Biraz iç dökmek gibi olacak ama bunu da yazayım bu son

Türkiye'nin ülke olarak da Beşiktaş'ın da başarısız olmasının temel sebebi, temel amacın bir şeyi düzeltmek değil düzelten kişi olmak isteği. Yani oraya A kişisi bir şekilde çıktıysa amaç şampiyon olmak için o kişiyi hayal ettiğin X kişisine dönüştürmek olmuyor. Oraya B kişisini çıkarmak oluyor.
Eleştiri tamamen B Kişisi gelsin diye yapılıyor. Ama böyle bir kahraman yok, kolay kolay da öyle über zeka süper planlı bir adam çıkmıyor. Çıkmış işte 100 yılda 1 tane onu da andık bugün. Bizde de o kişi Seba'ydı.
Burada bu kadar eleştiri yapılıyor Orman üzerine. Kendi adıma amacım onu indirip oraya birisini koyma isteği değil. Ona kendimce doğru olanı göstermek. Herkesin amacı bu olsa zaten yanlış iş yapılma şansı çok az. Çünkü bu sistemdir.
Sistemin olduğu yerde başkan kim olursa olsun sadece imza yetkisinden ibaret olur. Sistem işler. Kamu, taraftar onu doğru olanı yapmaya zorlar. Bizim sayımız çok değil Türkiye'deki rakiplerimize göre yarı yarıyayız. Lakin aktif taraftar olarak bu sayılar eşit.
Her takımı maddi olarak 400-500 bin taraftar destekliyor fazlası değil. O yüzden farklar çok az. Kalanı tamamen birliktelik.
Fener dediğin şey para ile gücü hissetme isteği. En iyisi gelsin deneyelim bakalım ne olacak görelim mantığı.
Galatasaray dediğin yarı Fener olmak yarı Beşiktaş olmak isteyen arada sıkışmış kalmış bir takım. İkisi de olamadığı için böyle nefret mıknatısı bir takım oldu çıktı zaten. En çok taraftarımızı da 2000'li yılllar ve sonrasında bu takım çalmıştır bize düşman Fener olarak göstererek. Etrafınızda nasıl bilmiyorum ama genelde Beşiktaşlı çocuklar Fenerli olmadılar Galatasaraylı oldular bu 15 yılda.
Biz şu 10 yıl tüp gaz tarafından bu hale getirildik. Yoksa kendi yağında kavrulan güzel bir takımdık. Şimdi kendimizi öyle böyle bulmak üzereyiz. Ara geçiş dönemi 4-5 yıl daha sürecek. Ama şampiyonluklarla geçmesi için artık birbirimizi yemeyi bırakmamız gerek.