Yıllar yıllar sonra mabede gidecek olmanın verdiği heyecanla yol aldık İzmitten. Önce otobanda rastladığımız Beşiktaşlılar sonra köprü trafiğinde daha fazla Beşiktaşlı derken semte geldiğimizde Beşiktaşlı seli en yoğun halindeydi. Köyiçi, kazan, ağaçlı yol.... ve Mabed...En son 2009 yılı Mayıs ayında şampiyon olarak ayrıldığım stada yine şampiyon takımın taraftarı olarak geliyordum. Kontrol noktalarını tek tek aşıp stada girdiğimde koridordan tribünün parça parça gözükmesi ve muhteşem ötesi mabedi gördüğümde gözümden düşen 1 damla gözyaşına hakim olamadım, olmakta istemedim.İnanılmaz bir duygu seneler sonra sevdiğine kavuşmak...
İşin romantizminden gerçeklere dönecek olursak. Muhteşemin bile basit kaldığı bir stadımız olmuş.Hani diyorum bu seneki senelik iznimi çoluk çocukla Vodafone Arena da mı geçirsem

Sahaya etki muazzam,görüş açıları hari,kulade. Her ne kadar dün akşam tamamen dolu olmasada tribünler formda bir Beşiktaş tribünü bu sahada Beşiktaşa mağlubiyeti uzun seneler unutturur.
Dün akşam çıplak gözle, rakibi ile didişmeyen Quaresmanın resitalini izlemek ayrı bir keyifti.
Ve son olarak Fikret Orman...Beşiktaşa resmen çağ atlatmış.Her yönüyle çok güçlü bir Beşiktaş gördüm. Kartal yuvaları, stadyum, takım, taraftar...
Beşiktaş kendi ayağına sıkmadığı müddetçe önümüzdeki 5 sene türkçemize eş anlamlı bir kelime daha geliyor ŞAMPİYON = BEŞİKTAŞ