Türk sanayisi uzun bir dönem montajcılık yaptı. Mühendislik ve arge bize ait olmadığı için sanayi üretiminde ileri gidemedik.
Futbolda altyapı/özkaynak eğitimi sadece futbolcu yetiştirmek ve gelir elde etmek için yapılmaz. Kendi futbolcunu yetiştirmiyorsan futbol kültürün olmaz, kültürün yoksa ülkece futbol ekolün olamaz. Ekol değilsen sana uygun futbolcu/teknik adam transferleri de yapamazsın.
Beşiktaşta montajcı, pansumancı boldur. Geçici bir çözüm mutlaka bulurlar.
Güzel diyorsun ekol olmak için altyapı ve üstyapıyı birlikte götürmek gerekiyor da altyapı treni kaçalı çok oldu, dünyayı 10 sene geriden takip ediyoruz ve üst tarafta devam eden bir yarış var - oranın hali de içler acısı. O bahsettiğin ekol olma işini buraya ilk üye olduğum zamanlardan beri konuşuyorum, seneler önce de umut etmeyi bıraktım. Düzgün çalışma ortamı olmadığı ve sorumluluklar paylaşılmadığı için şu son zamana kadar yerli hocayla çalışılması gerektiğini söyleyip durdum. 1-2 ay önce aksiyon alınabilseydi yine el mahkum pansuman diyecektim, zaten Mustafa Denizli vb dedim de. Artık şu gelinen noktada pansumanın da çare olabileceğini düşünmüyorum ve bunun ekol olmakla falan da alakası yok. Yerli hocaların uygulamak istedikleri formasyonlarda nasıl oyunculara ihtiyaçları olduklarını iyi bildiklerine dahi inanmıyorum, daha doğrusu artık onların doğru olduğunu sandıkları profiller tedavülden kalkmaya başladı, çağı yakalayanlar varsa da onlara aradıklarını bulacak personel bizde yok.
Altyapı mühim ama uzun dönemli bir iş, bugün çalışmaya başlasak da sezon sonunda üst tarafta bir sürü kontratı biten adamımız olacağı için transfer yapmak durumunda kalacağız. İster başarı - ister gelir elde etmeyi hedefle ya da en doğrusu ikisi birden; buna ulaşmak için doğru profilleri takımına katman gerekiyor. Varsa öyle yerli birileri buyursun gelsin, kupalar alıp başarılı olan Şenol Güneş'nin milli takımda düştüğü halleri gördük, Serpil Hamdi Tüzün'ün yetiştirdiği en değerli profillerden S.Y'nın rüya kadrosuyla başına gelenler de malum. Hoşumuza gitmese de lokomotif üst yapı ve bu ha deyince değişmeyecek, orayı bırakıp alt tarafa ağırlığı vererek de bu treni yürütemeyiz.
Şu anda revaçta olan oyun modelleri belli, bu yüzden dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Liginin iyi takımı ya 4-1-4-1 /4231 önde baskı Alman mentalitesi oynayacak ya da uygun oyuncuları alacak bütçesi varsa 4-1-4-1 / 4-3-3 dikey tiki-taka, veya full modern ve yüksek fizikli oyunculardan kurulu bir kadroyla Fener'in beceremediği 3'lüyü oynayacaksın. Doğru oyuncuları alabileceksek bunlardan herhangi birini Hikmet Karamanla vb bile oynarız ama asıl sorun doğru oyuncuları bulmak, tekrar hatırlatayım bizde öyle bir personel yok - adamlar futbolcu diye Kenan komutanı getirip koyuyorlar önüne, veya hebele hübele her gördüğü yıldızı takıma dolduruyor - bu şekilde başarılı olma dönemi artık tarihe karışıyor.