Babel epey efekt yarattı. Ljajic gerçekten kaliteli oyuncu, 2. maçında 10-15 dakika bile olsa sorumluluk alması ve hem top taşıyan hem de organizasyonu kuran rolünü üstlenmesi gözüme oldukça pozitif göründü. Daha işler bir çevre yaratılabilirse bizim seviyemizde ışıldar.
İşleri sıkı tuttuğumuz ve en azından hücum bölgesinde yakın oynamaya çalıştığımız bölümde maç koptu. Sonrasında biraz açılmaya çalıştı rakip ve dev boşluklar bıraktılar. Zaten çok ağır ve yaratıcılık yoksunu bir rakiple karşı karşıyaydık. Yenme şeklimiz skora karşın tatmin edici değildi esasen.
Teknik kulübeden bir takım yeni talimatların üretilmeye başladığı hissediliyordu. Ancak sistemli bir çaba mı yoksa oyuncu tiplemesine bağlı geçici ve rastlantısal bir şey miydi emin değilim. Pazartesi gününü merakla bekliyorum.
Bir de tekrar yazmadan geçemeyeceğim. Larin'le uğraşmanın manası yok. Oynadığı maçlarda markaj kalitesi düşük olmasına karşın biraz fizikli stoperleri bile alt edemedi. Mental açıdan da hazır durmuyor. Kaldıramayacağı açık. 3-4 pozisyonda fena saçmaladı. Oyuncunun her şeyi eksik. Vagner Love'ın daha geride topla buluşabildiği Babel-Lens'in bol bol kutuya daldığı bir 3'lü Ljajic etkisiyle birlikte verimli olabilir. Bunu denemek lazım. Güven-Babel-Lens türü bir 3'lü bile çeşitli varyetelere çalıştırılarak iş görebilir, en azından kağıt üzerinde. Alay etmiyorum, en son Türkiye Kupası maçlarından hatırladığım Pektemek bile o halindeyse tabi oyun için etkinliği daha yüksek bir oyuncuydu. Larin'den olmaz. Devre arasına o kadar da az yok. Sadece Larin'i uydurmayı zorlayacaksak tüm diğer eksiklerimizde mesafe katetsek bile sırf bu nedenle ligde yarıştan düşebiliriz.