öyle bi yerden girdin ki konuya abi, fikrim tükendi. Ancak o tolerans için bırakılacak paylar acaba mukavemet konusuna helal getirebilir miydi diye düşünebildim sadece. Neticede çatı ağır, rüzgar var falan. Belki ondan bu kadar sabit olabilir. Ancak o kadar travmatik bir durum yok galiba.
Dediğim gibi sadece fotoğraflar üzerinden fikir yürütüyordum, ancak senin ve Necmi'nin de aynı konuya "kafa patlatmış" olmanız sıkıntıyı önceden sezmiş olacağınız anlamına geliyor:) Travmatik durum bizim için (biz=kulüp) yok, ama yüklenici firma için var...Zira onlar aynı işi iki kez yapmış olacaklar... Benim eleştirim de eleştiri diyip haksızlık etmeyeyim, düşünmediklerini düşünüp tartışmaya açtığım şey, yüklenici firmanın profesyonellerinin bunu öngörememiş olması... Bizim için Belki teslimatta zaman kaybına yol açar ama o da kolaylıkla göğüslenebilecek bir zamandır, sanırım. Statik konusunda bir sıkıntı olacağını sanmıyorum, zira mevcut durumda da parçalar birbirine somun civata ile monte ediliyor ve görebildiğim kadarı ile bağlantı sonrası kaynaklanmıyor da.. ki bu da son derece normaldir.
o konuya bende çok kafa patlattım. ilk kabada konulan aparatlarda bu kadar hassas nasıl olacaklar diye çok düşündüm. Hep bir esneme payı vardır diye fikir yürüttüm.
ama yokmuş
dediğin gibi bir aparatla esneme sağlamalarına belki statik izin vermiyordur. sonuçta orda yelken gibi bir çatı var stabil değil sürekli haraket halinde olacak ve bunun haraketini kontrol eden bir sistem yapılması gerekiyor. O nedenle farklı bir nedenden esnekleştirilmiş bir parça belkide olmuyordur. zaten bir hata varsa bunun aparatdanmı kaynaklandığı yoksa üretim hatasımı olduğu tartışılır. bence son sökülen parça üretim hatası. Kapalıda da aynı yapıldı hatırlarsanız orda iş bir aydan fazla yapılmadan beklendi ilk inşaat demirlerini yukarı çıkardılar sonra böyle olmadı durdular aparatları beklediler sonra aparatlar geldi onları sabitleyip betonu döktüler diye hatırlıyorum. Hatta burda neden bu kadar yavaşlar diye bir sürü tartışma olmuştu.
Selam Necmi,
Kirişlerin Kolonlara bağlantısı zaten somun cıvata ile yapılıyor. Ben tasarlasaydım şirketimi bu olası uyuşmama hatalarından dolayı zarara uğratmak yerine kirişlere kaynaklanmış olan Kolon bağlantı noktalarını kirişler üzerinde 10-15cm toleransı kaldıracak, kesme kanal içinde hareket edebilip yine somun cıvata ile sabitlenecek bir düzenek geliştirirdim. Bu son derece basit bir detay aslında... Büyük çelik konstrüksiyonları üretim yerinde birbirine monte ederek deneme şansı olamaz çünkü... Bu kirişler de montaj yapılacak yerde üretilemeyeceğine göre, bana göre, sanki atlanmış bir detay gibi duruyor. Eğer kolon montajları yapıldıktan sonra ölçü alarak üretime başlayacak olmuş olsalar zamanında teslim etmelerinin pek mümkün olabileceğini sanmıyorum. Bu nedenle kağıt üzerinden yapılan hesaplamalarla üretime başlanmış olmalı... Bu durumda da bu tolerans dikkate alınmadığında, yanlış üretilen kirişin, geri götürülmesi parçaların sökülüp doğru olarak üretilip getirilmesi yüklenici şirket için hesapta olmayan giderler, diye düşünüyorum. Başka yerde üretilip montaj alanında uyuşmayan başka sorunlu şeyler de vardı sanırım, mesela precastlar.. Oturacağı testereler düzgün olmadığında düzeltilmesi gerekiordu, ki sanırım böyle çok durum yaşandı.. Ama o malzemenin doğası gereği yerinde düzeltilebiliyordu, kiriş ve kolonların böyle bir ihtimali yok...