tüm hazırlık maçları gösteriyor ki takımın ölümüne orta saha ihtiyacı var. kaleci, ikinci stoper ve yedek forvet trasnferleri de gerekiyor olablir fakat devre arası ya da sezon sonu yapılsa da kabul edilebilir hareket olur. fakat orta saha transferi takım için acil kan ihtiyacı noktasında. orası yama ile geçiştirilemeyecek gibi. necipten umudum yok ama serdar belki yedekleyebilir o bölgeyi ikinci oyuncu olarak diyordum ama ancak 3. yedek olarak kaldırabilir o tarafı. sosa'nın yardımı ile atiba-oğuzhan idare eder gibi ama devre arasını çıkaramaz her ikisi de. işin bir de töre-kue kısmı var. her ne kadar töre bekine yardım etse de bu orta saha yokluğunda takım bu iki oyuncuyu aynı anda zor kaldırır. töre bile geçen sene dönem dönem takıma yük olurken kue de katıldıgında takıma mümkün değil ortasahalar maçı tamamlayamaz. oraya çok diri ve tempo yapabilecek futbol aklı gelişmiş biri şart.
en kötü devre arasına kadar stoperler idare eder. gomez, cenk ve kalırsa ömer ön tarfı götürür bi şekilde. cenk ve tolga'dan bir ya da ikisini yollayabilirsek ise kaleci transferi ikinci öncelik olmalı. maaşlar geçen seneye göre çok ciddi arttı, stat gecikmesi kesinleşti takımın ekonomik durumu ne hale geldi son durumda bilmiyorum ama gelecek sene ffp ile ilgili sıkıntı yaşamaktansa sezonu idare etmek daha iyidir. bi şekilde eldeki oyuncuları gönderip maaş yükünü azaltmamız da lazım. bunun için takas yapabileceğimiz transferler önemli.
orta saha şu sebeple de gerekli eli yüzü düzgün bi defans grubu yakaladık gibi ortasaha problemleri nedeni ile eldeki oyuncuların heba olmasını istemem. boş bir ortasahaya ve takım oyunundan bihaber kanatlarla oynarsanız dünyanın en iyi defan oyuncularını da getirseniz o defans başarılı olamaz. hele ki şenol hoca gibi hattı önde kurmayı seven bir hocanız varsa sonucu şimdiden söyleyeyim bugün beğendiğimiz tüm defansı seneye yine değiştirmek ihtiyacı doğar futbolcuların kim oldugundan bağımsız olarak. ortasaha bu sebeple de elzem şu an. belki de seneye yapacagımız trasferleri şekillendirecek bu orta saha transferi.
ismail, pektemek, cenk gönen'in misyonu dolmuştur. bu saatten sonra ne takıma faydaları olur ne de bu takımla kendilerine faydaları olur. mekan değişikliği onlar için de şart artık. bu arada üçünü de severim, dışarıdan hepsi düzgün görünüyor, ellerinden geleni yapan oyuncular ve takıma herhangi terbiyesizlikleri olmamış çocuklar fakat artık zorlamanın anlamı yok. necip de bu oyuncularla aynı sınıfta ama bu yoklukta bir sezon daha tutulmalı iyi bir teklif olmadıgı sürece.(takas da kullanılabilir) istenilen trasferde kullanılmak üzere ömer de gönderilebilir, yerine uygun maliyetli yedek forvet alınmak kaydıyla.
bunun dışında sezer ile süzeni konuşmaya bile gerek yok. bu zamana kadar kaldıklarına göre maaşların bi kısmını biz ödeyeceğiz sanırım yazık olur.
oyuna gelirsek henüz bu maçlardan bişey anlaşılmaz takımın ne oynamak istedigini bile göremiyoruz henüz. az çok hocanın neyi istediğini biliyoruz ama tahminim eylül ortalarından itibaren takım olup olamayacagını gösterecektir. o yüzden takım olarak eleştirmeye fazla gerek yok. yalnız bireysel eleştirilebilecek iki konu bariz göze çarpıyor. biricisi ömer'in iş ahlakı. arkadaş bir insan bu kadar çok hastalanıp, sakatlanmaz. her sene aynı mevzuları yaşıyor. bildiğimden değil tahmin ediyorum yükleme yapamıyorlar ona. ya arkadaş maçı giriyorsun az biraz bas göster kendini, şu sahada olsa da olur olmasa da tavrından bir kurtul. mesleğin bu senin hobi olarak spor yapmıyorsun. üşenmedim türkiye kariyerine baktım şimdi. 26 yaşında futbolcusun ve 6 sezonda 16 lig maçını 90 dk tamamlayabilmişsin. bu seviyede bu şekilde futbol oynama şansın yok.
