Üst paragrafa kesinlikle katılmıyorum. Başka gözlerle izliyoruz maçları demek ki diye bırakıyorum o kısmı tartışmayı.
Ancak şu 10-7 Quaresma, 2-20 Lens etkilerini yazmanı isterim. Rakamlar afaki biliyorum ama iki oyuncu arasına böylesine fark koyabilecek negatif ve pozitif özellikleri nedir senin gözünde merak ettim.
Pek tabi ki saygı duyuyorum fikrine, yalnız üst paragrafta 'yorum' olan tek kısmın dışında, bir de apaçık ortada olan durum tespiti vardı. Lens'in kestiği ataklar, yanlış tercihlerle pozisyonların olgunlaşmasını engellemesi, yaptığı çok kötü ortalar, yapamadığı ortalar... Bunlar görüntülerle sabit, Quaresma karşılaştırmasından bağımsız olarak...
Artı-eksi meselesine gelince, fikrim şu...
Quaresma; karakterini, zaman zaman yaptığı şımarıklıkları, taraftara oynama derdini, kariyerinin sonuna geldiği halde hala sinirini kontrol edemeyip anlamsız fauller yapmasını, gördüğü gereksiz kartları, oyundan çıkınca yaptıklarını falan bir yana bırakırsak, sadece
futbolcu kalitesi olarak bakarsak, Avrupa futbolunun zirvesinde yer alabilecek bir oyuncu. Malum, almışlığı da var, oradan inmesinin sebepleri de yukarıda...
Quaresma;
top kontrolü konusunda, hayatımda izlediğim en iyi futbolculardan biri mesela. 120 kilometre hızla top atıyorsun, sektirmeden kontrol ediyor. 40 metreden, havadan, uzun top atıyorsun, sektirmeden kontrol ediyor. Hata oranı neredeyse %0. Müthiş bir meziyet. Oyunun içinde fazla takdir etmediğimiz, yokluğunda çok aradığımız bir şey bu. Diğer oyuncularda, kontrol eksikliğinden kaybedilen topları hep görüyoruz. Quaresma bu konuda hayret verici derecede başarılı. Bu ne sağlıyor? Kolay kanat değiştirmeyi sağlıyor, oyunu kanatlara yaymayı kolaylaştırıyor, diğer oyuncuları da rahatlatıyor
(Bunu da 'hangi taktikle oynamalıyız', 'niye oyunu kanatlara yayıyoruz' konularından bağımsız olarak söylüyorum tabii).Quaresma, kaliteli bir
'kanat oyuncusu'nda olması gereken özelliklerin çoğuna sahip. Çok iyi top sürüyor, çok kolay adam eksiltebiliyor ve gerçekten iyi orta yapıyor.
(Bir kez daha söylüyorum, orta yapmak yerine başka bir hücum alternatifi denemesi gereken zamanlarda da orta yaptığı oluyor, ben de kızıyorum.) Amacı orta yapmak olduğunda, bunu gerçekten iyi yapıyor. Top ayağından çıktığında 'yuh' dediğimiz o yüksek kale arkası ortalarında bile, top öyle bir yere gidiyor ki, defansın bütün sistemi, dizilişi, dengesi bozuluyor. Çok iyi bir forvet için bulunmaz fırsat! Ama ne yazık ki o forvetten bizde HİÇ yok.
Takımın orta isabet istatistiklerine bakıp Quaresma'nın ortalarını eleştirenler oluyor. Oysa orta isabeti, ortayı 'takım arkadaşınla buluşturmak'tan ibaret değil elbette sadece... Bayern Münih'in birçok maçtaki orta isabet oranları bizden düşük mesela. Konu, ortayı doğru yere, doğru şiddette yapabilmek. Quaresma bunu Türkiye'de en iyi yapan kanat oyuncusu bana göre.
Quaresma,
'yıldız oyuncu statüsünde' olduğu için, belli ayrıcalıkları var. Sergen gibi mesela... Sergen de bazen sahada 80 dakika hiçbir şey yapmazdı. Yürüye yürüye oynardı. 80'de top ayağına gelir, bir ara pası atar, pozisyonu yoktan var eder, golü bulur maçı alırsın... 85'te frikik olur, topu öyle bir yere atar ki kalakalırsın... O yüzden kötü de oynasa Sergen'i oyundan çıkarmak zordur. Çünkü 'sihirbaz' bir tarafı vardır. Quaresma'nın da var. 80 dakika yorar, üzer, son 10 dakikada oyunun kaderini değiştirir. Bu böyle...
Quaresma'nın
hem olumlu, hem olumsuz anlamda öne çıkabilecek bir sürü
özelliği var. Lens'i düşününce benim aklıma hiçbir somut özellik gelmiyor. 'Çok iyi top sürüyor' demek istiyorum, ama kafasını önüne eğip topu sürüp sürüp, sonra topla beraber auta falan çıkıyor... 'Adam geçiyor' demek istiyorum, ilk adamı geçiyor, sonra ayağı çime takılıp düşüyor falan... En yapılmayacak şeyleri yapıyor. Bir olumlu hareket gördüğüm anda 'hah tamam, Lens şimdi saçmalayacak' diyorum, HİÇ yanılmıyorum. İki tane üstüste olumlu hareketini görmek nasip olmadı bugüne kadar.
Lens, Quaresma'dan
çok daha fazla içeri kat ediyor, bu da bize çok lazım olan bir şey gerçekten... Ama ne oluyor kat edince? Büyük çoğunlukla bir hiç! Son vuruşları son derece zayıf. Kritik anlarda, ceza sahası içinde, karambollerde, asla
soğukkanlı olamıyor, çok fazla heyecanlanıp, çok amatörce hatalar yapıyor.Lens öyle bir adam ki, 18 yaşında olsa, 'bu çocuk ilerde çok iyi olacak' dersin, heyecanlanırsın. 'Şenol Hoca bu çocuğu öyle bir hale getirir ki, iki seneye bizi zengin eder' diyebilirsin. Ama 31 yaşında... Yıllardır 'hiç üzerine koymadan', hatta sürekli de kötüye giderek oynuyor. Hiç ışık vermedi, hala da vermiyor.
--
Çok uzun yazdım, kusura bakmadın umarım... Ama şunu da son olarak ekleyeyim...
'Quaresmacılar', 'Negredocular', 'Atibacılar' gibi şeylere hiç inanmadım, hiç de onlardan olmadım. Lütfen kimse 'yine biri geldi Quaresma güzellemesi yaptı' penceresinden bakmasın konuya... Lens yarından itibaren yukardaki lafları bana yedirsin, Quaresma'dan daha faydalı oynasın, Quaresma'yı değil kralını tanımam pek tabi ki. Aslolan Beşiktaş ;) İyi sabahlar.