birincisi olimpiyatta 76000 kişilik bir stada 5000 kişi olduğu için nereye oturursan otur farketmiyor
stadımız 42000 talep 80000 olacak yani bilet alıp seyredeceğim diyorsun ya o iş bence çok zor o bileti bulabilirsen alırsın çünkü genelde insanlar kombineli olacak kalacak olan az sayıda bilette rezerve olur satışda bilet yakalamak zor olacak kombine fiyatının yarısını geçer önemli maçlarda bilet fiyatları karaborsada hiç bir kombine sahibide yerine kimsenin oturmasına izin vermez zaten artık yasak olimpiyatta kontrol edilmiyor ama stadımızda bu kontrol edilecek e bilet uygulamasının ana ergumanlarından biridir herkesin yerine oturması kombine sahibisin yerine biri oturdu sende itiraz etmedin gittin başka yere oturdun bir sonraki maça gireceksin bir bakmışsın kombinen iptal olmuş artık bu iş şaka değil birilerinin canı yanacak biletlilerde öyle bir sonraki maça bilet alamama riskin var
Mehmet Cenker Çileli, 36 yaşında, Beşiktaş taraftarı. Sezon başında hem kulübüne katkıda bulunmak, hem de huzur içinde maç seyretmek amacıyla bankadan kredi çekip numaralı tribünden kombine kart çıkardı. Passolig kartı aldı. 2 Kasım 2014 Pazar günü, Atatürk Olimpiyat Stadı’na gitti. Arkadaşlarıyla birlikte tribüne çıkıp koltuğunu ararken gördü ki, o sıraya ticari reklam pankartları konmuş.
Güvenlik görevlilerine gidip kendi yerinde oturmak istediğini, pankartın sökülmesini talep etti. Güvenlik görevlisi soğuk soğuk baktı, “Kardeşim koca stat... Git bir yere otur, o pankartı sökemem!”
Mehmet Cenker Çileli, ortada bir yetki sorunu olduğunu düşünerek üniformalı polislere başvurdu bu defa. Onlar meseleyi halledebilirdi.
“- 6222’ye göre benim bu maçı kendi koltuğumdan izlemem gerekir. Başka yerde oturamam. Olay çıkarsa sorumlu olurum, lütfen bana yardım edin. O pankartları kaldırın, ben de yerime oturayım.”
“-Ya kardeşim derdin mi yok senin! Seksen bin kişilik statta yer mi bulamadın? Pankart sökmek bizim işimiz değil. Git bir yere otur, bizi de meşgul etme!”
Karşılaştığı durum M.Cenker’in canını sıktı. Polis amirlerine gidip derdini anlattı. Başvurduğu her kademede tersleniyor, sorun çözüleceğine büyüyordu. Israrı tartışmayı büyüttü. Polisler, kendisini stat dışına çıkarıp gözaltına aldılar. Burada sorulan soru üzerine 5 saat kadar önce öğle yemeği sırasında iki bardak bira içtiğini söyledi. Kırk kişi kadardılar. 6,5 saat bir odada tutuldular. Elbette maçı seyredemediler. Maçtan dört saat sonra bırakıldılar. Ama yüzlerine okunan bir karar vardı: “6222 sayılı sporda şiddeti önleme yasasının 18/5 maddesine göre” 1 yıl süreyle spor müsabakalarına girmesi yasaklanmıştı. Maç günleri en yakın karakola gidecek, imza verecekti.
Yaşadıkları onuruna dokundu. Banka kredisiyle aldığı kombine kartı kendisine hiçbir güvence sunmuyordu. Polisle tartışması sırasında GBT’ye girilmiş, alkollü olarak stada geldiği işlenmişti. Dosyası Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’na sevk edilmişti. Savcı bey, hastanede alkol ve kan muayenesi yapılmadığı için “kovuşturmaya yer olmadığına” hükmederek “takipsizlik” kararı verdi. Ne var ki, polisin aldığı tedbir kararı devam ediyordu. Cenker artık maçlara değil, polis karakollarına gidiyordu. Bazı karakollarda maç öncesi, devre arası ve maç sonunda imzasını aldılar. En az iki saati aylak aylak dolaşarak geçiyordu. Bu duruma itiraz etti. Bakırköy Sulh Ceza Mahkemesi’nde tedbirin kaldırılması için dava açtı, ama bu defa da belgeler birbirine karışmıştı.
O tedbir kararını kaldırmak için verdiği mücadele devam ediyor. Mehmet Cenker bu arada işsiz kaldı. Bankadan aldığı “kombine” kredisinin taksitlerini güçlükle ödüyor.
Maçları televizyondan bile izleyemiyor. Çünkü imza için gittiği karakollarda böyle bir lüksü yok!
Bu öyküyü, ilgililerin vicdanına bırakıyorum. Başka da bir şey demiyorum!
A.Gökçe
07.01.2015
http://www.milliyet.com.tr/attila-gokce--cileli-bir-passolig-oykusu-1995172-skorer-yazar-yazisi/Tüm hoşgeldin mesajları için teşekkür ediyorum.
Umarım yüz yüze görüşme fırsatımızda olur bu platformdan arkadaşlarla.
Sorduğum sorunun sebebi buydu.
Bu ve bunun gibi manzaralarla karşılaşmak can sıkıcı olabilir yeni statla.
Diğer renklilerin stadında sistem oturmuş, nizami bir şekilde işliyor.
Tarafta profilimiz üzülerek söylüyorum ki buna yatkın. Böyle manzaralarla karşılaşabiliriz.Umarım karşılaşmayız orası ayrı. Bunun için gerekli tedbirlerin alınacağını düşünüyorum