Taraftarımızı 2 guruba ayrılıyor. Bunlar Duygusallar ve Mantıksallar.
Duygusal olarak bakınca tribünlerden birine bir amigonun ismi verilebilir.
Mantıksal olarak bakınca kesinlikle verilemez.
Duygusal bakınca mutlaka Beşiktaş adı statta heryerde baskın olmalıdır.
Mantıksal bakınca şartlar ne gerektiriyorsa öyle olmalıdır.
Şu durumda da anlaşmak mümkün değildir.
Şimdi çatının da,stat çevresinde ve içerisinde de her reklam alanı belirlenmiş ve karşılıklı anlaşılmış, yazılmış imzalar atılmış.
(Atanlar Beşiktaş'ın seçimle gelmiş yasal yetkilileri) Dünyanın sayılı şirketlerinden biri esnek, şartları değiştirilebilir bir anlaşmaya imza atar mı?
En ince ayrıntısına kadar herşey belirlenmiş durumda. Belirlenmiş durumlarda tüm lansman ve tanıtımlarda açıkça görülmüştü. Her yerde Vodafone yazıyor.
Öyle olmama ümidimizi bir anda gerçek gibi yaşamak duygusalların en büyük zaafı. Adamlar her alanda adımız en önde yer alsın diye milyon dolarlar verecekler. Ayrıca bu ortaklıktan o kadar mutlular ki anlaşmada geçen rakamlar dışında kendi inisiyatifleri ve bütçeleri ile reklamlar çekip, alt yapı harcamalarını 3 katına çıkarıyorlar. Kusura bakmayın ama duygusallığın bu ortamda değerlendirilmesi mümkün değil. Hele ki "kabul edilemez", "abartmasınlar" demek çok tuhaf, çünkü sen bunları öğrenip tepki verdiğinde herşey çoktan değerlendirilmiş ve karara varılmıştır.
Ama bu söylediklerim duygusallar hatalıdır olarak değerlendirilmesin. Onlarında üstün oldukları alanlar var ama ticaret o alanlardan biri değil.
Şimdi son zamanlar sıkça duyduğum (ama detaylarını henüz öğrenemediğim) tribün sponsorluğu mevzusu için naçizane fikrim şudur ki; bu işi unutun.
Büyük ihtimal böyle büyük bir isim sponsorluğunda stat içerisinde ayrı bir marka telaffuzu mümkün olmayacaktır. Tıpkı Süleyman Seba yada Şeref Bey isimlerinin olamayacağı gibi.