ikincisi pedro. ne oldu bu çocuğa kim ne dedi ne yaptı bilmiyorum ama ya yollasınlar ya aklını toplasınlar. oyun karakteri olarak yavaş oyuncu. bu yeni birşey değil zaten fakat elinden geleni yapıyor ve ekstra yönleri ile tolere ediyordu bu durumu, bu sene görünen ise oynamayı aklında bitirdiği. değerli ve piyasası olan oyuncu pedro bu kadar kolay harcanmamalı. aynı zamanda yıllık ücreti düşük oldugundan elden çıkarmak da kolay. 15 20 maç oynasa araya birkaç milli maç sıkıştırsa her türlü kar edilir, üstüne düşmek lazım. tabi kendisinin de. konuşmalarından, davranışlarından belli ki aklı başında eleman. bu kadar kırılgan olabileceğini düşünmemiştim hiç. kaldı ki o da genç yaşta kaptan olarak gelenlerden. bu akdar kolay bırakmaması lazım.
üçüncüsü ise çoğunluğun beklediği gibi kue. 32 yaşında futbolcunun hele ki hucum oyuncusunun mentalite değiştireceğine inanacak kadar naif değilim malesef. bi videose gördüm ali ece'nin anlatıyor böyle "kue değişmiş gibi şunu diyor bunu diyor" gibisinden. sonra farketti ki o da hayal dünyasında boş boş bakarak yanındakilere sordu: "kendimi mi kandırıyorum ben acaba diye?" laptop karşısında malsef ali dedim istemsizce. ulan istiyorum ki çıksın sezonu 15 gol 15 asist bitirsin şampiyon olmamız da en büyük pay bunun olsun, uefa finali yapalım çıksın finalde hattrick yapsın kupayı alalım falan. ama mümkün değil, hayal bile edilecek gibi değil ve bunun sorumlusu ben değilim. adamın kendisi. adını bile bilmediğin bi rakibe karşı oynuyorsun bu maçta bari çıkar arkadaşlarına 2 asist yap arkadaş. nereye vuruyorsun oradan, atsan kime neyin havasını atacaksın taraftar bile yok doğru düzgün. çıkar iki pası yaz asistini işte ne kaybedersin. yüz kere deneyip 3 gol atmaktansa 30 kere deneyip 6 gol yazdırmak daha kıymetli olay bu kadar, bunu anlamak bu kadar zor değil. 32 yaşına kadar bunu yapmayan adam bu saatten sonra da yapmayacak. bir önceki maçta da aynı mevzular boş yere rabona trivela. top kaybı yapıyorsun işte neyi neden zorluyorsun o topun senin ayagına gelmesi için birileri sakatlanma pahasına mücadele ediyor, sen ayagına gelen topu şekil yapacaksın diye kolayca harcıyorsun. pozisyonun kıymetini bilmeyen futbolcu olarak bitecek o kariyer yapacak birşey yok. olan takıma oluyor.
hiç istemiyorum bu olsun ama şu konudan ben de eminim şenol hoca en fazla 3 maç sabreder dördüncüde keser, önce yanına sonra tribüne yollar. işte o dönemlerde kaybettiğimiz maçlarda kimse kue demesin. bu sene ne olursa olsun sene sonuna kadar hocanın arkasında durmak şart. yine bir geçiş dönemindeyiz sancılı olacak. takım oturdu üstüne koyacagız derken neredeyse yeniledik yine hemen güzel oyun ya da galibiyetler beklenmesin. eleme maçı oynamamamız avantaj oldu bu sene bize. geçen sene bursanın yaşadığı gibi bir elenme hoş olmazdı.
