basının yarattığı algı üzerine konuşulmuş. ben de cem dizdar ile ilgili bir iki gün önceki programındaki yorumları üzerine bir şeyler söylemek istiyorum. öncelikle fikret orman'a muhalif olduğumu, başarısız bulduğumu söyleyeyim.
beşiktaşlı olan, yani en azından beşiktaşlı olduğunu söyleyen cem dizdar, van persie transferini öve öve bitiremedi. taraftarı tribüne çekeceği, formasının satılacağı gibi 3-5 klişe güzelleme yaptı.
ardından konu beşiktaş'a ve mario gomez transferine geldi. cem dizdar bu sefer, mario gomez büyük bir oyuncu ama 30 yaşında adamı almanın ne gibi bir mantığı var scout ekibi bula bula quaresma ile gomez'imi bulmuş (haksız değil) şeklinde yorumlar yaptı.
arkasından fenerbahçe'nin orta sahaya aldığı oyuncunun, tanınmamasına rağmen ne kadar iyi olduğunu fenerbahçe scoutlarının ne kadar başarılı işler yaptığını anlattı. sonra da fenerbahçe transferlerini sportif direktörüyle yapıyor, beşiktaş ise başkanıyla dedi.
şimdi cem dizdar'ın fenerbahçe güzellemelerini bir kenara koyarsak beşiktaş ile ilgili eleştirilerinin pek de haksız olduğunu söyleyemeyiz. ama aynı cem dizdar, beşiktaş'ta önder özen varken, beşiktaş transferlerini sportif direktörüyle, fenerbahçe ise başkanıyla yapıyor diyebildi mi?
beşiktaş, oğuzhan'ı, olcay'ı, sosa'yı ve daha birçok oyuncuyu neredeyse bedavaya transer ederken, fenerbahçe'nin bir tek emenike'ye 13 milyon bonservis vermesine tek bir laf edebildi mi?
süper fenerbahçe scoutları bula bula 32 yaşındaki van persie'yi mi buldular diyebildi mi?
fenerbahçe başkanı kendi taraftarına küfrediyor diyebildi mi?
sürekli tekrar ediyor. "biz doğruları söylediğimiz için eleştiriliyoruz." evet söylediklerinin çoğu doğru şeyler. ama yalan söylemek zorunda kalacağı konular hakkında yorum yapmama kurnazlığını kimse görmüyor zannediyor.
bu yazdıklarım medyadaki güç dengelerinin ne kadar bozuk olduğunun göstergesidir. cem dizdar sadece bir örnektir.
onun için biz messi'yi getirelim, rvp hava toplarında messi'den daha etkli derler.