Ayrıca @panic13 abinin 2015-2016 sezonu başlığına gönderdiği bu postunda burada önemli bir görevi olduğunu düşünüyorum.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
ekşi'de FFP anlaşmamızın detayları yer alıyor; herkes okusun ki ona göre transfer yapalım kağıt üzerinde;
-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-
burada 7-24 beşiktaş hakkında yazan bazı arkadaşlar bile bu konuda eksik bilgi sahibi, o çok ilginç.
şimdi bir madde kritik özetleyelim:
1- beşiktaş'ın oyuncu alırken bonservise harcayacağı para, oyuncu satışından kazandığını geçemez.
2- bu bakiye bir sonraki seneye sarkamaz.
yani geçen sene 25 sattık, 12 harcadık. bu sene hiç satmasak da 13 harcarız diyemiyorsun. sene başında sıfırlanıyor.
not: bu arada bizim yönetim akıllıca bir hamle yaptı, ersan'ı ara transfer sezonu bittikten sonra sattı. yani oradan gelen 7 milyon euro'yu bu sene kullanabileceğiz.
kurnaz türk insanın aklına gelen 2. çözüm ne? bonservisi elinde oyuncuları kapatalım, imza parası verince bonservis sayılmaz.
iyi denemeydi montaigne. ama bu da sorunları çözmüyor. çünkü alttaki maddeye takılıyorsun:
3- şirketimiz 2016/17 sezonu için azami 10 milyon avro başabaş hesap açığı vermeyi taahhüt etmektedir.
yani transferleri o şekilde yapsan da, sene sonunda dönüp dolaşıp sana giriyor.
10 milyon avro açık verme hedefi tutacak mı peki? 2015/16 sezonunda azami 20 milyon avro başabaş hesap açığı vermeyi taahhüt etmiştik. metin albayrak'ın açıklamasına göre, 13 milyon euro açık vererek kurtardık.
(stad açılışının zamanlamasının ne kadar mühim olduğu da ortaya çıktı bu arada.)
seneye şampiyonlar ligi'nden gelen parayla, 10 milyon euro açık verme taahhütünü tutturmamız mümkün, ama çok ince bir çizgideyiz. çünkü bu sene 25 milyon euro'luk futbolcu satışı yapmıştık, seneye ne kadar yapabileceğimizi kestirmek zor.
kısacası yönetimin transfer konusunda eli biraz bağlı. transfer bütçemiz ersan'dan gelen 7 milyon euro'dan ibaret. gomez'in takviyeden kastı nedir, çok kestiremiyorum. ama bu para beşiktaş'ın defans hattını adam etmeye yeter. 3-3.5 milyon euro'ya rhodolfo ayarında bir stoperi, 1 milyon euro'ya marcelo'nun bonservisini, 2-2.5 milyon euro'ya holebas ayarında bir solbek alabiliriz. boyko'yu satabilirsek, satılan para kadarlık bir yabancı kaleci de alınabilir.
bu sene şampiyonlar ligi kozumuz var, italya'da cl'ye kalamayan ve masraf kısmak isteyen takımlardan kaliteli savunmacıları uygun fiyata almamız mümkün olabilir.
yani seneye geri dörtlümüz holebas-rhodolfo-rhodolfo(2)-beck şeklinde dizayn edilebilir.
oyuncu satmadan yapabileceklerimiz bunlar. gomez bu şartlar altında takımın güçlendiğine karar verir de kalırsa, ne mutlu bize. yok kalmazsa, her şey için teşekkür ederiz.
gomez'in şu anda birlikte oynamaktan haz aldığı ileri tarafı toplam 10 milyon euro'dan ucuza mal ettik.
sosa: 3.5 m
atiba: bedava
oğuzhan: 0.5 m
gökhan töre: 4.5 m
quaresma: 1.2 m
cenk: bedava
yani gomez'in beşiktaş'ın son 2 senedeki yapılanmasını tekrar bir gözden geçirmesinde ve seneye daha iyi bir kadro kuracağına inanması için sebep çok. ama inanmıyorsa da, canı sağolsun.
ayrıca gomez giderse, falcao, dzeko falan kovalamaya da gerek olduğunu düşünmüyorum. cenk tosun kariyerinin en verimli yıllarına girmek üzere, onu 11'e koyup ona yedeklik yapacak gelecek vaad eden genç bir santrafor almak daha mantıklı olacaktır.
