Foruma üye olduğum da ve standart Avatar profilime eklendiğin de daha önce kendi blogumda yazdığım bir yazı aklıma geldi. Konu Vodafone Arena Logosu, ki sanırım resmi olarak tanıtımı falan da yapıldı. Stad ile ilgili olarak "çatal merdivenler" ya da "çatının hangi tür malzeme" ile kaplanacağı tartışmaları, stadın fiziksel yapısı ile ilgili olarak "hardware" tanımı içine alınabilirse, stadın Logosu da bu mantık çerçevesinde "software" olarak tanımlanabilir.
Stadın Logosun da çok ciddi ve eğitimli bir gözü "yaralayabilecek" bir hata var. Bu hatayı ben yazıyı yazdıktan ve yazı da hatayı etraflıca, hatta konu ile ilgisi olmayan kişilerin dahi anlayabileceği biçimde anlattıktan sonra, konuyu düzeltme gücüne sahip olduğunu düşündüğüm insanlara yazının linkini atarak ulaşmaya çalıştım... Bunun da ötesin de Beşiktaş haber sayfaların da "köşe yazdığını" sanan insanların da bir kaçına ulaştım. Ama tahmin edebileceğiniz gibi, hiç bir geri dönüş almadım:) Bu konu da herkes "kafasını kuma gömmüş" durumda, ama bu da ülkemiz kültürü için yeni bir şey değil. Twitter üzerinden @Vodafonearena (ya da @stadabi emin değilim) onlardan tutun da, doğrudan Vodafone Ceo'suna bile ulaşmaya çalıştım... Sonuç, Malum:)
Bu arada, ben bu konunun bir profesyoneliyim. Eğitimim ve mesleğim görsel iletişim / Tasarım, ben her ne kadar kısaca kendime Tasarımcı desem de:) Profilimden de fark edeceğiniz gibi, Güzel Sanatlardan mezun olduğumdan bu yana, oldukça uzun bir zamanı yurt dışında geçirmekle beraber, bir hayli deneyim biriktirmiş durumdayım:)
Bana sorarsanız Vodafonearena Logosundaki can "yakıcı" hata, giderek seviyesi yerlerde sürünen eğitim kalitemizin basit bir yansıması... Temel eğitimi ya da eğitimi doğru vermeden okullardan insanları mezun ettiğiniz de, yanlışlık apandisitinizi alan doktorlar yetiştirebileceğiniz gibi, basit, hatta Meslek lisesi eğitimi için bile yapılmayacak perspektif hatalarını, Güzel sanatlardan Mezun edip Tasarımcı ünvanı verdiğiniz insanlar da yaparlar. Ha bu hatadan dolayı kimsenin burnu kanamaz ama birilerinin, benim gibi, ruhu kanar... Ruhunuzu kanatan şey alt kimliklerinizden biri olarak tanımladığınız Beşiktaşlılık kimliğin de olursa, bu kanamaya üzüntü de eklenir...
Stadın kendisi, ancak kendisi ile doğrudan etkileşime geçen, yanında, içinde duran ya da fotoğrafını gören biri ile iletişim sağlar... Burada mimari değerlerle beraber, fonksiyonel çözümlerin ne kadar sağlıklı işlediği falan önemlidir. Bu tür yapılarda stadın kaç dakikada boşaltılabileceği falan da hesaplanır. O nedenle Merdivenler'in "çatal" olması, olası acil durum kaçış anında süreyi uzatan şeylerse, burada, belki daha güzel görünen çataldan vazgeçmek zorunda kalırsınız.. Bunun dışında bir Logo yaparak stada kendine ait bir "kimlik" yaratma iddiasındasındaysanız bu da mimari kurallar gibi kurallara sahiptir ve olmalıdır... Muhtemelen bu stadın kendine ait bir yönetimi, kendine ait evrakları, katrvizitleri zarfları olacaktır... Bu tip baskılı dökümanlarda da stadın, yine ülkemiz de yanlış kullanılan, "Kurumsal kimliği" olacaktır (Doğrusu Kurumsal Tasarım'dır, Kurumsal Tasarım Kurumsal kimliğin alt elemanlarından biridir). Vodafonearena işte bu baskılı ya da online dökümanlarla da kendini temsil edilecektir.. Tam burada da bu Logo'nun ne kadar hatalı olduğu herkesin bilinçaltında yerini alacaktır...
Konu uzun ve detaylı, sanırım alışılagelmiş forum postlarından şimdiden çok daha uzun bir metin oldu, bunun için de okuyan herkesten peşinen özür dilerim... Konuya ait çok daha uzun ve açıklayıcı olan yazıya da bu linkten
https://cengoca.wordpress.com/2014/07/09/vodafone-arena-logosu-her-gercek-tasarimci-ve-sanatci-ruhu-derinden-yaraliyor/ ulaşabilirsiniz...
Herkese selamlar