Bendeki hayal kırıklığı şu oldu, zannediyordum ki herşey planlı, programlı sistemli yürüyor. Belli bir strateji ve rota doğrultusunda adımlar atılıyor.
Uzun süreli sürekli başarı bu şekilde yakalanır. Hocadan, başkandan, transfer komitesinden bağımsız sürdürülebilir başarıda belli bir seviye yakalanır.
Beliktaşın içinde bulunduğu borç batağından da ancak böyle çıkılır.
Fakat şampiyonluk kutlamasından, Torunoğulları olayının yönetilmesine, Teknik direktörle (klüpteki 1 numaralı maaşlı personelle) kurulmuş başarısız iletişim biçiminden, transfer stratejisine gördüm ki plan program strateji falan yok herşey başkana bağlı. Başkanın moyivasyonu, ruh hali , kararları iyiyse herşey şahane.
Kötüyse patlıyoruz.
Bu metodla ne olacağını söyleyeyim, işler kötü gittikçe başkan sertleşecek, işler iyi gittikçe havaya girecek.
Ben buradan uzun süreli başarılar beklemiyorum.
Çünkü bir organizasyonu hele böylesi büyük bir organizasyonu 1 kişiye bağlarsanız o org. patlar.
Hayırlısı olsun
SM-G900F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi