Beşiktaş her gelenin bir miras kattığı kusurlu ama potansiyel aralığı geniş bir oyun ve buna gerekli oyuncular yerine sınırlı ama kısa sürede kazandıracak oyunu *tercih etmese belki CL'de namağlup 14 puan alan ekip olmazdı. Belki bir sezon önce umutlarını Kiev deplasmanına bırakan takım da olmazdı. Fakat Arsenal, Tottenham ile başa baş oynayan Sporting ile kendi oyununu oynayıp, abandone olan bir ekip olarak kalırdı. Ve Monaco, Leipzig, Porto ile başka türlü başa baş oynayan bir ekip olmasını gelişerek beklerdik. Fakat bugün ligde üstü üste dördüncü şampiyonluğuna giden bir ekip olurdu. Cebinde de üstüne koyarak giden bir oyun alışkanlığı ile. Efendim, ülkenin dinamikleri, saha dışı unsurları falan diyorsanız nesiniz siz; yel değirmenleriyle savaşan Don Kişot mu? Öyleyse neden her sene kombine-decoder alıp, olan-biteni takip ediyorsunuz?