Bu arada Fikret Orman hakkında içimi dökeyim biraz, yazının içeriği biraz uzun olacak ve tamamen Fikret Orman hakkında olacak ondan dolayı Fikret Orman hakkında daha fazla şey okumak istemiyorsanız bu mesajı atlayabilirsiniz.
Öncelikle burada çoğunlukla yaşı büyükler var ondan dolayı genç jenerasyon olarak değerlendirme yapacağım. Ben düzgün olarak değerlendirebileceğim bir tek yd dönemi görmüştüm, bu dönem öyle bir dönemdi ki, beşiktaşın daha yaşım ufak olmasına rağmen o kadar amatörce yönetildiğini görebiliyordum. Birde önceki mesajlarda da yazıyordu yine mansivov mu ne öyle biri vardı, öyle bir karakter vardı, her transfer döneminde yardım ediyordu(sözde), oyuncuyu getiriyordu falan. Tabi yaşım gereğince de bu adam gelsin falan diye böyle inanıp şey yapıyordum, o oyuncuda gelmiyordu. Ondan dolayı o mansivovun tamamen beşiktaş üzerinden geçinen cimri bir adam olduğunu farkedip hayallerimle oynadığı için de nefret ediyordum

Şimdi doğruya doğru yd döneminde tek mutlu olduğum zaman quaresmalı simaolu zamandı, şuan da bir quaresma haterı olarak o zamanlar geldiği zamanı unutamıyorum, rüyada gibiydim inanılmaz mutluydum. Üstüne üstlük schuster falan aha bu sefer oluyor yd artık düzenli bir sisteme geçiyor falan diyordum, yıllarca bizi 3.büyükmüş gibi lanse eden o zamanalr sosyal medyanın yokluğuyla daha da etkili oluyordu bu, ilk defa o algıyı kırmaya yakındık. Neyse sonrasını biliyorsunuz, kaos maaş bütçesi vs vs falan ekonomik terimleri de yavaş yavaş zorla öğrenmeye başlamıştık.
Bu zamanda fikret orman geldi, bu adamın dedikleri gayet makuldu ve önder özeni getirmişti. Açıp youtubeu yapacakları düzeni sistemi anlattıkları videoları izleyip uyuyordum, mutluydum, huzurluydum, çünkü bir düzen olacaktı. Sistemi olan takımların neler yaptığını görünce heycanlandırıyordu da, o zaman gözüme samet aybaba bile güzel geliyordu(gerçi o kadroyla oynattığı hücum oyunu hala güzel geliyor

). O zamanlar fikret orman daha çok tanınmaya aynı şekilde bizimde daha çok desteğimizi almaya falan başlamıştı, taraftar da kendisini çok seviyordu, hatta bana özen gösterilmedi falan diyor ama ekonomi bakanı olsun falan diye bi ara baya bütün taraftarlar ona sevgilerini gösteriyordu. O efsane transfer dönemi o sene ise bence onun miladıydı. O sezon şampiyon olundu, gomez ve sosa uyumu, o tiki taka paslar artık sistemin son seviyesiydi. Benim yaşım 23, 2003 şampiyonluğunu hayal mayal hatırlıyorum, mustafa denizli şampiyonluğunu 3 kupalı şampiyonluğu falan da hatırlıyorum, ama benim için en iyi oyun o sosalı gomezli oyundu. Hala bazen açıp videolarını izliyorum. Üstüne üstlük yeni bir stada geçmiştik, bunlar hepsi Fikret Ormanın eseriydi, getirdiği doğru teknik adamları, yaptığı yanlışlar olsa da transferlerin doğruluğu falan gayet başarılı gidiyordu.
Ondan sonrası ise hepimizin istediği üzere takım daha yükseleceğine fikret ormanında çöküş dönemine girdiği dönemler başlıyordu, aslında çöküş demiyelim duraklama diyelim. Çok kritik adamları göndermek, yaptığı her şeyi bir anda değiştirmeye başlamıştı. FFP denen illeti şuan bile nasıl geçileceğinin örneklerini görüyoruz, biraz da şanssızdı 15 temmuz olayları falan ama yine de halledebileceği bir şeydi. O sene yine şampiyon olduk, ama eski lezzeti vermemeye başlamıştı, gerek geçen seneki şampiyonluğa bağlayabilirsiniz, ama o da etkili olsa, asıl sebep lezzetin azalmasıydı. O senelik başarı olduğu belliydi, düzene oturamayacağı belliydi. Nitekim de öyle oldu, artık fikret orman çöküşe başlamıştı, güç zehirlenmesi. O bir kaç sene önce kahraman orman, taraftarın sevmediği adama dönüşüyordu. Belki bozulmaya başladığı geçen sene başkanlığı bıraksa, efsane başkan olarak anılıyordu. Ondan sonraki olayları da yazıp iyice uzatmak istemiyorum yazıyı, yok pırıl pırıllar, kötü transfer politikaları, şüpheli hareketler vs vs. Evet fikret ormanın gitmesini istiyorum ben, bunu 4 yıl önceki bana sorsalar gülerdim, ama bu seviyeye kendisi getirdi. Fakat gelecek kişi en fazla pansuman olacak takım şirketleşmediği sürece. Ama pansumansa pansuman bu takımın buna ihtiyacı var, şuan bir elektro şoka ihtiyacımız var. Hem başkan hem bizim için en hayırlısı bu. Ben her şeye rağmen toplamına bakıcak olursak %45 başarılı %55 başarısız olarak görüyorum. Bundan sonra gelecek kişi de önemli, daha iyisi gelmesi umuduyla.