Senol Gunes guzellemeleri yapilmis ve Fikret Orman yerin dibine sokulmus, ama katilmiyorum acikcasi.
Senol Gunes doneminde 2 defa sampiyon, 2 defa dorduncu olduk. Takimi devraldiginda Bilic'in oturttugu bir omurga ve defansif disiplin vardi.
Derbileri ve final maclarini kazanamiyorduk ve yeterince gol atamiyorduk. Takima Gomez ve Quaresma gibi 2 ust duzey hucumcu katilinca ve winner
bir karakter gelince ve Veli'nin sakatlanip Oguzhan'in zorla da olsa orta sahaya gecmesiyle iyi bir futbol oynayip sampiyon olduk.
Ikinci senede bence futbol net olarak geriye gitti, onlibero sayisi artinca takimimizin iyi futbol oynamasini saglayan 8'de Oguzhan'dan bol bol vazgectik,
kotu futbol olsa da Talisca'nin performansi ve Aboubakar'in anlik patlamalari sayesinde kazandik. Tabii rakibin sadece Basaksehir olmasi da bir avantajdi.
Ucuncu sene ise tamamen CL'ye konsantre olduk, ligi unuttuk. Senol Gunes'in israrla takima yeni gelen oyunculari adapte etmemesi, Talisca'nin eksikligi ve lige motive
olmamamiz derken daha ilk devre biter bitmez koptuk. Bence en buyuk hatalardan biri de Oguzhan'in tamamen takimdan kesilmesi ve ligde Negredo yerine Cenk'in tercih edilmesi.
CL'de basa bas giden maclarda Cenk is yapabilir, ama kapali savunmalara karsi Negredo her zaman daha faydali olur, hele ki arkasinda ve yaninda Babel ve Talisca gibi iki skorer varsa. Kurada Bayern cikinca boyumuzun olcusunu aldik, Cenk'in satilmasiyla dogru kadroya ulastik ve 2. yarida cok iyi puan toplasak da yetmedi.
Dorduncu sene zaten takim dagilmaya basladi, toto'yu kurtaracak bir Gomez, Talisca olmayinca da yine 4. olduk.
Senol Gunes bence iyi bir antrenor degil. Gencleri hic oynatmaz, elinde ne malzeme olursa olsun hep ayni sistemde (4-2-3-1) israr eder.
Cesaretli degildir, yeni oyunculari adapte etmez. Transfere hic karismaz, ama yapilmayan transferler uzerinden kendisini korumaya kalkar.
Bu soyleyeceklerimin garantisi elbette yok, ama bence:
- ilk senede Veli sakatlanmasa veya Lucas transferi olsa bence Oguzhan ilk 11 oynamazdi, o ust duzey oyunu oynayamazdik ve sampiyon da olamazdik
- ikinci senemizde Talisca gibi ligin cok ustunde bir adam olmasaydi veya rakip Basaksehir degil de GS veya guclu bir FB olsaydi sampiyon olamazdik
- ucuncu senesinde, bence BJK tarihinin en iyi kadrosu olan kadroyu ligde kotu rakipler arasinda 4. yapmak buyuk basarisizlik
Yonetime gelecek olursak; bence yonetim 7 seneye bakinca iyi bir yonetim gosterdi.
Uzun donem stadsiz oynamamiza ragmen, stat geliri ve Avrupa geliri olmamasina ragmen once S.Aybaba, sonra Bilic ve Onder Ozen uzerinden iyi bir
yapi oturttuk. Gelen 2 sampiyonluk da bunun oduluydu. Bence o 2 sampiyonluktan sonra takimin maliyetini arttirmak da cok mantiksizdi degildi, rakiplerle aramizi acmak icin iyi bir firsatti.
Bence yonetim 2 buyuk hata yapti;
1 Takimi yeterince koruyamadi, en dogru hareket FB kupa macina cikmamakti, ama onun disinda dogramalara, kayirmalara seslerini cikartmadilar, camia'yi kenetleyemediler
2 Takim Senol Gunes'in 2. senesinde ligden koparken takimi ve hoca'yi uyarmaliydilar, gerekirse gondermeliydiler, ama onlar bunun yerine Avrupa basarisina kapildilar ve bunun kredisini kendilerine cekmekle mesgulduler. Olur tabii, ama ekonomik durumu CL gelirlerine bagli, pahali bir takimin sampiyon olamadiginda neler olabilecegini hesaplamaliydilar. Hesaplamadilar, CL basarisinin keyfini surduler ve bunun neticesinde bugunlere kadar geldik.
...
şenol güneş ile iki kez dördüncü olduğumuzu zanneden bayağı kişi var. sanırım bunda en büyük neden yaşanan hayal kırıklığı.
üçüncü sene bizim nizami golümüz iptal edilip penaltımız verilmezken rakip ofsayttan gol ile kazanıyordu. iyi oyun yoktu, ama adil bir oyun da söz konusu değildi.
fikret orman şampiyonluğa inancını ifade ettiği söylemlerin altını doldurabilseydi bile, forvette negredo yerine burak olsaydı da, şenol güneş sezon başında gönderilseydi de ligin sonunu lider olarak bitirebileceğimize inanmıyorum. inananlara da ligi bizden yukarıda bitiren takımların maçlarını izlemesini tavsiye ederim. fazla uzun sürmez, en fazla iki maç izleyip ekranı yumruklarsınız zaten. o sene ligdeki düzensizlik değerlendirilip şampiyonlar liginde takım parlatıldı, şampiyonluk geliri yapılan transferlerle ve alınan galibiyetlerle toparlandı. yalnız hiçbiri masa başında kararlaştırılmış şeyler değil, eğrisi doğrusuna denk geldi ve mevcut sonuç ortaya çıktı.
yönetim konusunda söylediklerine katılıyorum. fikret orman son senesindeki dağınıklık dahil edilse bile transferde en başarılı beşiktaş başkanı. aybaba'yı da, bilic'i de, güneş'i de, avcı'yı da o getirdi. bence bu bağlamda da not ortalaması yeterli gelir. yalnız ikinci şampiyonluktan sonra beşiktaş başkanı olmak yerine fikret orman olmayı seçti. aynı dönemde beşiktaş taraftarı da beşiktaş'ı bırakıp los galacticos taraftarı olmayı seçmişti. "şampiyonluk neden şubat'ta, mart'ta değil de mayıs'ta geldi" eleştirisi yapılıyordu. o nedenle fikret orman'ın tutumunu yadırgayamıyorum.
bana kalırsa şenol güneş'in üçüncü senesinin konuşulup ilerisi için bize katkı sağlayacak yeni sonuçlar çıkartabileceğimiz tek bir tarafı yok. en kötü oyunumuzla, alabileceğimiz azami puan kayıplarıyla sezonu şampiyon bitirirdik; ama bunu bize reva görmediler. yarışta bile değildik.
geçtiğimiz iki sezon ise birçok açıdan eleştirilebilir. yönetimdeki, takımdaki, taraftardaki gedik o kadar büyümüştü ki bizi dağıtmak için -sözüm ona- adamların rüzgârları yetti.