bu konular deşilmek zorunda, yeri burası olmayabilir ama tartışılmazsa tribündeki sorunlar anlaşılamayacak, bu mali zorluklara rağmen o kadar para harcanan stattan beklenen katkı alınamayacaktır. şimdiye kadar pasoligi protesto eden tribün grupları ya da herhangi bir tribün grubuna bağlı olmayan bireyler pasoligi hangi gerekçeyle protesto ettilerse, aynı gerekçelerle protestoya devam etmeliler. ilkesinden taviz vermeyen herkese saygım büyük. ama stadın bitmesine 1-1,5 ay kalmışken protestodan dönersen, 3 yıldır orada burada takımın peşinde, anadolu takımlarına karşı 5-10 bin kişi, iç saha derbilerinde topu topu 30-35 bin kişi soğukta, yağmurda takımı yalnız bırakmayan insanlardan daha çok yeni statta olmayı hak ettiğini düşünüyor, tribünde koltuk numarasını arayan insanlara tepeden bakıyor, tribünde istediğin koltuğa oturmaya hakkın olduğunu düşünüyorsan, derdinin pasolig olmadığı nettir. beşiktaş'ın olimpiyatta, başakşehir'de kritik maçı varken "radyonu kap gel abbasağa'ya gel" diye beşiktaş taraftarına kim çağrı yaptıysa, vodafone arena açıldıktan sonra da bi zahmet maçları (güya) abbasağa parkında radyodan dinlemeye devam etmeli. dürüstlük, ilke bunu gerektirir. beşiktaş'ın taraftarına ihtiyacı varken, o taraftarı abbasağa parkına çağırmak ne demek iyi düşünelim. necmi abinin de dediği gibi, ben de passolige karşıyım, ama beşiktaş sevgim bu karşıtlığa ağır bastı, ağustos 2014'te kombinemi aldım. almayana da saygı duydum. herkes kendi tavrını koyabilir. ama kimse beşiktaş taraftarını maça gitmemeye çağıramaz. çağıranlar da tarih önünde kayıt altındadır.
diğer taraftan,birbirimizi kandırmayalım, kimse gidip bir taraftar grubunun forumunda onları eleştiremeyeceği gibi, tribünde küfürlü tezahürat yapan 50-100 kişilik bir grubu bireysel olarak maça gelmiş sade beşiktaş taraftarı susturup, küfürsüz tezahürata yönlendiremez.
eskişehir maçında kapalıdan "..... köpeğine" tezahüratı dışında cezaya neden olabilecek tezahürat duymadım. hatta maçın son 10 dakikasında benim de oturduğum kuzey tribününde 100 kişilik grubun yaptığı "alayına gider" tezahüratına da bilinçli olarak katılmadılar. bu davranışı da takdir ettim. gençlerbirliği maçına gidenler, eskişehir maçına gidemedi. şu bahsettiğim iki tezahürat da eskişehir maçına giden 6 bin kişinin, kapalı ve kuzey tribününde oturanlarının antalya maçını statta izlemesine engel olacak. ee, ben hiç küfretmedim ne olacak benim beşiktaş'ı statta seyretme hakkım? arkaya dönüp o gruba baktım ama öyle makul bir uyarı ile küfürden vaz geçecek tiplere hiç benzemiyorlardı. bunun birinci sorumlusu pasolig sistemini layıkıyla uygulamayan futbol otoritesi, ikinci sorumlusu da rakipleri, rakiplerin taraftarını ve egemen düzeni küfretmeden protesto edebilecek alternatif tezahüratları geliştirememiş olan beşiktaş taraftarıdır.
Elbette her şey konuşulmalı tartışılmalı çözüm bu şekilde bulunur. Ama siyasi görüşlerini
Beşiktaş menfaatlerinin üzerinde görüp işi küfür hakarete döndürdüklerinde gördüğün gibi tartışma olmuyor.
Bazı insanlarda sırf siyasi çizgilerinden dolayı çarşı nefreti var. Tamam bende şu alınan kararı iki yüzlü olarak nitelendiriyorum
en azından zamanlaması. Ne olursa olsun Beşiktaş taraftarı birbirine küfür hakaret ve aşağılayıcı üslupla konuşamaz.
En azından burda konuşamaz eskiden bu nedenle çarşıyı savunanda karşı olanda bu nedenlerle forumdan ilişkisi kesildi.
Burda taraf tutmuyoruz her düşüncenin kendine göre haklı nedenleri var buna bir sözüm yok. Bunu anca karşımızdakininde bir
Beşiktaşlı olduğunu anlayıp ona göre konuştuğumuzda burda bu tip konular konuşulur yoksa istemesekte yanlış yapanı burdan uzaklaştırmak
zorunda kalıyoruz.
Küfür bir sorun ve buna Beşiktaş tribünlerinin en kısa sürede çözüm bulması gerekiyor Bedeli Beşiktaşa çok ağır oluyor.
Bunu bile bile küfredeni ben Beşiktaşlı olarak görmüyorum. içinde biraz Beşiktaş sevgisi olan takımına zarar verecek bir oluşumun içinde olmaz
ne hikmetse 50-100 kişilik bir gruptan çıkıyor küfür sonrasında bazı kendini bilmez insanların katılımıyla artıyor ben o grubun tetikçi olduğunu birilerinin paralı uşaklığını yaptığını düşünüyorum. Yönetimin bu insanlardan tribünü kurtarması öncelikle gerekli bir şey