Of, yine çok kötüydük.
Yine kimin ne yaptığı belli değildi. Oğuzhan yok gibiydi, Tolgay ondan da kötü olmayı yine başardı. Lens yine driblingden başka hiçbir şey yapamadı. Eline geçen fırsatları yine yüzüne gözüne bulaştırdı. Babel aşırı derecede kötüydü. 90 dakika sahada kalması 'belki şapkadan bir tavşan da o çıkarır' düşüncesindendi herhalde...
'Orta gol' oyunundan o kadar sıkılınmış ki, onun dışında ne oynasak herkes memnun olmaya hazır. Ama görüldüğü gibi başka türlüsünü de beceremiyoruz artık. Yine ne anlamsız top kayıpları, ne gereksiz işler, ne kötü paslar, ne yanlış tercihler, ne gereksiz ofsayta düşmeler...
90 dakikada goller dışında 2 isabetli şutumuz var.
Eksiler dağları aşıyor, artılar yine aynı... Atiba'nın her zamanki gibi 'varlığı' yetiyor. Medel'i forvet oynatsan gol kralı olur. Verilen her görevi bu kadar kusursuz nasıl yapar bir insan, helal olsun. Hem ön libero, hem stoper, hem sol bek... Bu kadar farklı mevkide oynayıp sırıtmamak, yıllardır o mevkinin adamı gibi performans sergilemek, herkesin harcı değil. Başka bir seviye...
Öyle anlamsız bir oyun oynadık ki, maçın yıldızı Quaresma'ydı. Yine çok top ezdi, yine çok yanlış tercihler yaptı, yine yer yer saç baş yoldurdu, ama ilk goldeki verkaçı da, ikinci goldeki vuruşu da birinci sınıftı.
Quaresma'yı 'yıldızlaştıracak' değil, 'unutturacak' bir oyun oynamamız gerekiyor ama ne yazık ki bunun çoook çok uzağındayız. O yüzden de bu şartlarda Quaresma'dan vazgeçmek ne yazık ki imkansız görünüyor.
Ha bir de...
Güven gerçekten iyi topçu olacak. Umarım hoca, Larin'e gösterdiği sabrı ve inancı ilerleyen haftalarda Güven'e de gösterir.