+20 milyon avro yerine 13 milyon avro açık verebildiysek bunun nedeni Tolga,İsmail gibi futbolculara karşı takımda Gomez gibi karakterlerin olmasından sebeptir .
Gomez gitsin Cenk yerini doldurur mantığı da yanlış. Gomez'in yerini Cenk tam manasıyla dolduramaz. Gomez giderse yerini yine Gomez gibi güçlü bir karakterle doldurmalısın . Bulup getirebileceksek getirelim .
Gomez'in farkı nedir ? Gomez tecrübeli hem akıllı hem zeki bir oyuncu. İstikrarını 90 dakikaya tüm sezona daha iyi yayıyor. Maçtan önce antrenörler bir oyun planı çizer ve oyuncularından buna sadık olmasını ister. Maç başlayınca herşey farklı gelişir. İşte burada Gomez gibi oyuncuların farkı ortaya çıkmaya başlar. Gomez tipinde tecrübeli, kaliteli oyuncular oyunu doğru okur, maç içinde inisiyatif alır , strateji üretebilirler. Kırılma maçı olan deplasmanda G.S.'ye karşı 1-0 galibiyetimizle biten maç örneğin. Herkes emin olsun Gomez maç içinde G.S.'nin ilk yarıdaki hızlı temposu ile 2. yarıda oyundan düşeceğini hesaplamış , maç oynanırken G.S.'nin zayıf noktalarını ve enerjisini 90 dakikaya yayıp ikinci yarıda daha tehlikeli pozisyonlara girip gol atabileceğini analiz etmiştir ve sonucunda işini de görmüştür.
Halen Gomez gitsin , Cenk kalsın o da 25 gol atıyor deniyor .Şu gereksiz muhabbet bitmedi gitti. Cenk de kaliteli , parlak geleceği olan bir golcü fakat mümkünse Gomez'in yanında en azından 1-2 sene daha kalıp kendini geliştirmeli. Cenkte en önemli sorun enerjisini 90 dakikaya sezon boyunca doğru yayamamak . Gomez enerjisini bütün bir maratona yayan maraton içinde strateji üreten üst seviye bir maraton koşucusu iken , Cenk herşeyi hemen , hızlı, yüksek tempoda yapmak isteyen maraton içinde temposunu ayarlayamayan hızlı temposu nedeniyle maratonun yarısında tıkanan , Gomez gibi bir maratoncunun yanında kalarak ondan öğrenerek temposunu nasıl ayarlamasını gerektiğini öğrenecek , potansiyeli daha fazla ortaya çıkacak maraton koşucusu gibi.
Gomez gider veya kalır ama giderse çözüm Cenk'in yanına potansiyelli bir genç alınıp yola devam etmek değil.
Yalnız bu yazının da kıyıda köşede durması iyi olur. Nedeni de bizi bir beke yıllık 3-4 milyon avro ya da 10 oyuncu alıp her birine 5 milyon avro maaş verecek kadar zengin bir kulüp sanan hayallar dünyasında gezen arkadaşların ortaya çıkmasından sebep.
Hayaller gerçekler durumu var ortada. Bir başka hayal de takımdan Gomez ,Oğuzhan,Sosa,Atiba gibi futbolcular giderse İsmail,Tolga gibi futbolcularla tekrar şampiyon olup borçlarımızı hızlı kapatabileceğimiz hayali. Daha komik olan bir hayal ise neredeyse her maç bize gol yedirip 1-2 asist gol yapayım da iyi sözleşme kapayım diye sorumsuzca hareket edip takımı şampiyonluktan edecek performans koyup kendini üst seviye futbolcu olarak hayal edip utanmadan yıllık 2 milyon avro ücret talep eden İsmail gibi oyuncuların hayali. Bu sene İsmail'in gerçek yüzü daha net ortaya çıktı. Sözleşme yenileyeceklerse görevi 3-4 yıl Pektemek gibi yedek koltuğunu ısıtmak olan oyuncu arıyorsa Beşiktaş yönetimi buyursunlar yenilesinler İsmail'in sözleşmesini.