Yaş itibariyle MAF dönemine çocukluk yıllarımda şahit oldum çok şükür.Ama çok net hatırlarım o takımı ve o güzel zamanları.O yıllarda Tanju Çolak,Rıdvan Dilmen rakiplerimizin fenomen oyuncularıydı.Lacivert olanı o zamanlarda da yıldız peşinde koşardı.Değişen pek birşey yok onlar adına.Kaleci olarak Schumacher i getirip heyecan yaratırdı mesela.Kırmızı olanı ise Prekazi ve sol ayağıyla heyecanlanırdı.Mahalle maçlarında çocuklar rıdvan,tanju,schumacher diye isim takarlardı kendilerine.Milli takım maçları bile mahalle maçlarına benzerdi.Kimse Kadir,Ulvi,Feyyaz,Metin,Recep,Gökhan,Rıza,Ali olmazdı.O çocukların maç öncesi yaptıkları gürültünün yansıması gibiydi herşey.Hala kulağımdadır.Ama çok gol yerdi,hep yenilirdi o milli takım.San Marino ya puan kaybederdi mesela.Beklentiler yüksek,hayal kırıklıkları da o derece yüksek olurdu.Toplum olarak hala öyle değil miyiz zaten ? İşte o günkü popülizm çocukları,bugünün büyükleri oldular.Hepsi şeytan rıdvan,panter schumacher olmak istediler.Hayatlarına da böyle baktılar hep.Onlar hayata başka bakanlardı.Çoğu da çok gol yediler hayattan.
Bir de isimlerini mahalledeki çocukların dilinde pek duymadıklarımız vardı.Onlar tek başlarına kahraman değildiler çünkü.En az 3 kişi olurlardı.Metin-Ali-Feyyaz mesela.Aynı anda 3 ü de olamazdın çocuk ! Atom Karınca Rıza olunmazdı yine.Emek ve çaba demekti Rıza.O dönem çocuklarının hayalinde bunlar olmazdı.Çünkü ülkede tüketim devri başlamıştı.İdeal değildi senin için Rıza olmak çocuk ! Bireysellik insanlara empoze edilirken o günlerde,sen ekip olmanın güzelliğini anlayamazdın çocuk ! Kadir de olamazdın,Ulvi de,Gökhan da.İstediğin kadar az gol ye.Gösterişin yoksa olamazdın çocuk ! Senin için süsleme önemliydi artık
Bazı çocuklar ise mahalle maçlarında isim koymazdı kendine.Golü attığında onu rıdvan la değil,kendi adıyla kutlardı.İsimler hiç etkilemedi o çocukları.Bir isim hariç.Radyonun başında ''mikrofonlarımız şimdi inönü stadında sayın dinleyiciler'' dendiğinde,spiker in ''Beşiktaş golü buldu'' sözleri kulaklarında çok hoş bir tını kaldı o çocukların.Beşiktaş güzel kelimeydi.Okunması,söylenmesi,yazılması çok güzeldi.Tebeşşirle tahtaya güzel yazıyla yazıldığında çok hoş görünürdü.Çok sevdi Beşiktaş ı o çocuklar.Onlar süslemeyle,tek bir parçasıyla ilgilenmediler.Bütünle ilgilendiler hep ve bütün olan Beşiktaş tı sadece.Evet ''sade'' ve sadece Beşiktaş...
Kıssadan hisse sadede gelmek isterim.Bazı arkadaşlar 11 kadroları yaparken sırf ismi için o kişiyi kadroya yazıyorlar.İsimler tek başına bir şey ifade etmezler.Takım olmaya inanın.Ben buna inanıyorum.Bunun hiçbir zaman yanıltmadığını gördüm bu yaşıma kadar.Bu takımın can damarlarını kesip atmayın.Salt yetenekle takım olunmuyor.Bu takımın Kadir lere,Ulvi lere de ihtiyacı var.Şifo lara Sergen lere olduğu kadar.Bu takımın takım olmasında ki en önemli parçalar Oğuzhan,Olcay ve yavaş yavaş Cenk te olacaktır.Aidiyeti sağlayanlar bu takımın can damarlarıdır.Özellikle Olcay ve Cenk i ayrı sevin.Maçtan sonra kızın,yeteneklerini eleştirin,beğenmeyin ama bu oyuncuları ayrı sevin.Bunlar Beşiktaş demek çünkü.Bunlar bizim kıymetlerimiz.Olcay ın kıymeti bizden gittiğinde anlaşılacak mesela.Bunu biliyorum.Nacizane gözlem olarak algılarsanız sevinirim.Çok uzattım.Herkese saygılar