Çünkü bunları kullandığında daha zeki göründüğüne inananda çok
Bu konu kafami hep kurcalamistir. Soyle bir gozlemim var yillara dayali tecrubelerimden edindigim. Entelektuelligin 3 seviyesi var. Birinci seviye avam seviyesidir (bunu pejoratif anlamda kullanmiyorum, sadece bir tespit). Bu seviyede dusunce derinligi ile sahip olunan dil yetisi arasinda bir esitlik mevcut. Yani kisinin sahip oldugu dusunce derinligini karsilayan bir dil yetisi var. Dusunce yetisi cok derin olmadigi icin soyut kavramlara ihtiyac yoktur ve var olan dusunce dile cok net ve basarili bir sekilde aktarilir.
Ikinci seviyede ise kisi biraz okumakla dil yetisini gelistirir ve parlatir; fakat, dusunce ayni oranda derinlesmez. Yani sahip olunan dilin siniri, ulasilan dusunce derinligine bol gelir. Bu seviyede olanlarin yazilarina baktiginizda cok suslu ve alimli oldugunu gorursunuz; fakat, bu dili sikip icindeki dusunceyi cikarsaniz goreceksiniz ki islenen fikir cok sig ve yavandir. Dil parlak dusunce sigdir bu asamada. Ve malesef bir cok kisi bu seviyede debelenip durur. Ve az once bahsettigimiz kavramlara zulum bu asamada oldukca yaygindir.
Ucuncu asamada ise dusunce oyle derinlesir ki dildeki mevcut kavram seti bu dusunceleri ifade etmeye yetmez. Yani dusuncenin derinligi ve soyutlugu, dili asar. Iste bu durumda kisi mevcut kavramlara kendine has anlamlar yukleyerek soyut ve derin dusuncelerini ifade etmeye calisir. Sonuc olarak oldukca soyut ve nufuz edilmesi zor metinler ortaya cikar. Foucault, Derrida Bourdieu gibi tiplerin metinleri bunlara ornektir.
Konu disi olmasin diye konuya baglayalim: Yonetim uyumasin transfer yapsin kardesim.