Arkadaslar seneler sonra gelen sampiyonluk ve yeni stad sinerjisi,ve önümüzdeki seneleri domine etme sansımıza ek olarak sampiyonlar ligine klas oyuncularla gitme kaygısı hepimizde oldugu ve Gomez in bu seneki basarıda katkısı yadsınamayacagından,bir cok arkadastaki Gomez in ''ne olursa olsun''geri dönmesi arzusunu cok iyi anlayabiliyorum.
Ama ''amaç-araç'',''bizi istemeyeni bizde istemeyiz'' vs edebiyatlarına girmeden durumu lütfen söyle ele alalım;
Gomez bizi istemedigini ve A yı B yi bırakın,bizi Z planı olarak gördügünü anlatmak için daha ne yapmalı?Sene sonunda ki profesyonellik ile ilgili acıklamalarına ben dahil bir cok arkadas;her ne kadar içerigi dogru olsa da gerek bu acıklamaları yapan kişinin kim olması gerektigi,gerek bu acıklamaların nerede yapılması ve kimlerle konusulması gerektigi gibi konulardan dolayı,şüpheyle baktık.Bir çok arkadas ta ne yazık ki Gomez in basın önünde ki acıklamalarından yola cıkarak Gomez in profesyonellik ve idealizm kokan acıklamaları yüzünden,neredeyse ilerki yıllarda Gomez i Beşiktas ın hocası,sportif direktörü hatta yöneticisi olarak görmek istedigini belirtti ve buna paralel olarak yönetimi iyice gömdü ki bence müthiş kısıtlı maddi olanaklarımıza ragmen bence şu ana kadar basarılı bir transfer politikası izlenmekte.Bu gün geldigimiz nokta ise farklı düşünen arkadaşların görüşlerine saygı duymakla birlikte,bence Gomez in o zaman ki acıklamalarının idealistlikten ziyade demogojik oldugudur.
Profesyonellik ve ideallerinin peşinde koşma kaygısı,bize imza atma konusunda Gomez icin birince kriter olsaydı,ya şu an antremanlarına Fiorentina ile devam ediyor ya da bize çoktan imza atmış olurdu.İş ahlakını daha doğrusu tabi oldugu sözleşmenin şartlarına uyma konusundaki sadakatini kesinlikle inkar etmeyip üstüne cok takdir etsem de,Gomez in bu sürecte ki davranışları bile bence bundan sonra Beşiktaş forması giymemesini gerektirir.En azından bir şekilde geri gelse bile başarımız durumunda kendisini avuçlarım patlayana kadar alkışlayacak olmama ragmen,ne klübümüz ne de kendisine hayatı boyunca kimsenin veremeyecegi sevgiyi veren bu taraftara yaptıkları çok büyük ayıp ve yanlıştır ki cogumuzun bildigi Alman profesyonelliginin içinde kesinlikle yer bulamaz.Almanlar la senelerdir ticaret yapıyorum ve kendilerini cok iyi tanırım.Kendilerinin en takdir ettigim yönleri,biz Türkler olarak anlamak zor gelse de olaylara reaksiyonlarının ve sorulara cevaplarının cok net olmasıdır.İstedikleri ya da istemedikleri kararlar almak yada cevaplar vermek durumunda kalmaları durumunda verecekleri cevabın karsı tarafı nasıl etkileyecegini düşünmeden cok rahat ve net bir şekilde evet ya da hayır diyebilmeleri ve herhangi bir boşluk bırakmamalarıdır.Ki bence de olması gereken budur.Belki de ahlaki acıdan yaptıgı 'ayrılıyorum' acıklaması,her ne kadar bizleri bu kadar oyaladıgı beklettigi icin ''yapıldıgı zaman acısından''cok geç olsa da,yaptıgı en ahlaki ve en dogru acıklamadır.Keske sezon bitince düşünecegim,ek süre verin,şampiyonlar liginde kazanacak takımda oynamak istiyorum vs işlerine girmeden sezon bitiminde direk ayrılacagını deklare etseydi ki en azından ben kendisine şu an cok büyük saygı duyuyor olurdum.Bizler Türk üz ve Beşiktas lıyız arkadaslar,oyuncularımızla duygusal bag kurarız,onlara camiamıza atfettigimiz özellikleri yükleriz ve benimsemelerini isteriz.Cogumuz haksız penaltı yada ofsayttan attıgımız gole sevinmeyecek kadar camiamızın duruşunu benimsemişizdir.Gelmesi için baskı ve kampanya yapan arkadaşlara bir şey diyemem,kendi düşünceleri ve tasarruflarıdır ancak ben Gomez dönse bile atacagı gollere sevinecek olsam da kendisine sevgi,saygı beslemeyecek sadece maaşını alıp işini yapan biri gözüyle bakacagım.
Saygılar