Birileri gerçekten tarihi değeri olan köşkleri izinsiz restore edip ilave kat çıkarken; padişahımıza ait köşklerden biri tamamen yıkılıp yerini de değiştirilerek betonarme bir ucubeye çevirirken; tarihi yarımada da 16/9 kuleleri, Ayasofya ve Sultan Ahmet'in silüetine bıçak gibi saplanırken; hiçbir zabıta görmedik oralarda.
Oysa o kulelerin tarihle hiç bir alakası yokken ayağımıza pranga edildi. O yüzden izinler geç alındı, projeye zoraki eklendi, yükseklik kotasyonu geldi. Projeye çerçevesinde ilerlemesine rağmen, zabıta da gördük orada.
Çifte standart anlayışı çok mesafe aldı, son bir kaç yılda. Her banka, her medya, her maden şirketi, her futbol takımı eşit şartlarda mücadele etmez oldu rekabette. Birileri hep kamu kaynaklarından destek gördü, kollandı, kayrıldı. Diğerleri batırıldı, tehdit edildi veya cezalandırıldı.
Bugün geldiğimiz nokta budur. Beşiktaş hem yeşil sahalarda, hem de inşaat iskeleleri üzerinde birileri değil, hep diğerlerinden oldu.