beIN France ve Fransızca Kuzey Afrika için önemli. Zaten sürekli bahsettiğim Mena bölgesinin, bizim için en büyük potansiyel ve yağlı müşterileri Kuzey Afrika'da aynı zamanda Arap yarımadasının doğusunda ve güneydoğusunda. Yine Körfez ülkelerinden birkaçı sayısal müşteri kazandırmasa da sponsorluk anlaşmaları için önemli olabilir. Burada ülkenin siyasi konjonktürü ve yatırımları önemli. Yayıncı kuruluşta olduğu gibi. Belki de aşağıdaki 30 milyonu veya Türki Cumhuriyetlerdeki milyonları saflara katamamak adına en büyük engel de bu. Ayrıca taraftar sayısından ziyade ne kadarını merkeze çekebildiğimiz önemli. Bu iç pazarda da böyle. Bu müşteri olmaz, ticari anlaşmalar olur. Keza stratejik işbirlikleri olur. Burada marka yönetimini bilen, bu bölgelere girişin biletini verecek kişi veya kurumlar ile yürümemiz lazım. Fizibilitenin bir ayağı bu. Medya, reklam, sponsorluk vesaire gibi hususların yönetilmesi, pazarlaması ve satışı ile ilgili hakların IMG tarzı destek verebilecek bir şirket ile ortaklık anlaşması sonucunda belirlenmesi ve bir yol haritası çizmek lazım. Fakat bu kararlar riskli. Doğru adımlar atılmadığı taktirde kulübü sıkıntılı durumlara sokabilir. Güneydoğu Asya da önemli bir pazar. Fakat ilgiyi çekmek kolay değil. Mesela Singapur fazlasıyla kozmopolit bir yer. Malezya planları varsa mutlaka değerlendirilmeli. İlaveten başta pastanın en büyük dilimi olan Ülke Futbolu ve sonrasında Ülke Sporu, spor endüstrisi doğru pazarlanmadığı ve yönetilmediği için birkaç küçük yatırım dışında çok büyük büyümeler ve atılımlar beklemiyorum. Zaten bunlar süreç ister. Fakat öyle bir altyapı yok. Bir kere gerek saha içinde gerek saha dışında büyümek istiyorsanız rekabetin kalitesi artacak. Bunu her seferinde söylüyorum. Rakiplerinizin kötü olmasını bekleyerek veya kendinizi yeterli görerek filan gelişmeyeceksiniz. Bu halinizle ve organizasyon yeterliliğiniz ile neden cezbedici olasınız? O yüzden bu demeçleri yeterli bulmamak maalesef yanlış olmaz. Çünkü kulüpler henüz eldeki mevcut potansiyeli doğru kanalize edemiyor.