Transfer meselesinde konuşulan oyuncu ve mevkilerle ilgileniyorsak sorunu doğru belirleyememiş olabiliriz. Kaygılanıyorum.
Takımın bu sene geçen seneden farklı bir oyun planına sahip olduğu vs konuşuldu. Ben bir dönem sahadaki değişiklikleri buna yormaya çalışsam da aslında gerçekte yeni bir oyun planı filan oturtturamadığımızı düşünüyorum. Hem kulübe hem de oyuncuların bir bölümü en iyi oldukları anları geçen senenin oyun ezberine yaklaştıkları anda yaşadılar. Direk hücuma geçiş yapmak, dengeli oynamak daha iyi saha geometrisi, taktik derinlik, fizik anlamında değişiklikler gerektiriyordu. Bunları da yapamadık.
Dahası bence Şenol Hoca dizilim ve kurgu anlamında son dönemde muhafazakar. Saha içerisinde geçen senenin çok altında olmamıza ve artık geçen seneki oyunu oynayacak oyunculara sahip olmamamıza rağmen oyun içi dağılımda yeni bir denemeye girişmedi.
Kötü bir kadromuz yok ama hocanın ısrarcı olduğu yapıyla kadro örtüşmüyor. Yoksa sezon içinde daha farklı açılımlar görürdük. 3'lü defansından çift forvetine bir çok verimli şeyin bu kadrodan çıkabileceğini sezon başında burada konuşuyorduk. Hiç biri denenmedi. Sadece Kayserispor maçının ilk yarısında farklı bir orta saha kurgusu denedik ve kenar forvet kullanmadık. 0-0 biten o ilk yarı bence hücum zenginliği ve sürekliliği açısından ilk yarının en iyi bölümlerinden biriydi. Gol bir türlü gelmedi. 2. yarıda Ömer Şişmanoğlu oyuna girdi. O ana kadar verim alamadığımız dizilime döndük. Pozisyon bile bulamamaya başladık. Kornerden seken topta Ömer Şişmanoğlu'nun golüyle kazandık. Sonra da hiç bir şey değiştirmeden devam ettik.
Şenol Hoca'ya büyük saygı duyuyorum. Önemli bir kazanma kültürü yerleştirdi. Öyle ki bu sene saha fazla tat vermemesine rağmen sonuç anlamında iyi bir noktada bulunuyoruz. (Hakem kaynaklı Kiev faciasına karşın ŞL'de 7 puan Lucescu'ya birlikte en iyi iki seneden biri demek, daha fazlası da olabilirdi) Daha da yıllarca takımın başına kalacağını düşünüyorum. Muhtemelen yönetim de bu fikirde. Bu durumda hocaya önce en iyi yaptığı işi yapabileceği iskeleti vermek gerekiyor. Geçen sene sahip olduğumuz iskeleti bu sene kaybettik çünkü.
Bize stoper, orta saha, santrafor gerekiyor öncelikli olarak. Hepsini birden devre arasında çözemeyiz. Ama ileriye doğru sistemli bir takım olma yolunda ilerleyeceksek, bu sene oyun bazında yaşadığımız kesintiyi aşacaksak 1. Sosa ve Gomez'in boşluğunu doldurmalı 2. Liderlik yapacak bir stoperle defansa seviye atlatmalıyız. (2.si geçen sene de yeterli düzeyde değildi)
Biz İsmail'den iyi sol bek, Serdar'dan iyi yedek, tecrübeli bir ön libero daha filan aldık ama birincil rolü olan oyuncularımızı kaybettik. Yerleri de mevcut kadro içerisinden dolamıyor. Tolgay'dan oturmuş bir ortasaha da Ozi yedeği olur. Talisca'dan orta saha hiç olmaz. Aboubakar geçen seneki kadroda ancak Cenk'in yerini alırdı. Belki onu da alamazdı.
Kenar forvetle, alternatif sol bekle bu sorun çözülmez. Hatta bence kenar forvet falan almayalım. Orta sahadaki sorunu çözemeden kenar forvet de efektif olamaz. 2. yarı Olcay, Kerim, Cenk hatta dönünce Talisca kenar için kullanılabilir. Quaresma'nın da faydalı olduğunu söylemek mümkün. Bu ana sorunların yanında çok tali bir problem. İyi bir orta sahayla, iyi bir golcüyle İsmail'le Olcay'la da sonuç alınabiliyor. Şu an bu durumdan da iyiyiz.
Tosic TSL şartlarında idare edebilse de, 30 yaşından sonra stoperlik bir yere kadar öğrenilebiliyor. Ersan, Tosic'in iyisiydi. Onu beğenmiyorduk.
Bize Tosic, Tolgay ve Aboubakar'ı ilk 11 dışına itecek transferler gerekiyor. Kulübede Şenol Hoca oldukça bunları çözmeden tekrar istediğimiz ölçüde iyi olamayız.