledi kaçırdım :alala:


Etiketler: