2019/20 Beşiktaş Transfer Sezonu
×
2019/20 Beşiktaş Transfer Sezonu

Beşiktaş Forum|2019/20 Beşiktaş Transfer Sezonu Beşiktaş'ın 2019/20 sezonuna ait transferleri bu başlık altında konuşulacaktır. Üyeler transferlerle ilgili önerini, düşüncelerini ve

0 Üye ve 64 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

2019/20 Beşiktaş Transfer Sezonu  [Okunma sayısı 4254992 defa] 2019/20 Beşiktaş Transfer Sezonu
Anket
Yeni teknik direktörümüzün kim olmasını istersiniz?
Sergen Yalçın
42 [%26.6]
Rıza Çalımbay
8 [%5.1]
Samet Aybaba
11 [%7]
Mircea Lucescu - Sergen Yalçın
30 [%19]
Diğer
13 [%8.2]
Aykut Kocaman (:
15 [%9.5]
Ziya Doğan
3 [%1.9]
Mustafa Reşit Akçay
6 [%3.8]
Rasim Kara
14 [%8.9]
İbrahim Üzülmez
3 [%1.9]
Gutiérrez Hernández
13 [%8.2]

Toplam Oy Verenler: 158

Çevrimdışı 38life

Umarım bu yaz da hazırlık maçlarını periscope'tan takip etmek zorunda kalmayız...

Çevrimdışı balkan-kartal

https://www.transfermarkt.com/orel-mangala/profil/spieler/289592
2016 da bulgaristandaki gencler avrupa sampiyonasinda kendisiyle tanismistim
daha ozaman cok iyi alan kapatiyordu zaten turnuvanin en iyi orta sahasi secilmisti
alirsak atibanin yerini doldururabilir ve cok teknik stutgart tam 2 lige dusmusken alabiliriz
besiktastan baskasini bilmeyiz

Çevrimdışı f_madida

Lucescu, Romanya basınına konuştu: "Beşiktaş ile görüştüm ancak işlerin istediğim gibi olmadığını gördüm. Ayrıldığım dönem gibi bile değildi. Ben de oraya gitmenin anlamı olmadığını düşündüm."

Moruklamış Lucescu bile böyle diyorsa vay halimize...

Bu arada yönetimin ilk tercih olarak Avcıyı değil, Lucescuyu istediğini de anlamış oluyoruz böylece.

luce kurt hoca, isini bilir. demek ki maksimum erzurumlu lokman ayarainda adamlar alip bitirecekler transferi.
The world is better in black and white, and red.

Çevrimdışı f_madida

Beşiktaş yönetimi, Gary Medel'in ayrılma ihtimaline karşı devre arasında da ilgilendiği Charles Kabore’yi tekrar gündemine aldı. Burkina Fasolu oyuncunun bonservisi elinde bulunuyor. (beIN Sports)

dekoderleri iptal etmistik ama bakiyorum herkes hala beINsiz sports sayfalarinda..

ayrica kabore agir vasita.. ise yaramaz o herif.
The world is better in black and white, and red.

Çevrimdışı worns

Bek rotasyonu bu sene ortaya çıkacak oyun yapısında önemli olacak. False back kullanmayı seven bir hocamız var. Özellikle Glichy'i bu rolde çok izledik. Bizde de Adriano takımın dinamik olduğu dönemde bu rolü iyi oynuyordu. Ancak bizde asimetrik bir kurgu olduğundan kimi arızalarla birlikte gerçekleşiyordu. Bu sene hücuma çıkışları beklerin hem yetenekli hem de taktik disipline bağlı olduğu bir temel üzerine kuracağımız aşikar. Hoca muhtemelen bek ve kenar forvet rotasyonlarının yeniden kurulmasını isteyecektir. Orta saha ve santrafor noktasında ise çok maliyetli bir girişim yapılmaz keza elde verimi arttırılabilecek oyuncular mevcut. Bu false back mevhumuyla ilgili fikir vermesi açısından fena olmayan bir kaç yazı,

http://trendfutbol.net/false-back-kavrami-ve-guardiola/
https://fourfourtwo.com.tr/teknik-direktor-akademisi-sahte-bek/

Çevrimdışı murat baltacı

şu free sağ bek douglasa çökmek için daha ne bekliyoruz ?
Katılıyorum Douglas, Boyd gibi oyuncuları erken alıp Ömer Toprak,kolarov,umut meras,visca, aboubakar gibi oyuncularıda kovalamaliyiz alinamayacak oyuncular değiller takım kalitemiz iki katına çıkar
BeŞiKtAşK

Çevrimdışı 38life

Bek rotasyonu bu sene ortaya çıkacak oyun yapısında önemli olacak. False back kullanmayı seven bir hocamız var. Özellikle Glichy'i bu rolde çok izledik. Bizde de Adriano takımın dinamik olduğu dönemde bu rolü iyi oynuyordu. Ancak bizde asimetrik bir kurgu olduğundan kimi arızalarla birlikte gerçekleşiyordu. Bu sene hücuma çıkışları beklerin hem yetenekli hem de taktik disipline bağlı olduğu bir temel üzerine kuracağımız aşikar. Hoca muhtemelen bek ve kenar forvet rotasyonlarının yeniden kurulmasını isteyecektir. Orta saha ve santrafor noktasında ise çok maliyetli bir girişim yapılmaz keza elde verimi arttırılabilecek oyuncular mevcut. Bu false back mevhumuyla ilgili fikir vermesi açısından fena olmayan bir kaç yazı,

http://trendfutbol.net/false-back-kavrami-ve-guardiola/
https://fourfourtwo.com.tr/teknik-direktor-akademisi-sahte-bek/

FM oynayan varsa bi kaynak da ben vereyim Guardiola'nın oyun sistemi hakkında:

https://www.fmscout.com/a-guardiola-man-city-true-tactics-fm19.html

Esasında False back kullanılan sistemlerde kanat forvet kullanılmaz, Çizgiye yakın oynayan düz kanatlar kullanılır. Ama Avcı Başakşehirde mix bir sistem kullanıyordu. Solda içe kat eden ters ayaklı Elia kullanırken, sağda gerektiğinde daha geride ve daha açıkta oynayabilen Visca oynuyordu. Aslında bu durumda false back oyuncusu sağda olsa çarpraz bir simetri oluşturabilirdi ve sistem daha iyi çalışırdı. Ama ne Clichy'yi sağda oynatabilirdi ne de Visca'yı solda oynatabilirdi. Bu mümkün olmadığı için sistem bu açıdan kusurlu kaldı. False back oynayan bek'in boşalttığı kanada gerektiğinde dolgu yapabilecek kanat oyuncusu olmalı. Hücumda da çizgiye yaklaşarak rakip savunmayı enine genişletmeli bu kanat oyuncusu. Başakşehirde Clichy'nin önünde böyle bir oyuncu yoktu. Elia'ya bu rol verilince onun da verimi düştü. Bu yüzden false back sisteminin sağladığı avantajlardan biri olan ortadaki 2 oyuncuyu 3. bölgeye gönderme işi de sağlıklı çalışmadı. Daha temkinli kalınıyordu.

Bizde nasıl bir oyun sistemi tercih edeceğini merak ediyorum. Babel'i istemesi, Schürrle'nin adının geçmesi geniş oynayan kanat değil içe kat eden ters ayaklı kanat istediğini gösteriyor. Eğer 2 kanatta da bu tip oyuncu kullanırsa false back kullanamaz diye düşünüyorum. Hem çift kanat forvet kullanıp hem false back kullanmanın bir yolunu bulur mu hoca bilmiyorum. Öyle bir mix yapabilir mi? Bence çok zor. Aşırı dinamik, hareketli, akıllı, takım oyununa ve taktiği uygulamaya yatkın kanatlar olursa oyun içinde doğru zamanlarda hem çizgiye genişleyip hem içe kat etme rolü verilebilir. Ama hem bu tip oyuncu olup hemde Beşiktaş seviyesinde olan kanat bulmak çok zor. Esasında Guardiola bu sene bunu ara ara yaptı. Solda sağ ayaklı Sterling, sağda Sol ayaklı Bernardo Silvayı oynattı bazı maçlarda.

Çevrimdışı atalay

Herkese selam. Geleneksel bienal floodu. Vaktimiz olursa seneye yine yaparız.

Çevrimdışı atalay

Alıntı yapılan: atalay
atalay - 21 Nisan 2016, 02:02:12
Seneye EPL'de Conte, Pep, Klopp dokunuşları olacak. Lakin İngiliz oyuncuları ve altyapı projesi ile Tottenham'ın geleceği parlak. Bu Spurs menşeli oyuncular ve Pep'in oyun mantalitesi birleşince İngiltere'nin, Almanya ve İspanya örneğinde olduğu gibi 2018 yada 2020'de bir final göreceğini düşünüyorum. Bu rekabete Mou'da katılırsa eşsiz olur.

Alıntı yapılan: atalay
28 Aralık 2017, 00:48:21 »
Pep, şu anda EPL'deki diğer başarılı ekipleri başarısız göstermekte. İngiltere milli takımı Pep ve Pochettino'dan beslenirse 2020 final ihtimali "İngiltere için bile" makul olabilir. Ki şu anki mevcut menajer A takım oyuncuları ile alt yaş gruplarında beraber çalıştı. Uzun vadede City'in akademi atılımları da ülke futbolu için önemli. Yayın gelirleri, yeni pazarlar derken stoper için €85 milyon veren de var; ikinci sınıf bir ülkenin askeri savunma harcaması kadar takım savunmasına para harcayan takımlar da. Şampiyonlar Ligi'nde 5 İngiliz takımın son 16 görmesi normal. İlaveten Conte oldu, Pep olacak, seneye Klopp?

Alıntı yapılan: atalay
1 Nisan 2018, 01:14:03 »
atalay 22 Haz, 2017 22:46
Altyapı konusunda EKOL ülkeler var. Yani okul. Sürekli yetiştiren, geliştiren, avangart işler sunan ve başkalarını etkileyen. Almanya, Hollanda gibi ülkeler altyapıda ekoldür. İtalyan teknik adamlar keza avangart işler sunar ve birbirlerini etkilerler. İspanya son dönemde futbolda hem ülke hem kulüpler bazında elit organizasyonları domine etti. Çünkü oradaki antrenör eğitimi çok gelişti. Diğerleri seviye yükseltince kendi içindeki büyükler daha da büyüdü. İspanyollar sadece futbolda değil. Tüm spor branşlarında atılım yaptılar. ADO 92 programı bu nokta kritik eşik. Okursan sebebini daha iyi anlarsın. İtalya'ya dönersek orada ezelden beri büyük teknik adamlar, büyük oyuncular oynadı. Son 5-10 yılda eksen İspanya'ya kaymış olabilir fakat yakın zamanda yine cazibe merkezi olacak. Zira halihazırda çok önemli teknik adamlar görev alıyor. Burada İngiltere'nin dinamikleri farklı. Onu; aurası, ekonomisi ve pazarlama becerisi ayakta tutuyor. Mesele pozisyon oyunun en yanlış oynandığı lig EPL'dir. Belki de en doğrusu da Serie A'dır. Fakat EPL de şekil değiştiriyor. Eski konservatif menajerler yerine bugün en iyileri orada yarışıyor. Bu yakın tarihte İspanya hegomanyasını azaltacaktır. Mesela biz zamanında Jira eğitimi konusunda İngiltere'yi seçerek yanlış ülkeyi model aldık. Doğru model İspanya ve Almanya idi. Bu arada Fransa altyapısını atlamamak gerekiyor. Alttan akın akın oyuncular geliyor. Keza İtalya, İspanya hatta İngiltere de aynı şekilde. Tudor mevzusuna dönersek. Söyleminde haklı. İtalya; onun döneminde, öncesinde ve şimdi de çok önemli teknik adamlar yetiştirdi, yetiştirmeye devam ediyor. İtalya siyasi tarihindeki gibi futbol endüstrisi sömürgeciliği konusunda da geç kaldığı için bir takım problemler yaşadı. Keza bu 2006'daki Calciopoli skandalı Serie A'nın karizmasını ve dengelerini değiştirdi. Fakat 2000'lerin başına kadar uzun bir süre Dünyanın en gözde ligi Serie A idi. Eksen 4-5 yıllık süreçte yeniden kayacaktır.

*İki final oynayan Juve, avangart şeyler sunan Napoli, gelenekçi Atalanta, bugün Roma, yarın Lazio... Bunlar ayak sesleri. Eksen kayacak fakat aynı İtalya Dünya Kupasında yok. Oyuncu profillerini zenginleştirmeleri gerek. İçeriden yetiştiremiyorlarsa, dışarıdan. Bunun için ise para gerekli. EPL’deki gibi. Bu da yeni ve güçlü pazarlar yaratmadan olmaz. İspanya, yakından gözlemlediğim altyapısı, oyuncu ve antrenör kalitesi ile burada bir süre daha olacak. Almanya pastayı büyütse de ekonomik olarak geride ama ekol. Ulusal takımlar arasında belki de oyuncu havuzu en geniş ülke. Son Dünya Kupasını bir Hollanda’lının fikrini bir İspanyol’un kendi ülkelerinde uygulamasından etkilenerek kazandılar. Lakin önlerindeki engel Bayern. En iyi olup garip bir paradoks yaratıyorlar. Zira her kafayı göstereni kendi içlerine katarak rekabet kalitesini azaltıyorlar. Hollanda da yakın zamanda nadastan çıkacaktır.

Alıntı yapılan: atalay
06 Mart 2019, 02:44:02 »
Alıntı yapılan: atalay - 06 Mart 2019, 02:27:18
Ajax, bütün Avrupa'nın en iyi build-up'ına sahip ekiplerinden biri. Oyuncular arasındaki mesafe kısaldıkça hareketli izlemesi çok keyifli akıcı bir oyun sunuyorlar. Ve bunu zamanında Beşiktaş formasını giymelerini pek istediğim, 2012 öncesinde önerdiklerini bildiğim Tadic, Schone; üç sezon önce önerdiğim Tagliafico gibi oyuncular ile yapıyorlar. Her zaman bizde safsata olarak görüldüğünü söylediğim yumuşak, savunma karakteri düşük oyuncuların bir arada oynayamaması algısına en güzel saha içi uygulamalarını sunan ekiplerden. Buradan bir çok teknik direktörün Eric ten Hag Ajax'ından done çıkarması gerek. İlk maçta da Real karşı tıpkı Bayern'e karşı olduğu gibi çok üstün oynamışlardı lakin skoru kazanamamışlardı. Fakat dediğim gibi oyunu kazanan önünde sonunda skoru da kazanır. Ayrıca birkaç yıl önce burada majör liglerin akıbetini ele alırken Hollanda'nın nadastan çıkacağını yazmıştım. De Light, Frankie De Jong, Ake, Van de Beek bunlara üst jenerasyondan gelip üzerine koyarak giden Wijnaldum, Promes, Depay, Vrij, Dijk gibi oyunculara sahipler. Özellikle gelecek sezon Barça'da regista rolünde Frankie De Jong'u izlemek büyük keyif olacak gibi duruyor.

Alıntı yapılan: atalay
-2008'den bu yana ilk kez dört İngiliz takımı çeyrekte. Pep, Pochettino, Klopp ile birlikte. Ki son DK'de 2015 ve 2016 Hırvatistan-Fransa tahminlerim tutsa da İng. yarı finalde kalmıştı. Ekonomisi, pazarı, network'u bir tarafa çok iyi teknik direktörler var. Sadece EPL'de değil, Championship'te de öyle. Ki bunların isimlerini burada zikrettim.   

