Vallahi yorumlari okuyunca ben mi yanlis hatirliyorum demedim degil. Senol Gunes enkaz falan devralmamisti. Defansif organizasyonu ust duzeyde, birbiriyle oynama aliskanligi olan, ligde sampiyon olamasa da son haftalara kadar getiren, Liverpool, Tottenham, Arsenal'a kafa tutmus hatta yenmis, gayet iyi bir takim devralmisti. Ha, eksiklikler tabii vardi. Kalite bir yerden sonra yetmiyordu, winner/lider oyuncu neredeyse yoktu ve kritik maclarda Bilic'in garantici futbolu yetmiyordu. Ama bos, umutsuz vaka bir takim falan devralmadi arkadaslar, yapmayin.
Ve o kadrodan Demba haric giden onemli oyuncu da yoktu, ki onun yerine daha kalitelisi, tecrubelisi, winner olani geldi. Ustune Rhodolfo, Quaresma, Beck ile kalite de artti. O sezon FB kagit ustunde daha iyi bir kadroya sahipti, ama bizim defansif organizasyonumuz iyiydi. Ve bizde o sezon da bazi seyler iyi gitti;
- Avrupa'dan erken elendigimiz icin lige konsantre olduk, dar kadronun sikintisini hic cekmedik
- Neredeyse hic ciddi sakatlik yasamadik
- Basa bas giden bircok maci sirf Gomez'in bitiriciligi sayesinde kazanik
- Bence o sampiyonlugun temel tasi Atiba-Oguzhan-Sosa idi, ama bu duzen Senol Gunes'in muthis taktik dehasiyla olmadi bence. Veli sakatlandi, Lucas transferi patladi, mecbur kaldi. Zaten sonraki sezonlarda Oguzhan'i kullanma sekline bakarsaniz anlarsiniz. Sansi yaver gitti
Buna ragmen kotu antrenorluk yapti asla demem, ilk sezon net katkisi oldu. Bilic'in aksine kritik maclarda hic korkmadi, galibiyet icin oynadi. GS macinda son yarim saat Cenk-Gomez'i birlikte oynatacak cesareti vardi. Su an Hatay'a karsi bile cift onlibero cikmak bir zorunlulukmus gibi hisseden sinameki bir duruma evrildik, o donem derbilere bile Atiba-Oguzhan-Sosa ile cikiyorduk, cat cat oynuyoruk. Oyuna mudaheleleri cok iyiydi, gerideyken maci cevirebiliyorduk, onde olunca maci tutabiliyorduk. Necip, Frei, Cenk Tosun'dan maksimum verim aliyorduk. Yani ilk sezon iyi antrenorluk yapti, bence lig acisindan dusunursek Bilic'ten cok net daha iyiydi, ama sansimiz da yaver gitmisti. Ama o sezon cok rahat iyi antrenorluk yapti denebilir.
Sonraki sene bence yapmadi. Futbol da geriye gitti, hem ilk 11 secimleri, hem oyuncu degisiklikleri sikintiliydi. Oyuncularin kisisel gayretiyle (basta Talisca) gelen bir sampiyonluk oldu bence, rakipsizlik de vardi. Antrenor katkisi bence gayet sinirliydi. Sonraki 2 sene, ozellikle 3. sene berbatti bence. Ilk seneki hirsindan, antrenorlugunden bence hicbirsey geriye kalmamisti. Ucuncu senede bence BJK tarihinin en iyi kadrosunu (100. yil kadrosuyla yarisir) lig 4.su yapti, sirf bu bile BJK tarihindeki en kotu antrenorlukler arasina girmeye yeterli bir sebep (o sezon icin).
Senol Gunes'in ilk sene katkisi oldu, sonraki seneler sinirliyi. Bilic kalsayi 15/16'da o futbolu oynarmiydik, sampiyon olurmuyduk emin degilim (ben sanmiyorum). O acidan hakki yenilmemeli. Ama sonraki senelerde antrenorlugu berbatti, katkisi olmadi. 3. ve 4. senedeki basarisizligi Senol Gunes haric tum faktorlere baglamak dogru degil. Ozellikle kadrosu her sene degisti argumani gercekten sacma benim gozumde. 1-2 ve 2-3 seneleri arasi kadro degisti, ama net olarak ileri gitti. Ve 4. sene dahil her sene bu adamin eline sampiyon olabilecek kadar kaliteli, tecrubeli bir kadro verildi. Yonetim FFP kiskacindayken bile her sene bu adamin eline iyi bir kadro verdi ve kadro her sene daha iyiye gitti. Bunu bir lutuf degil de eksiklik gibi gormek garip geliyor bana. Ki bu adamdan beklenen de TSL sampiyonluguydu alt tarafi. Bunun icin kadro istikrari vs elzem degil. Sifir'dan kurulup ilk sene sampiyon olan, catir catir oynayan kac tane takim gorduk. Ki sadece bizim kadromuz degismiyordu, 3. senesinde sampiyon olan GS mesela tamamen sifirdan kurmustu kadroyu (bu nedense dillendirilmiyor mesela, hep magdur sadece Senol Gunes). Bu sene de sifirdan takim kurduk sayilir. Stoperlerden biri yeni, 6 numara yeni, 8/10 numara yeni, takimin ana yaraticisi yeni, bekler yeni sayilir, santrfor yeni, sol acik yeni olmasa da rolu tamamen yeni. Takim lider, demek ki oluyormus.