arkadaş yılmaz vural denen paçavra bile çıkmış bizim hocayla ilgili değerlendirme yapıyor. düpedüz mafya bu herifler, her koldan rahatsız olmuşlar. ismael hangi cv'yle geldi diyor? arkadaş sen kimsin? ben yıllardır 1.lig dahil takip ederim. geçtim süper ligi, 1. ligde dahi başarılı olduğun, işe yaradığın bir takım hatırlamıyorum. palyaçoluktan başka ne numaran var, sağda solda soytarılık yapmak dışında türk futboluna ne faydan var? bir de türk futbolunu tanımıyor muhabbeti. yahu iyi ki tanımıyor. sizi tanıyıp ne yapacak?
bu ve benzeri çok muhabbet duyacağız. türkiye'de ciddi bir yerli antrenör takıntısı ve mafyası var. medya içinde de mensupları var. yönetim cesur karar verdi. bir kaç tanesini dışarıda bırakırsan (avcı, eski kuşaktan ve yeni kuşaktan 3-4 kişi, hadi diyelim taş çatlasa 7-8) türkiye'de futbola dair fikri olan teknik direktör bile yoktur. bırak avrupa'yı doğu avrupa'ya 3. sınıf bulgaristan, romanya gibi liglere götürsen orada yüzlerine bakan çıkmaz. bir de yorum yapıyorlar utanmaz herifler.
benim favori listemde ismael yer almazdı, a planına fazla takık bir hoca görüntüsü içerisinde fakat yönetimin bir oyun anlayışı tercihi yapmaya çalıştığını ve bu profilde isimlere gittiğini gördüm. saygı duyuyor ve destekliyorum. alışılageldik günü kurtarmacı anlayıştan daha fazlasıydı bu farke'yle görüşmekle vs başlayan çaba. görüştükleri hocaların hepsi futbolun fiziksel yönüne ciddi anlamda ağırlık veren hocalar oldu. bu çalışmaları yöneten isimlerin bi fikri vardı ve bu doğrultuda bir şeyler yapmaya çalıştılar. hatta sanki önlerine de çokca set konuldu fakat ısrarcı oldular. bunu desteklemek gerekir.