Alıntı yapılan: atalay
25 Ağustos 2018, 20:08:49 »
Takip ediyorum. @worns Kendi felsefesini kısa sürede aşılamış. Pozisyon ve sayısal üstünlüğü yüksek. Bekler dahil bütün oyuncuları sürekli half-space, koridorlara sokuyor ve pozisyon üretiyorlar. İlk reaksiyonu küçük defolarına rağmen iyi. Transition'ı iyi oynuyorlar. Yüksek forechecking uygulamaları sunuyorlar. Oyunu daha geliştirebilir. Bu periyotu yüksek puanlar ile geçmeleri gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bana göre bu yüksek baskılı ve tempolu oyunun en büyük handikabı 46 hafta sürdürmeyecekleri oluşu. Oyuncuları oyuna inandırmış ama beraberinde aktif dinlenebilecekleri oyun setleri gerekli gibi. Ben de EPL'de olsun, yeniden bu seviyede boy göstersin istiyorum.
Alıntı yapılan: atalay - 30 Kasım 2018, 16:27:23
Bielsa için de görüşüm geçerli. Şu an Norwich'in arkasında ikinci sırada ama o periyodu daha yüksek puanlar ile geçmeliydi. Oyunu bir parça dönüştürmek zorunda. Dozunda idealizm, biraz daha pragmatizm EPL'nin anahtarı.

Dün itibari ile Uluslar Ligi'nin finalistinin biri Hollanda oldu. Diğeri de DK yarı finalisti İng olabilirdi. Nadastan çıkan Ajax son dakika golünü yemese CL'de final oynayabilirdi. En az City kadar güçlü build-upları vardı. Eric ten Hag'a büyük parantez açmak lazım. İng, UEL ve CL'de finalleri oynadı. Çünkü sadece Pep, Klopp, Pochettino, Sarri ya da Emery değil altta daha önce isimlerini birkaç yıl önce yazdığım Eddie Howe, Javi Garcia, Espirito Santo gibi teknik adamlara sahip oldukları için. Elbette bütçe-sahip oldukları olanaklar çok değerli. Lakin 1,5 yıl önce son transferini yapıp bütçe denkliğini sunmak adına harcama yapamayan statsız Tottenham'ın, gelişimlerini burada sürekli vurguladığım ve çok beğendiğimi söylediğim Pochettino ile final oynamasını bütçe üzerinden anlatamazsınız. Öyle ki taze bir Ajax örneği var. Spurs'un gelişimini bizle oynadıkları 14/15'den bu yana inceleyebilirsiniz. İngilizler parayı başta teknik direktörlük olmak üzere tüm birimlerde farklı uluslardan ve ekollerden gelen profesyonellere borçlu. Burada Pep ve Rinus Michels'den ve Pochettino ve Bielsa'dan başlayan ekol üzerine bir şeyler yazmıştım. Aynı zamanda Klopp'un içinde Sacchi'nin de olduğu bir sentez oluşundan. Ki o sentez iki sene üst üstte CL finali oynayıp, ligde akıl olmaz puan toplamasına rağmen ikinci oldu. Şurada ismi geçenler kupası olmadığı için yakın döneme kadar başarısız addedilen isimler. Gogol paltosu misali benzer ekolden sezon başından beri ismini andığım Farke alt ligde rekor puan ile EPL yaparken Bielsa o dinleme periyotlarını yaratamadığı için tahmin ettiğim gibi bir üst lige çıkamadı. Ve Leeds bir kaybeden değil. 2015'te Hırvatistan ve İng. için 2016 ve 2018'de Fra için yaptığım şampiyona tahminlerimi gelecek sezon için yapmam gerekirse çok sürpriz olmayacak ama İng, Fra, Hollanda için ayırabilirim. İng için halen problemin orta saha profilleri olduğunu düşünüyorum. İyi oyunculara ama benzer profile sahipler. 

Çevrimdışı atalay

Alıntı yapılan: atalay
15 Mart 2019, 00:17:06 »
18 Ekim 2015, 03:00:15
Bu da sezon öncesi dolaylı yoldan Ali Naibi'ye önerdiğim oyuncu. 23 Aralık'ta 18 oluyor ve sene sonu sözleşmesi bitiyor.
http://www.transfermarkt.com.tr/luka-jovic/profil/spieler/257462

Daha onlarca var. Bizim ayarımızda alabileceğimiz yüksek potansiyelde oyuncular.

18 Ekim 2015, 03:23:56 »
Ayrıca o önerdiğim Luka Jovic 3 yıl içerisinde yeni Falcao olabilir.

Jovic'in oradan çıkış fiyatı makul. Fakat bazen fiyat makul gibi dursa da olmayabilir. Hatta transferin hiçbir yerinde olmazsınız. Kaldı ki Benfica o dönem Zivkovic, Jovic ve Saponjic'i almıştı. Benfica gibi kulüplerin network ve menajerlik ilişkileri dışında orada işler biraz mafyavari de yürüyor. Fakat Jovic, sadece Beşiktaş değil FB, GS için de çok makul idi. Sezon sonu muhtemelen asgari 30'u görecek, belki burada fiyat beremi dışında bu performansı sunamayabilirdi ama network'u olan, bambaşka tercihlerde oyuncuya-menajerine-fona-üçüncü-dördüncü aracıya servet sunan kulüplerimiz için makul idi. Yineliyorum: Olmayabilir. Fakat bir gün de o servet iç pazarda pastayı bölüşmek yerine dışarıda potansiyel için dökülse çok güzel olacak. Bu kategorideki oyuncuların gelişimini bir parça içerleyerek izliyorum.

60'e Real gitmiş. Alisson ile beraber kendi adıma rekor olabilir. Altyapısından Joao Felix çıkaran Benfica'nın Jimenez ve Jovic'e yer açamaması çok enteresan. Jimenez bir Mendes harekatı ama Jovic onlar için çok net kayıp. İlaveten Seferovic ortalama izleyicilerini beğenmeyeceği bir merkez forvet ama kalibre düşürse düşünülebilir.
[ Son Düzenleme: 07 Haziran 2019, 10:21:44 atalay ]

Çevrimdışı atalay

Alıntı yapılan: atalay
26 Şubat 2019, 01:15:49 »
Katılıyorum. @38life Zaten bu süreleri görüp de yanlış oyundan doğru zamanda vazgeçen Ferguson ve bir-iki teknik direktör olmak üzere bir elin parmağını geçmeyecek kadar az teknik direktör var. Hatta bazen kendi oyunu mükemmelleştirmek bile tekdüzeliğe yol açan sorundur. Mesela Heynckes'nin nirvana oyunundan sonra üç sezonluk Pep Bayern'i gibi. Daha önce söylediğim gibi Pep o ve öncesi Barça ile kulüp ve milli birçok ekipe ilham kaynağı oldu, halen Pochettino, Conte ve Klopp ile birlikte İngiltere milli takımına etkisi büyük. Ama oyunu dönüştürememek her zaman tekdüzelik yarattırır.

Alıntı yapılan: atalay
07 Mart 2019, 18:26:30 »
Sezon başından beri City'de gördüğüm bir detay var. Arteta-Pep ilişkisi. Özellikle bir araştırmam yok, belki de uzaktan görmek yanıltıcı; lakin kamera ne zaman kulübeye çevrilse City'nin teknik direktörü sanki Pep değil de Arteta izlenimine kapılıyorum. Fikirlerine çok açık ve oyun üzerine iyi bir iletişimleri var gibi. Pep'in Barça'da müteveffa Tito ile ilişkisi de böyleydi. Fakat bu çok farklı. Bizdeki birinci-ikinci adam ilişkisi daha çok oyuncu idaresi ve arta kalanlar üzerinden yardımcının birinci adamın gerilimini üzerine çekmesi ve paratoner görevi görmesi üzerinden döner. Arteta'nın oyuncu ilişkilerindeki başarısını bilmiyorum, saha kenarında birinci adam olmak da farklıdır, ama gelecek adına onun yanına tik koyuyorum. Zaten Arsenal'de oyuncuyken-kariyerinin son sezonlarında Beşiktaş için burada ismini yazmıştım.

City'nin üçlemesinde başta Arteta olmak üzere yardımcı ekip ve diğer futbol birimlerinin çok önemli payı var. Pep, iki sezondur ligde çok zor bir şeyi kolay gösteriyor veya başka kulüp-milli takımları etkiliyorken bu mükemmellik kısa süre sonra kendini imha edecek ve açmazlara sebebiyet verecek. Bir kez daha. Mükemmelliğin bedeli.

Çevrimdışı atalay

Alıntı yapılan: atalay
06 Mart 2019, 05:58:58 »
Alıntı yapılan: atalay
25 Mayıs 2018, 06:11:37 »
+Milli takım demişken mevcut oyuncu havuzunda 20-26 yaş aralığında olduğundan daha fazla veya az gösterilmemesi gereken iyi bir oyuncu topluluğu var. Bir kısmını asset, bir kısmını ise benzer frekansa sahip oyuncular olarak görüyorum. Önemli bir kısmı Avrupa'da majör liglerde ve Yerel ligde düzenli olarak oynuyorlar. Bir nüve veya etkilenecek bir oyun şablonu olmaması handikap. Fakat kazandıran oyunu bir kenara koyuyorum; buradan pozitif ve güzel oyun çıkaramayacak olan teknik direktörü kutlamak gerekir.

Alıntı yapılan: atalay
Alıntı yapılan: atalay - 11 Eylül 2018, 00:43:46
Milli takımın oyun kurgusu dışında atletizm bir parça da fizik kalite sorunu var. Düzenli olarak pas-iade oyununu oynaması lazım. Sürekli İsveç gibi topu rakibe bırakan ekipler ile oynamayacak. O sebeple en ideal personel ile topu doğru koşturması ve iyi set hücumları kurgulaması gerekiyor. Bu da alan ve zamanı doğru kullanmaktan geçiyor. Küçük bölümlerdeki ön alan baskınlarında ilk reaksiyon ve ikinci topların kazanımı iyiydi ama daha yukarı çekmek lazım. Topu ne kadar geç kazanır ya da ne kadar geri kazanmak sorunda olduğunuz bir oyun oynarsanız gereğinden fazla efor sarf edersiniz. Atletizmi de yükseltecek bir-iki parça var. Oyun kurguları zayıf-özellikle final pozisyonlarını oynama tercihleri sıkıntılı. Ama gelişeceklerdir. Onlar mutlaka sahada olmalı. İlaveten pas-iade oyununu oynamak da zordur ama belli seviyede oynayacak personel var. Bu takımın böyle bir galibiyete ihtiyacı vardı ama galibiyet ölçü değil. O oyun bölümlerinde doğru dersler çıkarılırsa uzun vadede oyuna dair bazı şeyler iyileştirilebilir. Yoksa suni galibiyet olarak kalır.

Alıntı yapılan: atalay
Giden pozitif oyun çıkaramadı. Çağlar, Ozan yirmi iki ve altı stoperler. Ki bunlara Merih'i de katabiliriz. Ki olmayan bir düzende bunlara Ömer hatta Başakşehir'in o bölgede stopere dönüştürdüğü Mahmut kullanılabilir. Geniş havuzda Kaan da katılabilir. Zeki, o savunma hattı içinde mutlaka olması gereken yine yirmi iki yaş altı bir bek oyuncusu. Orta sahada yirmi dört ve altı Okay, İrfan, Hakan ve gidenin de kullandığı Oğuzhan var. Tabii halefi düzeltiyorum mevcut, iki senedir onu çok iyi kullandığını dikkate almakta yarar var. Buraya Yusuf ve daha geniş rotasyon için Yunus yazılabilir. Kenarda yine Zeki gibi mutlaka olması gereken Cengiz var. Yine Abdülkadir, Barış gibi gençleri aktif geniş rotasyonda kullanmak lazım. Belki en sorunlu yer ilerisi. Cenk dışında net güven aralığı yüksek oyuncu yok. Fakat muhtemelen Burak'ı değerlendirecektir. Hatta Beşiktaş'a geliş sebeplerinden biri olarak bunu görüyorum. Çünkü herkes bir sonraki durağını biliyordu. Burada Umut Bozok-Enes yine geniş rotasyonda yer alırlar. Halil Dervişoğlu önderliğinde daha önce U21 dışında oynamamış ve birden klasman da atlamaması gereken 21 yaş altı Berkay, Yunus, Emre diye giden 15-20 kişilik bir havuz var. Kimisi yurt dışında kimisi bizim takımın kadrosu dahil olmak üzere yurt içindeki oyuncular. 25 yaş altı 20-30 kişilik geniş bir kadro var. Takımın kaptanının 26 yaşında olduğu bir ekip. Genç içinde belki tavanı sınırlı ama önemli assetler barındıran ekibe yazık edilmemeli. Oyuncu geliştiren bir teknik direktör tercih edilmedi. Mevcut kişisi elbette daha önce çalıştığı Ozan gibi oyuncuları da kullanabilir. Şu anda gençlerin yanında saha içinde gölgesi ile kavga eden oyuncular var. Ki bunların ikisi bizde zaten. Bu gençlerin yanında olması gereken olgun figürler bence onlar değiller. Ama burada kullanan orada da kullanabilir.

Milli takım uzun zamandır böyle yüksek potansiyelli stoper havuzuna sahip olamamıştı. Merih, Çağlar, Ozan; üçü de benzer şeylere sahipler. Handikapları basit hataya çok açık olmaları. Gelişime açık olmaları halinde kurgularını ve pozisyon bilgilerini oynayarak geliştireceklerdir, şu an motorik beceriler ve agrsyonları ile kapatıyorlar.

Çevrimdışı atalay

Alıntı yapılan: atalay
Beşiktaş sezon başı kaleci ararken +1 oyuncunun önemini vurgulamıştım. Internacional'da iken Alisson'unu önerirken de kaleci tekniği dışında gözüme ilk bu çarpmıştı. Ki böyle kaleciler doğru teknik direktörler ile her zaman daha öne çıkarlar ve bunu daha rahat yaparlar. Ederson-Pep örneği gibi. Benfica'da bu kadar sürekli boş oyuncunun çıktığı, saha yayılımı ile düzenli pas opsiyonu bulduğu hatta öndeki koşcuların kalitesi ile istasyon atlayarak 60-70 metrelik paslar atabileceği bir saha içi düzeni yoktu. Fakat eldeki potansiyel görülmüş ki iki sezondur City'de çok acayip bir +1 kaleci izliyoruz. Öncelikle kıstasımız kalecilik tekniği olur şüphesiz. İçinde; blokaj, adımlama, kontrollü refleks, ardışık reaksiyon, ritm-denge-değişim-yön tayin yeteneği gibi temel kaleci tekniği birincil kriter. Burada size Hamburg'un teknik direktörü eski BVB yardımcılarından Hannes Wolf'un kalecisini nasıl oyun içinde cesurca kullandığı izlemenizi önermiştim. Bu seviyede olmasa da topun oyuna sokulması, kalecinin oyun içinde sürekli olması ciddi mesele. Majör liglerde belli seviyede ayak tekniği çok iyi kaleciler var. Ama bunun için önce teknik direktörün bunu mesele etmesi gerek. Bizim ligde Avcı dışında bunu mesele eden teknik direktör yok. Volkan Babacan gibi ayak tekniği-karar mekanizması felaket bir kaleci ile Sevilla deplasmanında sırf bu tercihi sebebiyle pozisyonlar vermesine rağmen doksan dakika gelişigüzel hiç çıkmadı.


Kendisine tavsiyem Sevilla deplasmanından şaşmaması olur. Başakşehir'in oyun dönüşümü ile ilgili yıl-yıl uzunca yazmıştım. Dileyen okuyabilir. Bunu Sevilla'da yaparken iki sezon önce ligde Kocaman'ın FB'sine yaptı-sırf bu yüzden maçı ve şampiyonluğu kaybetti. Avcı'nın oynattığı pas-iade oyunu ve kurduğu build-up'ın muadili Betis-Quique Setien. İkisinin de sorunu set temposu. Zira personel eksikliği. Setien'i Barça'ya yakıştırırken o tempoyu topsuz oyunları ile bozacak Messi, Suarez olacak, Loren Moron değil. Tıpkı Sterling, Mane, Salah, Son, Sane, Moura gibi. Ya da topu koşturacak Frankie de Jong, İlkay, Bernardo ve David Silva, De Bruyne, Eriksen ya da Dele Ali gibi. Yani sadece Lo Celso ile sınırlı kalmayacak. Tribüne bakmadan devam etmek lazım. Zira taraftar futboldan anlamaz. Set temposunu yani pas temposunu yükseltmek için ise aşağıdakiler gerekli. O sebeple 16/17 sezonu Başakşehir daha set temposu yüksek bir ekipti. Eğer personel uygun olur, build-up yetersiz kalırsa o zaman oyunu çizen yetersizdir. Topu koşturacak oyuncuları olan ama topu koşturmayı unutan bir ekibe bunu hatırlatması gerekecek.

28 Şubat 2019, 19:59:28 »
Bunu en başından beri benzer şekilde yazıyorum. İkili Medel-Pepe fark etmez Medel-Vida olsun. Atiba-Oğuzhan ikilisi önde Talisca yoksa Ljajic olsun. Kenarda Töre koridoru tıkamayan Lens olsun. Solda Babel ya da zaten ideal sol koridor-merkez arası olan Ljajic olsun. Kadronun önemi yok. Oyuncu değişikliğinin de. En nihayetinde bu kadro yine benim hayal ettiğim oyunu oynamayacak. Çünkü Babel'den sürekli sırtı dönük oynamasını değil, bazen half-space'de Ljajic-Oğuzhan ile sol koridor oyunu oynamasını isteyeceğim. Medel-Vida'nın ilk topa baskı için highline'ı 40-45 metrede kurmasını isteyeceğim. Quaresma'nın Lens'in Babel'in daha fazla topsuz penetre yapıp, oyuncular arasında gezinmesini isteyeceğim. İyi bir ön alan baskına karşı daha hareketli bir ekip yaratıp, birden fazla opsiyon yaratmalarını isteyeceğim. Her 50-60 metrede atak sonlandırılmamasını-bazen rakibi bilerek hareket ettirip boş alan yaratmalarını ve böylelikle atakları low-cross veya cut-back paslar ile sonlandırmalarını isteyeceğin. 17/18 veya 18/19'daki gibi dakika başına atak sonlandıran bir takımın varlığı başlı başına bir delilik. Önce çok temel sahaya yerleşiminden başlayan daha bilumum şey var. Bunlar olmadıktan sonra bir 11'in anlamı yok. Bahsettiğim şeyi tekrarlayabilirim. Beşiktaş oyuncusunun alan oyunu bilgisi, kurgusu, topsuz oyun becerisi iyi olmalı. First touch'ı kötü oyuncu ya da istasyon olmasını bilmeyen bir oyunun çok yeri olmamalı. Ama motorik özellikleri çok iyi, atletizmi ve dinamizmi ile çok şey katacak fakat karar kalitesi düşük bazen bir sonraki adımı yeterince planlayamayan kurgusu zayıf oyuncular da olacak. Kenarlardan en az ikisinin atlet olması lazım. Birinin istasyon olup-çıkış paslarını kullanması lazım. Beşiktaş seviyesinde stoperlerin topu belli seviyede kullanacak ayak tekniğine ve karar mekanizmasına sahip olması lazım. Topa ve alana sahip olmak için söylediğim gibi pivot orta sahalar önemli. Link-up yüksek merkez forvetler önemli. Temel hücum prensiplerinden olan derinlik, hareketlilik gibi özellikleri yoğun oyuncular akışkan oyun için önemli. Topu koşturmasını bilen oyuncuların varsa onlara uygun bir saha içi düzenine sunabilirseniz zaten büyük takımın oyun yapısını temelde karşılarsınız. @Savaş @levitate
[ Son Düzenleme: 07 Haziran 2019, 10:24:04 atalay ]

Çevrimdışı atalay

Alıntı yapılan: atalay
atalay - 27 Kasım 2016, 18:46:25
Gian Piero Gasperini, Atalanta ile önemli işler yapıyor. İlk 5 maçta aldığı 4 mağlubiyet sonrası, son 9 maçta 8 galibiyet ve 1 beraberlik aldılar. Özellikle iç sahada dominant oyunlar oynuyorlar.

Alıntı yapılan: atalay
03 Mart 2019, 22:38:27 »
Üç sezondur Serie A'nın en underrated teknik direktörü. Dokunup da performansını ileriye taşıyamadığı oyuncu yok. Deplasmandaki 3-3'lük maç sonrası Fio'yu bu kez 3-1 ile geçtiler. Şu an üzerinde dört takım var ama o dördüncülük koltuğuna bittabi CL biletini almaya saha içi uygulamaları ile daha çok yakışan ekip. Burada işi iyi götürüyor, yeniden Inter gibi bir maceraya açılmamalı.


7. sıradan gelip, üçüncü sıra ile Atalanta'ya tarihinde ilke kez CL bileti kazandırdı. Üçlü savunmayı İtalya'da Conte ile birlikte en iyi oynatan teknik direktör. Araya bir kupa finali de sıkıştırdı. Hollanda milli takımına iki oyuncu kazandırdı, Pasalic'i yeninden diriltti. Papu Gomez ve İlicic'e ayrı iki parantez açmak lazım. Özellikle İIicic şahane Thomas Müller cosplay'i. Bunların orta sahadaki muadilleri de Ajax'li Van de Beek. 90 dakika boyunca sürekli oyuncular arasında gezinen-topsuz oyun becerileri-topla becerilerinden çok yüksek olan ve böylelikle sürekli alan yaratan oyuncular.

Çevrimdışı atalay

Alıntı yapılan: atalay
03 Şubat 2019, 19:39:04 »
City'nin golünde ilk topa baskı yapan sol stoper Laporte half-space bölgesinde. Ayrıca Fernandinho top rakibe geçince sol bek pozisyonunda top kendilerindeyken pivot orta saha oyuncusu gibi konum alıyor. Arsenal duran topta güzel birinci post aşırma golü attı. Betis, Atletico karşısında önde. Güzel.

Alıntı yapılan: atalay
10 Şubat 2019, 20:18:09 »
Sterling, maç boyunca 1v1 kaldığı her pozisyonda iki kenarda iki beki kısa mesafede iki tarafa da kat ederek eksiltti. Üç sene önce L'pool'da bu özellikleri taşıyan kurgusu eksik, kafasını kaldıramayan oyuncuydu. Pep, geldiğinde ilk iş kafasını kaldırarak oynamayı öğretti.

Konu neden salt para değil. İki basit örnek vereyim: Laporte 65 milyon. Evet, yüksek meblağ. Fakat daha elitini alıp koymak yerine halen Fransa milli takımının stoper havuzuna giremeyen oyuncuyu sırf oyunun ihtiyaçları dolayısıyla sol stoper için istiyor. Tıpkı L'pool gözden çıkardığı Sterling gibi. Geldiği gün ile bugünkü arasında inanılmaz bir fark var. Onun da 60'a gelmesinin bir önemi yok. 

Çevrimdışı atalay

Alıntı yapılan: atalay
28 Şubat 2019, 19:05:55 »
Alıntı yapılan: atalay - 28 Şubat 2019, 18:57:33
Üstleri çizilirken de yazmıştım. Topu koşturabilecek saha içi uygulaması olan bir ekip için Ljajic, Oğuzhan, Kagawa. Bu üçlü kreatif şeyler sunabilecek isimler. Derli-toplu sahaya doğru yayılmasını bilen bir ekip için Vida'nın savunmacılığı işi görür. @Savaş

Alıntı yapılan: atalay
Tabii uygulama kadar çehresine doğru oyuncuları da koymak lazım. Üç sezon önce Cengiz'i yazdığımda, burun kıvrıldı. Visca'yı tarif ettiğimde, "mükemmeli anlatıyorsun" denildi. Dört kenar için atletizmi kullanırım. Topsuz/topsuz oyun becerisi yüksek oyuncuları bu üçlünün çehresine monte yapardım. Fakat bunlar seçimler ile başlıyor. Bir takım nasıl %70 küsur topa sahip olur? Bu, bir dolu seçim ile başlar. Sahayı kullanmak, topu kullanmak; sürekli boş oyuncu çıkarmak, oyun opsiyonu yaratmak. Bunun için bazen istasyon atlamak, bazen istasyon yaratmak. Bazen rakibi bilerek bir kenara yönlendirmek, bazen topu kazanmak istediğiniz yerde kaybedip-oradan oyun çıkarmak. Daha önce tarif ettiğim pivot orta sahalar da bu yüzden önemli. Köprü olabilecek, sürekli topa dokunup-tempoyu ayarlayabilecek topu koşturacak oyuncuları çehresinde döndürecek. Bu tarife uygun Atiba var. Geride mesafe kısaltacak-topu kullanacak Medel var. Sol koridor-merkez arası Ljajic, sol koridor merkez Oğuzhan, koşu kanallarını bilen merkez Kagawa var. Beşiktaş yine %70 topa sahip olamaz. Çünkü öyle build-up yok. Güneş, Kagawa sorulduğunda Ljajic ve Oğuzhan'ı aynı anda kullanamadık; Burak-Kagawa-Ljajic'i bir arada kullanmak zor dedi. Mevzu budur.

Alıntı yapılan: atalay
Burada maç sonu sıcağı sıcağına yazdığım yakın örnek var. 3-0'dan sonrası soruluyor. Beşiktaş'ın 3-0'a kadar ilk yarıda sadece 86 isabetli pası var. 86. Bu takım tek devrede mütemadiyen üç yüzleri görüyordu. Pas yüzdesi %65. İlk yarı %37, ikinci yarı %41 ile oynamış. Genk'e karşı topun gerisine geçmekten başka şansı olmayan bir takıma dönüştü. Tercih ettiği oyuncular da öyle oldu. Topu koşturacak 5-6 oyuncuyu sür sahaya muhtemelen yine bu topu düzenli koşturamayacaklar.

Alıntı yapılan: atalay
08 Kasım 2018, 23:39:38 »
Ljajic ve Oğuzhan tam olarak Başakşehir'in oyuncuları. İstemiyorsanız Avcı havada kapar.
08 Kasım 2018, 23:51:21 »
Bilemiyorum. Ama pas-iade oyunu oyuncuları. Topu koşturacaklar.


Hiçbir şey yapma! Topu koştur yeter. Personel gerekli ise personel oyun gerekli ise oyun. Koşturttamayanlar her kimse sorun odur. Onlara sorun! Yeni gelen de yapamazsa o da ayrı bir sorun. İster ön bölgede alan baskısı, ister transition, ister yerleşerek-saha boşaltarak oyun, set temposunu belirleyen şey topsuz oyun. Bu da personel + saha geometrisi demek. Bunlar olmazsa 17/18 lig Beşiktaş'ı gibi sürekli geniş oynayan topa sahip olan ama yerleşen takımlara karşı onların istediği gibi hücum eden set temposu düşük bir takım olursunuz. O sebeple %60-70 topla oynamanın bir espirisi kalmaz.
[ Son Düzenleme: 07 Haziran 2019, 10:28:17 atalay ]

Çevrimdışı atalay

Alıntı yapılan: atalay
30 Ocak 2019, 03:08:36 »
Kabaca şöyle tamamlayayım. Günümüzde birçok ekip set oyunlarında dahil transition kovalıyor. Pozisyon oyunlarına sadık kalmanın ya da %60'ların üzerine topa sahip olmanın tek karşılığı topun düzenli olarak ve uzun süre boyunca paylaşıldığı oyunlar değil. Aslında bunlar daha çok aktif dinlenme periyotları için gerekli. Tabii tüm bunların tamamını aynı anda yapabilecek oyuncu ve teknik direktör kalitesine sahip ekipler var. Bunun için öncelikle metot gerekli. Metot için ise uygun personel. Topu kazanacağınız veya planlı yönlendirmeler-ağırlıklı oyun merkezi sebebiyle kaptıracağınız bölgelerde topu geri kazanma ve topu koşturma süreniz çok önemli. İlk reaksiyonu yüksek tutan ve çabuk hücum etmenizi sağlayan şey de metot, şablon, dinamizm dışında topu koşturacak ayaklar, çehresinde de atletik kapasitesi yüksek, motorik özellikleri güçlü koşucular ve press kalitesi belli bir seviyenin üzerinde oyuncular. Temelde bu. Tüm bu isimlerin oyun kurgusu da üst seviye ise zaten belli seviyenin üzerinde bir ekibi tarif ediyoruz. Bir ortak özellik de daha önce vurguladığım topun kıymetini bilerek başta low-cross ve cut-back paslar olmak üzere atak sonlandırma biçimleri. Birçok takımın duran top savunurken veya kendi birinci bölgelerindeki planlı baskıya yönelik bile karşı geçiş planlarını var. Ve bu pas oyunlarında pivot özelikli merkez oyuncuya yönelim de çok artmış durumda. Seçkin liglerde herkes aslında çok benzer şeyleri oynamaya doğru gidiyor. 
[ Son Düzenleme: 07 Haziran 2019, 10:30:31 atalay ]

Çevrimdışı atalay

Alıntı yapılan: atalay
28 Ocak 2019, 03:26:31 »
Alıntı yapılan: atalay - 16 Aralık 2018, 22:32:45
Bu on numara feşitizmi sadece bizim ligde kaldı. Böyle bir pozisyon Avrupa'da hiçbir majör ligde yok. Geldiği yerde de o eski on numaralar 70'lerde 80'lerde regista oynarlardı. 90's tamamı ve 2000'lerin başında tamamlayıcı striker olarak kullanılıyordu. 2000'lerin ortasından beri özellikle Pirlo ile beraber Serie A'da yine derin oyun kurucu olarak oynamaya başladılar. Artık her yerde sağ-sol iç pozisyonlarında daha atletik kapasitesi yüksek, dinamik oyuncular kullanırken savunma önlerinde registalar ile oynuyorlar. Tek anchor'ın daha doğrusu pivot orta saha oyuncusunun oynadığı yerde de teknik kapasitesi yüksek sağ-sol iç oyuncuları. Hatta orjin kanat oyuncularını iç orta saha yapmayı başaran teknik adamlar var. Bizde savunma önünde agresyonu düşük oyuncu oynamaz diye bir zırva görüş hakim. Hatta çift reaktif orta oyuncusu kullanmayan teknik direktör bir elin parmaklarını geçmiyor. Çünkü teknik direktörlerin saha içi uygulamaları ve çehresindeki profil buna müsait değil.

Alıntı yapılan: atalay
Bu, Ljajic cevabı idi. Mesela Beşiktaş taraftarının prime dönem Atiba performansını anladığını asla düşünmüyorum. Pas oyunlarında orta sahadaki pivot orta sahacıların önemini bilmiyorlar. Zaman zaman pas temposunu düşürmesine veya oyun görüşü yeterince geniş olmamasına rağmen Atiba'nın köprü olabilmek için neden kısa paslar ile oynadığını kavrayabildiklerini sanmıyorum. Sağ iç-sol iç Sosa-Oğuzhan. Talisca-Oğuzhan. Bugün Fernandinho, Fabinho, Jorginho, Betis'de William Carvalho gibi oyuncuların pas oyununda neden sadece maç boyunca sanki hiçbir değer katmayan 100 tane kısa pası oynadıklarını bildiklerini düşünmüyorum. Yukarıda paylaştığım videoda Nuri cevabını vermiş zaten. EPL'de neden yapamadığını da eklemiş. Topu koşturanları doğru kurgulamak gerek. Bunların, koşucuların olmadığı, build-up'ın durağan ve sürekli en az bir oyuncuyu boşa çıkarmadığınız oyunda topu koşturmaları mümkün değil. Oyunu-çehreyi anlatmadan oyun anlatılmaz desem de bizimkiler sonucu alamayınca bir şeyleri düşünmeye başlarlar.

16/17 burada yumuşak geçiş, oyunun sürdürülebilirliği üzerine plan yaparken Atiba'ya muadil Vainqueur, Kabore gibi isimleri yazıyordum. -ki bugün bu iki ismi istemem- Bir andan da olmayacak muadilleri Nzonzi, Carvalho gibi isimler üzerinden anlatıyordum. Tabii Fikret Orman ve Şenol Güneş bu sırada kendi planları yapıyorlardı. "Plan" Eksi dönem de var ama yeni dönem regista üzerinden giden Pirlo ile revaçta olan bugün bana göre Frankie de Jong'un bir numara olduğu rol aslında bununla sınırlı değil. Zira De Jong ile Busquets özünde benzer şeyleri yapıyorlar ama farklı profiller. O sebeple Atiba bulmak zorunda değilsiniz Emre de olur. Fakat önemli olan pivot olabilmesi. Yani topun kıymetini bilecek, takımı sahaya yayacak-tempoyu ayarlayacak ve stabil değil, oyuncuların arasına girip-bölgeler arasında çıkarken köprü olacak isim. Topa sahip olarak oynamak isteyen ekipler için başka bir oyuncu profili düşünülemez.
[ Son Düzenleme: 07 Haziran 2019, 09:52:04 atalay ]

Çevrimdışı atalay

Alıntı yapılan: atalay
Gelecek sezon üzerine...

Alıntı yapılan: atalay - 24 Haziran 2017, 01:14:35
Bunu geçen sezonun başında da yazmıştım. Şayet gelecek sezon Quaresma ve Caner'i hücumun bir numaralı opsiyonu olarak kullanma planı varsa -aslında bunu detaylandırmak lazım ama kabaca- hiç düşünmeden Llorente, Bas Dost profilinde bir santrafor tercih ederdim. Beşiktaş'ın pas, geçiş ve yerleşerek oynadığı oyunda bu iki isim hücumun ana planı olmaz. Fakat bu oyuncuların dominant oyun karakterleri ve tekdüze hücum oyunları belli. Üstüne Talisca tamamlayıcı isim olacaksa kadroda böyle bir oyuncu işleri olduğundan daha kolaylaştırabilir. Zaman zaman göğsüne, kafasına uzun atarak sırtı dönük oynayabilecek ve aldığı topları kenarlara indirebilecek bir isim kadroda olmalı. Tarif etmek gerekirse Adebayor tarzı. Hatta o kimi zaman alıp-dönüp-basıp gidebilen bir oyuncu. Fakat Abou tarzı forvet oyuncusuna da ihtiyaç var. Caner'in aksiyon bölgelerine oynadığı direkt toplar veya Quaresma'nın kenar ortaları yerine Gönül-Adriano gibi pas istasyonu dışında üçüncü bölgede koridorları iyi kullanabilecek bekler üzerinden yada merkezden dikine katedebilen Sosa - Tolgay - Oğuzhan gibi oyuncuları hücumun ana planına koyacaksanız en ileri uçta pas-iade oyununu iyi oynayabilecek bir merkez forvet veya mobilizasyonu yüksek bir santrafor tiplemesini tercih ederdim.

Eldeki kadroda Caner ve Quaresma hücuma genişlik katacak isimler. Fakat halihazırda bu işi yapabilecek; pas istasyonu olup, koridorları kullanabilecek ve kutuya girebilecek Adriano ve Gönül var. Eldeki kenar oyuncuların neredeyse tamamın orta kalitesi yüksek. Şut üzerinden oynayabilecek ve onlara şut asisti yapabilecek pek çok oyuncu var. Oyun genellikle Tolgay, Ozzy, Sosa hatta Talisca gibi kısa adımlar ile geriden gelip merkez üzerinden ağırlıklı oynanacak ise o halde öndeki ismin link-up'ı yüksek, bağlantı ve pas-iade oyununda etkili olması ve derinlik vermesi lazım. Eğer orta saha kurgusunda Talisca olmaya devam edecek ve onun oyun merkezi geriye çekilmeyecek ise bölgeler arası topsuz geçişleri ve sahayı enine kullanma alışkanlığımızı sürdürebiliriz. Eldeki orta saha oyuncuları pas metrajını dilediği zaman kısa tutup-uzatabiliyor. Keza bekleri oyuna sokma konusunda yeterince iyiler. Yatay, dikey veya diagonal paslar ile Quaresma üzerinden yerleşerek oynanabilir. Burada Caner gibi geriden yüksek metrajlı toplar, Adriano ve Gönül gibi kısa paslar ve topla mesafe katederek çıkan bek oyuncuları varken, gelecek sezon bu kaliteli ön alan baskılarına karşı iyi bir metot geliştirmek gerek. Ayrıca eğer gelecek sezon için sol önde Babel'in minumum 40 maç oynatılması planlanıyorsa o zaman onun ileri uçta sırtı dönük oyunlarından daha çok faydalanmak gerek. Fakat mevut temposunu yükseltmesi ve oyun içi istikrarını arttırması gerekecek. Beşiktaş'ın elinde winger özellikli değerli kanat bekleri var. Bunları daha fazla oyunun içine sokmak lazım. İlaveten gelecek sezon daha çok ikili-üçlü oyunlar yaratmak lazım. Kadroda bu oyunları en iyi oynayacak isim Oğuzhan. Fakat öndeki isimler bu oyunlara pek uygun değil. Eğer orta saha kurgusu değişir, oraya defansif aksiyonları güçlü bir isim eklenirse beklerin oyun merkezleri daha önde, oyun mesafelerini ise daha da arttığını görebiliriz. Bu arada Beşiktaş geçen sezon ligin oyun boyu en uzun takımıydı. Buna rağmen transition'u en iyi oynayan ekipti. Gelecek sezon ilk reaksiyonu yükseltip, topu geri kazanma sürelerimizi aşağı çekmemiz lazım. Burada oyuncu tiplemeleri mühim, akla bu hususta ilk olarak press kalitesi geliyor. Fakat asıl önemli olan saha geometrisi. Burada pozisyon oyunlarını güçlendirmek, oyun merkezini ileri taşıyıp, highline'ı öne çekmek gerek. Bunun için oyunun ihtiyaçlarını karşılayacak bir stoper transferi yapmak işleri kolaylaştıracaktır. Beşiktaş'ın elinde yazılımında direkt oyun olan hücum özellikli isimler var. Doğru press metodları geliştirebilirsek set oyunlarından bağımsız skor alabiliriz. Eğer yerden kısa-akıcı-seri paslar yerine, bölgeler arasındaki mesafeyi topsuz hızlı geçmeyi planlıyor isek o halde atılan uzun menzilli toplar sonrası sekenleri alıp, atak devamlılığını sağlayabileceğimiz bir oyun pratiği geliştirmemiz lazım. Sezonun ilk bölümünde bunu oynamaya çalışırken bu ikinci topların çoğunu kazanamadık. Kadronun neresi muhafaza edilir ya da nereden kayıp yaşanırsa yaşansın gelecek isimlerin pas temposu yüksek, topsuz ve alan oyun becerisi iyi, taktiksel algısı yüksek olmalı. Özellikle hücum oyuncusunun ön bölge hareketliliği, aksiyon ve koşu kanalarını kullanma becerisi iyi aynı zamanda başta final pozisyonları olamak üzere tüm oyunlarda karar kalitesi yüksek olmalı. Başta Talisca olmak üzere bazı oyuncuların bazı şeyleri yapamayacağını düşündüren bir takım ezber yanılgılar var. Oyuncuların rollerinin değişmesi durumunda bu oyuncuların farklı yapabilirliklerini de görebiliriz. Muhtemelen daha sonra yazmayacağım için Beşiktaş'ın gelecek sezon ki oyununa dair çıkarımlarımı yazayım dedim. Bunu yazarken fark ettim ki Beşiktaş'ın oyununda bir dolu belirsizlik var. Benim arzu ettiğim oyun net. Tarifini çok kez yaptım. Fakat gelecek sezon böyle bir oyun izleyeceğimizi sanmıyorum.

Pochettino, bu sezon daha önce 5-10 dakika süreler alan Llorente'nin vücuduna top atıp yerleşerek iki CL turu ve 5-6 lig maçı aldı. Build-up, pas oyunu ya da öndeki iki çabuk oyuncunun önüne hızlı direkt oyunlar bir yere kadar. Klopp'nun final taktiği tamamen Salah ve Mane'nin savunma arkası koşuları ve onlara atılan 50-55 metrelik paslardı. Oyun sonra oyuncu. Caner-Quaresma sorunu da 3 yıl önce burada tek ileti ile ifade etmiştim. Velhasıl pas iade oynayacak bir ekibin merkez forvetinin link-'upı iyi olmak zorunda. Bağlantı oyuncusu olamayan oyuncunun attığı gol sayıları oyun için yeterince şey ifade etmiyor. Firmino, Suarez, Benzema, Agüero, Kane ya da farklı profil olarak Dzeko, Giroud alamayacaksın ama kendi Tadic'ini bulmak zorundasın.
[ Son Düzenleme: 07 Haziran 2019, 10:09:25 atalay ]

Çevrimdışı atalay

Alıntı yapılan: atalay
20 Aralık 2016, 09:38:08 »
Nikola Vlasic. Remember this name.

Alıntı yapılan: atalay
14 Aralık 2016, 13:23:36 »
Henry Onyekuru için nabız yoklamak lazım. Kumaşı çok iyi.

Aynı dönem yazmıştım. Vlasic'in Beşiktaş ile ismi geçiyor ama buraya gelmesi için bir neden bulamıyorum. Onyekuru CL olduğu için buradaydı.

Çevrimdışı atalay

Alıntı yapılan: atalay
19 Aralık 2016, 10:48:46 »
Kendi adıma bilmem kaçıncı ve son kez aynı şeyleri yazıyorum: Başarı kriterim; bu ligde kıçı kırık GS ve FB'yi, organizasyonlarına ve planlama becerilerine büyük saygı duysam da yapabilirliliği sınırlı Başakşehir'i geride bırakmak değildir. Kazanmanın ve kazandıran şeylerin tüm birimleriyle birlikte niteliğine bakarım. Birkaç yılı domine de etseniz gerek saha içi gerek saha dışı kalacak miras benim için önceliktir. Bu camiada öncelikleri ve hedefleri bunlar olmayan herkes de benim için vasattır ve Beşiktaş'ın eşik atlaması önünde engeldir.

Alıntı yapılan: atalay
24 Kasım 2016, 15:29:04 »
Kazanmak; bazen bir maçı, bazen bir turu, bazen bir periyotu geçmek, bazen ise bir kupayı kaldırmak olabilir. Bunun birçok parametresi var. İçinde bulunduğun konjonktürel durum, yapabilirlik, potansiyel aralığı, yarıştığın platform, ekonomik imkanlar ve başarının altyapısına göre kazanmanın şartlarını/tanımlamalarını oluşturabilirsiniz. Fakat kaybetmeyi bilmek, kaybettikten sonra ayağa kalkabilmek, kazanmak için mücadele etmek, kazandıktan sonra yeniden kazanmak için çabalamak bunlarda winner/loser ifadelerinin içinde olan şeyler. Barça ve Real için CL kupasını kaybetmek başarısızlıktır. Çünkü kurulan tüm kadrolar ve hedefler bunun için. Yine Real ve Barça için bazen şampiyonluk bile başarısızlıktır. Çünkü oynanan oyunun niteliği ve doyuruculuğu tatmin etmeyebilir. Bugünün mevcut durumunda ise Beşiktaş için ligi kaybetmek başarısızlıktır. Fakat sadece kupa kazanmak; Güneş ve teknik ekibini, oyuncu grubunu veya yönetimi başarılı yapmaz.


Alıntı yapılan: atalay
07 Ağustos 2017, 07:23:24 »
Başarı diye tanımladığınız şeyler arttıkça kibir ve tahammülsüzlük eşiği artacak, ifadesini sıklıkla kullanmıştım. Beşiktaş camiası özündeki tevazu ile bunu yaşayacak. Yerel rekabette en iyiyseniz diğerleri, sizi aşağı çekecek; her tökezlediğinizde başkalarının başarısızlıkları ve kayıpları ile mutlu olmaya çalışacak. Kimi sevindirdiğiniz ile bu kadar ilgilenmeyin. Zirveye çıktıkça yanlızlaşırsınız. Şayet kusurlarınızı görmezseniz zirve aldatıcıdır. Beşiktaş, yeterince kusurlu. Görüp-görmemek sportif, mali ve idari açıdan yönetenlerin işi.

Alıntı yapılan: atalay
28 Ocak 2019, 02:11:32 »
Beşiktaş taraftarı hak ettiğini yaşıyor. Hatta içinde bulunduğu tablodan daha fazlasını hak ediyor. Dürüst olmak gerekirse bu durumdan keyif alıyorum. Çünkü başarı addettikleri süreçte alabildiğine yanlış bi' değerler hiyerarşisi yarattılar. Kimisine ederinden daha fazlasını-çok daha azını layık gördüler. Ve büyük değerler atfettikleri figürlere karşı çok kısa sürelerde aynı doğruları veya yanlışları kendileri ile çelişme pahasına savundular. Kazandıran dinamikleri sorgulayıp, etüt etmediler. Sürekli kabul görmeyecek bahaneler ile problemleri, önemli kusurları halının altına süpürdüler. Bittabi bunu mali, idari, sportif, temaşa ve bilumum noktada yaptılar. Aslında coğrafyanın klasikleşen ortak döngüsünü yaşadılar. Bu sürede de Beşiktaş'ın tüm unsurlarını, Beşiktaş'ın önüne koyarak totemleştirdiler. Bu, başlangıcı sonu olmayan sürekli değişen bir proses ama muhtemelen ekseriyet bu tabloyu yalnızca yakın döneme ait sorunlar olarak görmeye devam ediyordur. Problem değil. Beşiktaş yeniden anlaşabilir bir düzleme geri dönecektir. O döngüyü kısa sürede yakalar. Zira rekabet alanı belli, makası aralığı oldukça dar. Bu, elbette bugünkü totemleştirdikleri figürler ile olmayacaktır. Zaten bana göre en büyük problem bu değil. Kalıcı olan en büyük problem: Ne talep edeceğini bilmemezlik hali.

FİNİTO! Teşekkürler.
[ Son Düzenleme: 07 Haziran 2019, 10:36:35 atalay ]

Çevrimdışı cursedofdragon

Adriano: "İki yıldır şampiyonluğu kaçırmamıza gerçekten çok şaşırıyorum. Halbuki en iyi futbol oynayan takım bizdik. Özellikle bu sezon şampiyonluğa çok yaklaştık ama Galatasaray maçında yaşananlar her şeyi bitirdi."

Çevrimdışı cursedofdragon

Adriano: "Umarım bir gün Beşiktaş’a teknik direktör olarak dönerim."

Çevrimdışı Ömer Kaan

Yeni sezon formalarını ne zaman tanıtırlar sizce? Veya belirli bir tarih var mı?

Çevrimdışı mylife1903

Yeni sezon formalarını ne zaman tanıtırlar sizce? Veya belirli bir tarih var mı?
Haftaya netlesir