Bu kafa iyi değil yanlız. Şeçildi diye her şeyi yapar demek bence yanlış. Dinamikleri olan bir kulübüz. Bu dinamiklere dinamit koyarsan o koltukta ömrün uzun olmaz.
Bu bir kafa değil kanunla tüzükle belirlenmiş kurallar bütünü.
Sen istiyorsun ki bir sorumluluğum olmadan bir şeylerin karar verilmesinde payım olsun. A futbolcusu alınsın, B yöneticisi gelmesin, C kişisi şutlansın. E sen kimsin birader? Ben taraftarım diyeceksin muhtemelen ama bunu derken bir sorumluluğun yok. Ne işler kötü gidince itibarın sarsılacak ne de kulüp yönetimi için hukuki sorumluluğun olacak. Sırf senin şurada 1000 tane aslı astarı olmayan yazına, gerçekleşmeyen öngörüne şahit oldum. Sana kimse hesap sordu mu? Yine çok rahat bir şekilde üst perdeden konuşabiliyorsun. Niye? Çünkü hesap verme yükümlülüğün yok. Unutulup gidiyor her şey.
Riski alan taşın altına elini sokan kimse bir zahmet bırak da danışmanını da kendisi atasın. Bunun nesini tartışıyorsun?
1000 yıl önce bunlar tartışıldı, tüzel kişilik denen kavram ortaya çıktı. Daha sonra da onları yönetenlerin yetkileri şekillendi. 1000 yıllık hukuki mevzuları Amerika’yı yeniden keşfedermiş gibi konuşmaktan başka bir şey yapılmıyor.
Taraftarlık bu kısır tartışmaları yapmaksa buyrun devam edin.