Günaydın arkadaşlar,
Birkaç haftadır foruma düzenli girmiyorum, girsem de üstün körü birkaç şey karalayıp, genelde son bir iki gönderiyi okuyup çıkıyorum. Gökhan İnler ve Atınç transferlerine istinaden birkaç kelam etmek istiyorum.
- Kimse kimseyi kandırmasın, tamamen menajerlerin kontrolünde transferlerimiz. Neredeyse 2 yıldır dönüp dolaşıp İnler'e çökmemiz, Atınç'ı gönderip tekrar geri almamız, Samir Nasri gibi olma ihtimali düşük bir adam yoğun mesai harcamamız, bunların olmaması halinde alternatifimizin olmaması, olan alternatifin (Gökhan İnler) artık takımımızda olması...
- Adriano ve kısmen Gökhan Gönül dışında akıl süzgecinden geçip doğrudan ihtiyacımıza yönelik bir transferimiz yok.
- Yapılanları küçümsemiyorum, yanlış anlaşılmasın. Yüksek fiyatlara oyuncu satıp, günü kurtarmak adına da olsa iyi (ama asıl ihtiyacımız olmayan) trasnferler yapmaz az buz mesele değil. Türkiye'de daha önce benim görmediğim işler, kulüp yavaş yavaş bir imaja oturuyor. Fakat bu iş artık bizim rutinimiz halini aldı. Bu şekilde kalıcı başarı sağlayamayız.
- FFP kıskacının tabii ki farkındayım. Tepkim, menajerlerin ve simsarların bu derece kucağında olmamız. Türkiye'de işler bu şekilde yürümüyor evet, lakin 3-4 yıldır aktif scout departmanımız olup da dönüp dolaşıp trasnferin son günü İnler'i almamızın gerçekten mantıklı bir açıklamasını bulamıyorum. Koca dünyada, İnler dışında Atiba'nın bir tane alternatifi yok mudur? Ki DMC pozisyonu, Atiba'nın oynadığı şekli ile dünyada en çok oyuncunun yetiştiği pozisyon.
Herkes gibi ben de takımımı sonuna kadar destekleyeceğim, bundan şüphem yok. Eleştirim şu; transferlerin görece başarısına rağmen Yönetim ve takım, hayal ettiğimiz yerlerin çok uzağında. Sanırım artık biraz ayaklarımızın yere basması gerekiyor. Yönetimimiz, 3 büyük takım arasındaki en maharetli yönetim. bundan şüphemiz yok. Ama gerçeklere daha fazla gözlerimizi kapatmamaız gerekiyor. Takım bu yılda %70 oranında şampiyon olacak. Seneye de aynı meseleleri yaşamaya kendimizi hazırlamak da fayda var.